Haberin yayım tarihi
2021-07-01
Haberin bulunduğu kategoriler

DEVLET BAHÇELİ'Yİ DOĞRU ANLAYABİLMEK

İzzet DÖNMEZ

Dün bir grup arkadaşla derin siyasi sohbetler ettik.

Çok farklı siyasi kulvar ve kutuplarda olmamıza rağmen, çok seviyeli sohbetler.

Eğer bir insanın beyni ve yüreği geniş ise, anlattığını dinleyebiliyorsun, karşındaki ise seni saygı ile dinleyebiliyor.

Dünkü sohbetin ana konusu MHP ve onun Genel Başkanı sayın Dr. Devlet Bahçeli'ydi.

Karşı mahalle, sayın Bahçeli'nin uyguladığı siyaseti ve siyasi duruşunu hiç beğenmiyor.

Ona karşı öfke zirvelerde.

Kıymetli dostlarım,

Şunu asla aklınızdan çıkarmayın;

MHP, ayrı bir siyasi parti ve ayrı bir hükmi şahsiyet.

Ak Parti'de ayrı bir siyasi parti ve ayrı bir hükmi şahsiyet.

Cumhur İttifakı, sadece siyasi bir ittifaktır.

Siyasi partiler, gerekli gördükleri hallerde, asgari müştereklerde bir araya gelerek, siyasi ittifaklar kurabilir.

Ak Parti ile MHP,  sosyolojik olarak asgari müşterekleri hayli fazla olan birer siyasi yapıdırlar.

Her iki partinin seçmenlerinin kolayca birbirine oy vermesi, bunun en açık göstergesidir.

Sayın Dr. Devlet Bahçeli, şu anda aktif siyasi liderler içinde en birikimli olanıdır.

Sayın Cumhurbaşkanını ve diğer siyasi liderleri de kastederek söylüyorum bunu.

Cumhur İttifakının fikir ve isim babası sayın Devlet Bahçeli'dir.

Şunu dersem eğer, asla abartı olmaz;

Dr. Devlet Bahçeli, 50 kişilik Meclis Grubu ile Türkiye'yi fiilen yönetiyor.

Sayın Cumhurbaşkanımızda sayın Bahçeli'nin fikirlerine çok değer veriyor.

Fikirlerine değer verilecek çok engin bir Devlet tecrübesi vardır sayın Bahçeli'nin.

Siyasi hayatı boyunca, fetö benzeri yapılara hiç yüz vermemiştir.

Bu konu çok önemlidir.

MHP'nin kurucu lideri merhum Alparslan Türkeş'inde, merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun da bu konuda zaafları vardır.

Her iki liderde bu tip yapılarla belli düzeyde ilişki kurmuşlardır.

Bunlara tanığım.

Devlet Bahçeli, bunlara kesinlikle mesafe koymuştur.

Zaman Bahçeli'yi haklı çıkarmıştır.

Sayın Devlet Bahçeli'nin kendine has bir Devlet terbiyesi ve anlayışı vardır.

Buna çok enteresan bir örnek vardır;

Giresun Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Tuğgeneral Veli Küçük, bir gün MHP Genel Merkezine gelir ve Devlet Bahçeli ile görüşmek ister.

Bahçeli, özel kalemine sorar;

"Sivil mi geldi? Üniforma ile mi geldi?"

Cevap;

"Üniforması ile geldi"

Bahçeli;

"Kovun gitsin" der.

Alparslan Türkeş'in hayatta olduğu ve MHP lideri olduğu yıllarda bir Ülkücü Baba ve Ülkücü Mafya furyası  vardı.

Bu iş salgın haline gelmişti.

12 Eylül sonrası cezaevinden çıkmış çoğu ülkücü, işsiz, güçsüz kalınca, yeraltına yönelmişti.

Türkeş, bunlara karşı etkili olamadı.

1997 kongresinde Devlet Bahçeli Genel Başkan olunca, bunları MHP'den kazıyıp, attı.

MHP'nin adını kullanarak, hiç kimsenin ekonomik rant devşirmesine fırsat vermedi.

Kimse bana "Bunlar boş iş" demesin.

Yüzlerce tanıklık ettiğim olay var.

Burada yazarsam, itiraz edenler mahcup olur.

Şunu samimiyetle ifade edeyim ki,

Bu zorlu günlerde Devlet Bahçeli'nin aktif siyasette olması, Türkiye için bir şanstır.

"Önce Devlet'im ve Ülkem,  sonra partim ve ben" söylemi, sayın Bahçeli'nin son derece samimi duruşudur.

Zaten Ülkücülük böyle bir şeydir.

İyi Parti ile bir grup Ülkücü'nün MHP'den ayrılmasının iki tane sosyolojik nedeni  vardır;

Bir tanesi:

12 Eylül darbesinden sonra bir grup ülkücü, sekülerleşti.

"İslam İmanı-Ahlak ve Fazileti, Türklük gurur ve şuuru"  ülküsünden  dramatik kopuşlar oldu.

Bir grup ülkücü, CHP çizgisinde dünyevi anlayışa yöneldiler.

Bunların şu anda CHP ile çok rahat müttefik olmaları, ideolojik paydaşlıktan ileri geliyor.

Bunların bir daha Ülkücü Kadrolar içine dönmesi, söz konusu dahi değildir.

Kopuş, ideolojiktir.

Geçmişte dava ve yol arkadaşlığı yaptığım nice ismin, şimdi sosyal medya hesaplarında İslam'a nasıl küfür ve aşağılamalarda bulunduğunu ibretle izliyorum.

Diğeri, tamamen  duygusaldır.

Yani akçeli gerekçelerle kopuş yaşanmıştır.

İnsan, sekülerleşince, yani dünyevileşince, akçalı konular daha öne çıkıyor.

7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra, gözümle gördüm ve kulağımla dinledim ki;

Bir grup ülkücü, sırf siyasi rant uğruna, HDP ile bir ortaklığı dahi kabul etmişlerdir.

Daha sonraki seçimlerde HDP ile ittifaktan zerrece rahatsız olmamışlardır.

Önümüzdeki seçimlerde de HDP/PKK ile siyasi ittifakları şeksiz ve şüphesizdir.

Dün sohbet ettiğimiz dostlarıma aynen bunları anlattım.

Şimdi siyasi gargaranın içinde herşey kaybolup gidiyor.

Sayın Dr. Devlet Bahçeli'yi tarih kitapları bir başka yazacak.

Bir yerlere kaykılmadan, yamulmadan onun etrafında dimdik duran Ülkücüleri de tarih  bir başka yazacak.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.