Haberin yayım tarihi
2020-06-03
Haberin bulunduğu kategoriler

DÜŞÜK FAİZLE KREDİ VERME MESELESİ.

İzzet DÖNMEZ

Öncelikle sözün başında hemen ifade edeyim ki.

Şimdiki Maliye Bakanı sayın Berat Albayrak, eski bakan Ali Babacan`ı 50 kere cebinden çıkarır.

 

Ali Babacan`ın geçmişteki defolarını daha önümüzdeki günlerde yazacağım.

O zaman anlayacaksınız vehbi`nin kerrakesini.

Ali Babacan`ın ve dahi Mehmet Şimşeğin kimlerin adına çalıştığınıda öğreneceksiniz.

 

Bir siyasi lider, bir sürü eleştiri alacağını çok iyi bilmesine rağmen, durduk yerde damadını maliye`nin başına getirmez.

Bu işleri sayın Cumhurbaşkanı`ndan daha iyi bilenide yoktur.

 

Sayın Maliye Bakanı`nın ekonomiyi çok iyi yönettiğinden zerre kuşkum yoktur.

Ancak,

Süleyman Soylu hadisesinde kuşkularım var.

Her ikiside Trabzonlu,

Her ikiside Oflu.

Fıtratları gereği, her ikiside dik kafalı.

Birşeyler olduğundan sadece şüpheliyim.

 

Dik kuyruklu olmak, bizim fıtratımızda ve asaletimizde vardır.

 

Neyse,

Bu konuyu geçelim.

 

Gelelim Kamu Bankalarının piyasayı düşük faizle fonlaması meselesine.

Kamu`nun elinde niçin banka olur?

Tamda bugünler için.

Kamu Bankalarının esas amacı kar değildir.

Patronu zengin etmek hiç değildir.

Çünkü,

Kamu Bankalarının esas sahibi halktır.

Bütün sermayeleri halka aittir.

 

Özel Bankalar öyle değildir.

Mevduat toplarkende, kredi verirkende, kar/zarar hesabı yaparlar.

Yapmak zorundadırlarda.

Kamu Bankalarının böyle bir kaygısı yoktur.

Arkalarında devlet`in hazinesi vardır.

 

Üreticiye, çiftçiye, esnafa, işadamına verdikleri kredi zarar yazarsa, bu görev zararıdır.

Bunu hazine karşılar.

 

Kamu Bankaları, çok düşük faizle kredi vermelimidir?

Elbetteki vermelidir.

 

Öncelikle şunu ifade edeyim.

Kamu Bankaları, kimseye bedava para vermiyor.

Faiz oranlarının çok ince ince hesabı yapılmıştır.

O oranlar, bütün detayları ile ince iğnenin yıldızından geçirilmiştir.

 

Diyelim ki,

Verilen bu kredilerden bir miktar zarar edildi.

Hazine bunu rahatlıkla karşılar.

Hiçte bir sıkıntı olmaz.

Birde tersini düşünün.

Bu krediler verilmedi.

Bazı sektörler çöktü.

Milyonlarca insan işsiz kaldı.

Devlet, vergi toplayamaz oldu.

Fabrikalar üretim yapamaz hale geldi.

İhracat tıkandı.

Bunun Devlet Hazinesine maliyetini hiç düşündünüz mü?

 

Verilen ucuz kredi`nin Devlet Hazinesine maliyeti, fersah fersah daha fazladır.

Devlet, otomativ sektörüne çok düşük faizle kredi veriyor.

Sebebi ne?

Gayet basit;

Satılan her arabanın ederinin % 60`ı ÖTV ve KDV olarak geri alınıyor.

Keza konut sektörünü de aynı nedenle fonluyor.

Devlet`in bu işten karı var, zararı yok.

 

Bu krediler, bütün sektörlere dalga dalga hareket getirir.

Ayrıca size bir tüyo daha vereyim.

Kredi faiz oranlarına bir baktım.

Türkiye`de enflasyon sürekli düşüş trendinde.

Bir yıl sonra bu kredi faizleri fazla bile gelecek.

 

Olağanüstü durumlar olmaz ise, iş alemi % 0.5`in altında aylık faizlerle kredi kullanacak.

 

Hasılı,

Hesap yanlış değildir.

İstikamet doğrudur.

Türkiye`den başka, hem corona illeti ile başarılı mücadele edip, hemde ekonominin çarklarını durdurmayan ülke yoktur.

 

Marifet, iltifata tabiidir.

Bu iltifatta sayın Cumhurbaşkanımıza aittir.

İyi ki bu zor günlerimizde devletimizin başında o var.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.