İzzet Dönmez Yazdı..

Bu ülkede bir grup kıçı kırık subay, bu milletin helal oylarıyla seçilmiş ve Başbakan olmuş kişiyi devirdiler.

Uyduruk bir darbe mahkemesinde yargılayarak idam ettiler.

Tam yirmi yıl.

Evet, tam yirmi yıl bu ülkenin seçilmiş Başbakanını idam ettikleri tarihi "resmi bayram" yaptılar.

Yani bizler.

"Oh ne iyi.

Başbakan`ı astık" diye, tam yirmi yıl bayram yaptık (1960-1980).

Doğru mu, yalan mı?

Adam olan, delikanlı olan buna bir cevap versin.

Ben ilkokula 1960`ta başladım.

Öğrenciliğim tamda 1980`de bitti.

Ben bu ülkenin okullarında 20 yıl talebelik yaptım.

Yirmi yıl boyunca da "Başbakan`ı astık" diye bayram ettik.

Yalan mı?

Bu ihanet bayramını da yine asker kaldırdı.

Yoksa kaldırmayı bizim tıpamız yetmezdi.

Bu gün bir yazı yazdım.

Fi tarihinde Manisa ilinde bir Tuğgeneralin İktidar Partisi İl Başkanına yapmış olduğu çirkin ve saygısız tavrı eleştirdim.

Benim bu yazım demagojik ifadelerle eleştiri konusu oluyor.

Beyinler hala geçmişin ezberlerinden kurtulamamış.

Hala vatandaş Devlet diyor.

Yahu ne Devleti, millet millet.

Millet olmadan Devlet olmaz.

Milletin olmadığı, Milletin öncelenmediği Devlet, yerin dibine batsın.

Olmasın öyle devlet.

Gerek yok öyle Devlete.

Demokratik düzenlerde Devlet aygıtı sadece Milletin Hadimi (Hizmetkarı) dır.

Başka da bir halt değildir.

Eğer Devlet başka bir halt ise.

O Devlet mutlaka zalimdir.

Millete rağmen var olan her Devlet zalimdir.

Halkına zulmeder.

Halkına kural dikte eder, halkına ideoloji dikte eder.

Aykırı düşünene ceza verir, hatta onu asar.

Sadece Millet için var olan Devlet, Milletine hizmet eder.

Artık geçmişin yok olasıca dandik anlayışını terk edelim.

Bu gün PKK`nın bile varlık sebebi o "dandik devlet" anlayışıdır.

Bazı aziz ve muhterem dostlarım, bu çarpık Devlet anlayışı yüzünden ben "Dandik Devlet" dedikçe, bana kızıyorlar.

Bana öfkeleniyorlar, demokrasiyi, özgür olmayı, onurlu birey olmayı hazmedememiş toplumların kaderidir bu, devleti kutsamak.

Devlet asla kutsal değildir..

Kutsal olan millettir.

Sen Devleti kutsarsan, sadece "kul" olursun.

Sadece "teba" olursun.

Devleti yönetenlerde "Halife-i ru-i Zemin "olur (Tanrının yeryüzündeki vekili).

Ya da Zıllullahi fi`l Arz (Tanrının yeryüzündeki gölgesi) olur.

Senden de bir bok olmaz.

Sende sadece kul ve köle olursun.

Devlet, insanların topluca yaşadığı toprak parçasında, herkesin eşit olarak paydaş olduğu büyükçe bir şirkettir.

Başkaca bir şey değildir.

Devletin valisiymiş.

Breh breh.

İl Başkanı kimmiş?

Yorgancı Fevzi Kılıç.

Ötekisi Siyasal ya da Hukuk mezunu.

Yani seçkin..

Berikisi yorgancı,  bir diğeri sıvacı, ötekisi inşaat kalfası.

Hiç eşit olur mu?

Tövbe tövbe.

Biri koskoca Devleti temsil ediyor.

Ötekisi kıçı kırık seçmeni temsil ediyor.

Vali, 27 Mayıs Bayramında!, Garnizon Komutanı ile üstü açık makam arabasına binerek millete göz dağı verir.

"Nasıl? Sizin seçtiğiniz Başbakan`ı idam ettik.

Şimdi de bayramını kutluyoruz" der.

Kimse kalkıp ta "Ulan, sen kimsin?

Benim Başbakanımı idam ettin.

Birde utanmadan bayram ediyorsun, yıkıl ulan karşımdan" demez.

Bende bu Devlete "dandik devlet" derim.

Kızanım, küsenim çok olsun.

Onların gönülleri hoş olsun.

Ben onlar gibi düşünüyor olsam,  İzzet Dönmez olmam.

Ben İzzet Dönmez olmaya devam edeceğim,

Kimse kusura kalmaya.

Önemli not: Bazı suç işlemiş kamu görevlilerine, bazı askerlere ağır ifadelerle saldırıyorum.

Bir asker, eğer görevini şerefle onurla, yasalara ve Anayasaya sadakat içinde yapıyorsa, meşru siyasi otoritenin emri altında görevini yapıyorsa, onlar benim başımın tacıdır.

Onlara asla söz yok.

Darbeyle meşru hükümeti devirenlere çok daha ağırlarını söylemek icap ederde.

Onu Bu sütunlar kaldırmıyor.

Biline.