İzzet Dönmez Yazdı
 

TARİH`TEN BİR KÜÇÜK SAYFA.

Yıl 1964; İsmet İnönü Başbakan.

Kıbrıs`ta Rumlar Türkleri katletmektedir.

Türk Savaş Uçakları Kıbrıs`taki Rum mevzilerini bombalar.

Hatta Kıbrıs`a çıkarma yapmak bile düşünülmektedir.

Amerikan Başkanı Johnson Başbakan İnönü`ye zehir zemberek bir mektup göndermiştir.

Çok aşağılayıcı ifadeler bulunan mektubu gazeteci Cüneyt Arcayürek ifşa etmiştir.

Mektupta, Amerika Kısaca "Benim verdiğim silahları Kıbrıs`ta kullanamazsın, o silahlar sana Nato ihtiyacı için verilmiştir, ben, kullan dersem ancak kullanabilirsin" diyor.

Yani Amerika diyor ki; bu silahları ben sana veriyorum amma, ben nerede ihtiyaç duyarsam, sen ancak orada kullanabilirsin.

‘’Kıbrıs’ta Türkler öldürülüyormuş, bana ne?

Umurumda mı yani?

Yeter ki benim menfaatlerime bir halel gelmesin’’.

Amerika aynen böyle demiş oluyor.

Bu mektup üzerine İsmet İnönü "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye`de o yeni dünya da yerini almış olur" demek zorunda kalmıştır.

Türkiye, 10 yıl boyunca Kıbrıs`ta ki katliama müdahale edememiştir.

10 yıl sonra, 1974 yılında, Bülent Ecevit`in Başbakanlığı döneminde Kıbrıs`a çıkarma yapılmıştır.

Bundan hiç hoşlanmayan Amerika, Türkiye`ye silah ambargosu uygulamıştır.

Eğitim için havalan uçağımız yere inememektedir lastiksizlik yüzünden,

Uçağı Amerika`dan alıyoruz.

Lastiğini dahi Amerika veriyor.

Amerika silah ambargosu uygulayınca uçakların lastiklerini nereden aldık dersiniz?

Kaddafi`den;

Bizim uçakların lastiklerini Libya Lideri Albay Kaddafi verdi.

Böylece Amerikan ambargosu delinmiş oldu.

Belki de, Kaddafi bunun bedelini ödedi.

1970`li yıllarda Devlet kampanyalar başlattı.

"Kendi uçağını kendin yap".

"Kendi savaş gemini kendin yap".

"Kendi tankını kendin yap".

Bu kampanyalar tuttu.

Bu fukara millet, bu kampanyalara çok ciddi maddi destek verdi.

Bugün dünyaya silah satar hale geldik ya; bütün yerli ve milli silah sanayi yatırımlarında o kampanyalarda toplanan paraların büyük payı vardır.

Türkiye uçak gemisi yapar hale, o kampanyalar sayesinde geldi.

Demem o ki; Amerika`nın puştluğu yeni değil.

Amerika`nın kahpeliği ilk değil.

Amerika "Türkiye Lozan`da parçalanamıyor" diye masadan kalkmış ülkedir.

Lozan`da Türkiye`nin bağımsızlık bildirgesine imza koymamış ülkedir.

Yani hesap 100 yıl geriye gidiyor.

Şimdi olanların hiçbiri sürpriz değil.

Emperyalizm bu topraklarda her daim FETÖ alçakları da bulmuştur.

Bu konuda hiç sıkıntı çekmemişlerdir.

Mesela 20. yüzyılın Fetösü Şerif Hüseyin`dir.

Fetö biter sanan aldanır.

Elan; Fetö olmaya hazır nice alçaklar yaşıyor aramızda.

Bilin istedim!