Gurbet elde yaşayan insanlarımızın yaz döneminde en çok konuştuğu konu elbette tatil oluyor. Tatil deyince önce yüksek uçak biletleri, sıla yolcuğu, akraba ziyaretleri, özellikle yaşanan nostalji ve memleketin her yıl yeniden keşfedilen güzellikleri en sık gündeme gelen konular.
Bu yaz döneminde zaman zaman tanık olduğumuz olayları gündem getirerek görüşlerimizi paylaşıyoruz. Bu yıl hafızalarda kalacak noktalardan biri THY uçağına Emirdağ ismi verilmesi ve ardından açıklanan yüksek uçuş tarifesi. Eskişehir-Brüksel hattı nerde ise 900 € kadar olmuş. Bir diğer konu ise Bulgaristan’ın eski TC pasaportlarını geçersiz sayması oldu. Gümrüklerdeki yoğunluğu İnternet üzerinden canlı olarak paylaşılması ise başka bir gelişme. Tatil devam ediyor. Farklı konuları elbette paylaşmaya devam edeceğiz.
Bu yazıda daha çok son günlerde memleketimizde yükselen siyasi tablonun insanlarımıza yansımasını konu edeceğiz. Tatil döneminde klasik ziyaretler, gezilerin yanında en çok zevk alarak yaptığım iş ise memleketteki siyasi tansiyonu ölçmek oluyor. Değerli dostlarımla düşüncelerini paylaşıyor, şikayetlerini dinliyorum. Son Gezi Parkı olayları ile ortalık iyice gerilmiş durumda. Herkes konuşuyor. Bazen konuşmalar restleşmelere sözlü sataşmalara hatta kavgalara neden olabiliyor.
Memleketim Adapazarı’nda yakın dostlarımızı önemli bir bölümü adeta bir siyasi partinin sözcüsü gibi. Ağabeyim İzzet Dönmez AKP çizgisinde. Adapazarı-Karasu ilçesinde yazlık komşusu Şerafettin bey ise fanatik bir MHP’li. Eşi çocukları ve diğer aile bireyleri de öyle. Sohbet dönüp dolaşıp siyasete geliyor ve iki komşu kıyasıya tezlerini ortaya koyuyor kıyasıya tartışıyorlar. Tartışmanın galibi yok. Birinin ak dediğine diğeri peşinen kara diyor.
Bir diğer yakın dostumuz ise Adapazarı’nın ünlü avukatlarından Mehmet Mangıroğlu. Altınkent sitesinde komşumuz, aile dostumuz. Eski bir Demokrat partili. DYP partisinde yöneticilik yapmış, milletvekili adayı olmuş. Tam bir AKP karşıtı. Sohbet koyulaşınca heyecanlanıyor ve özellikle son olaylarda yapılanların kabul edilemez hatalar zinciri olduğunu belirtiyor. Mangıroğlu Akp karşıtlığını şöyle özetliyor. ‘’AKP kendisini ülkenin mutlak sahibi sanıyor. Erdoğan bir diktatör gibi hareket ediyor. Ordu mensupların karşı yürüttüğü politika ülkeyi büyük bir kaosa sürüklüyor, farkında değil. Gezi Parkı olaylarında insanları sokaklara inme nedenlerini anlama ve özeleştiri yapma yerine taraftarlarına çağrılar yaparak adeta bir iç savaşa zemin hazırlayacak çıkışlarda bulunuyor. Erdoğan `komşularımızla ‘’O’’ sorun politikası hedefliyoruz` dedi, bugün için dost komşu kalmadı. Orta-Doğu coğrafyasında neredeyse dost ülke kalmadı. Irak, İran, Suriye, İsrail, Ermenistan ve şimdide Mısır. Nu ne biçim dış politikaysa haftada bir bir düşman yaratıyor. Kısaca durum vahim. Ülkemizin süratle AKP partisi gibi despot bir kadrodan kurtulması lazım’’.
Ağabeyim İzzet Dönmez hemen itiraz ediyor. Adapazarı Ticaret ve sanayi Odası eski Meclis Başkan Vekili ve halen meclis üyesi olan yılların işadamı İzzet Dönmez söze geçmişte yaşananlarda örnekler vererek, günümüzün analizini yapmaya ve değerli dostu Mangıroğlu’nun tezlerini bir bir çürütmeye çalışıyor.
Dönmez ‘’çok yanlışın var’’ diyerek başladığı konuşmasında AKP’yi şöyle savunuyor. ‘’AKP’yi eleştiriren şöyle bir geçmişe bir bak. Ülkemizin en önemli sorunlarından bir hep askeri vesayet oldu. Elbette ordumuz bizim ordumuz. Ancak bu ordu kaç kez ihtilal yaptı, muhtıra verdi. Bu ordu 1960 yılında seçilerek iktidara gelen bir lideri ve bakanlarını astı. 1980’de yaşananlar malum. Neler çektiğimizi henüz unutmadık. 28 mart süreci ülkemizde ne tür tahribatlar yarattığını kimse inkar edemez. Eğer bunların hiç biri olamadı diyorsan söyleyeceğim bir şey yok. Eğer ‘’evet sıkıntılar oldu’’ diyorsan o zaman hükümetin askeri vesayeti ortadan kaldırmasına yönelik girişimlerini desteklemen gerekir. Bir diğer konu mafya örgütlenmesi. Daha düne kadar üç beş kişi bir araya geliyor, belinde kazma gibi tabanca insanlardan haraç topluyordu. Bugün ise bunların piyasada esamesi kalmadı. Bugün için şu piyasaya bak. Herşey var. Para değerini koruyor. Şehirlerimiz hızla büyüyor. İş yerleri artık çalıştıracak elaman bulamaz oldu. Sağlık alanında, alt yapı çalışmaları konusunda eğitimde kısaca her şeyde ülke hızla büyüyor. İstanbul’da organize edilen Gezi Parkı protestolarının asıl mimarının dış güçler olduğunu artık sağır sultanlar bile öğrendi. Her iktidar zamanla yıpranır bazı hataları olabilir. Ancak top yekun bir AKP düşmanlığı ve yapılanları inkar etmeyi kabul etmiyorum’’ diyerek sözlerini bağladı.
Bu sohbet gece geç saatlere kadar devam etti. İzzet Dönmez Adapazı İmam Hatip Lisesi mezunu. Ünüversiteyi Ankara Hacettepe’de İktisat okuyarak tamamladı. 1980 askeri darbe sonrası Brüksel’de yabancı dil eğitiminde bulundu. Komşusu ve yakın dostu Mehmet Mangıroğlu ile Akyazı’dan hemşeri. Bir diğer ortak yanları ise Mangıroğlu’nunda Adapazarı İmam Hatip Lisesinden mezun olması O ise Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Geçmişte aynı partide kader birliği yapmış milliyetçi muhafazakar bir çizgide bulunmuş iki dost bu sefer siyasi açıdan karşı karşıya. Biri muhafazakar çizgiye devam ediyor, diğeri ise zaman sürecinde daha çok bir klasik ulusal çizgiye gelmiş. Biri Silivri’nin doğru bir süreç olduğunu savunurken, diğeri bu tabloyu yaratanların vatana ihanet ettiğini düşünüyor.
Zaman insanları ve düşüncelerini ne kadar değiştiriyor.
Adapazarı’nda durum böyle, bir sonraki yazım Akyazı ilçesi olacak.
Hüseyin Dönmez