İzzet Dönmez Yazdı.

AMERİKA, DEFOL!

1960`lı yılların ne etkileyici ve ne efsunlu sloganıydı bu!

"Amerika, Go Home!".

1960`lı, 70`li yıllarda dünya gençliğinin efsane sloganıydı.

Ben, ilk günlük gazete okumaya 1966 yılında başladım.

Benim okuduğum gazete Tercümandı.

Merkez sağ`ın en popüler gazetesi oydu.

Kadircan Kaflı, Ahmet Kabaklı orada yazardı.

Sağda başka gazeteler daha vardı, Yeni İstanbul, Bugün ve Sabah gibi.

Fakat onların tirajı çok düşüktü.

O yıllarda dünya iki kutupluydu.

Türkiye`de iki kutuplu hale gelmişti.

Amerika`ya "Go home" diyenler karşı tarafta, biz ise bu taraftaydık.

Milli Türk Talebe Birliği, Komünizm`le Mücadele Derneği gibi STK`lar öncülüğünde sol gruplarla amansız bir mücadele başlamıştı.

Yollarımız, o yıllarda bile bir kez daha Fethullah Gülen`le kesişmişti.

Fethullah Gülen`de Komünizmle Mücadele Derneği kurucusuydu.

Gençlik yıllarımda derneğin başkanı, merhum İlhan Darendelioğlu`nu Akyazı`ya "Konferans vermesi için" bizzat ben davet etmiştim.

Çok kalabalık bir grup dinlemişti kendisini.

Anti Amerikancı hareketin medya`daki öncüsü Mehmet Şevket Eygi idi, bir diğeri Kadir Mısıroğlu idi, bir diğeri Necip Fazıl idi.

Bütün bu isimlerle 1960`ların sonundan itibaren yakinen tanışmışlığım vardır.

Bugün, başta Mehmet Şevket Eygi olmak üzere, bu isimlerin hepsinin, kiminin doğrudan, kiminin dolaylı olarak Amerikan İstihbarat Örgütleri ile ilişkisi olduğunu düşünürüm.

1960`ların Ülkücü Komandoları dahildir buna.

60 yaşını geçtikten sonra, vardığım kanaat budur.

Ne kadar ilginç değil mi?

1960`lı yıllarda Fethullah Gülen ile Abdullah Öcalan.

İkisi de "Komünizmle Mücadele Derneği" aktif üyesi.

Belki de ikisine de ABD istihbaratı aynı yıllarda kemendi attı.

Türkiye`de bir grup genç, özellikle 1967 -1971 arası müthiş bir anti Amerikan cephe oluşturdular.

12 Mart 1971 darbesine kadar, çok iyi hatırlarım ki; bugünkü Orhan Camii önünden otobüsler kalkardı.

Herkese ucu çivili sopalar dağıtılırdı.

Bu otobüsler nereye giderdi?

İstanbul`da Bayazıt Meydanına, ya da Taksim Meydanına.

Bu işleri kim organize ederdi?

Hepsini isim isim biliyorum.

Onları ifşa etmek şimdi doğru değil.

Çoğu hayata veda etti, çok azıda ömrünün finalinde.

Bu otobüsler İstanbul`a niçin giderdi?

Amerika aleyhtarı gösteriler yapan gençlerin kafasına o çivili sopaları vurmak için.

Çünkü onlar "GOMONİSTLERDİ".

Çünkü onlarda namus kavramı yoktu.

Onlarda din, iman yoktu.

Karılarımızı bile ellerimizden alırlardı onlar.

Amerika bizim dostumuzdu.

Ne büyük utanmazlıktı Amerikan Deniz Piyadelerini denize atmak!

Onlar bizim asil misafirlerimizdi.

Onlar bizleri Moskof`tan korumaya gelmişlerdi.

Mütedeyyin gazetelerde aynen bunlar yazıyordu.

Yaşım küçük olduğu için, ben fiilen o eylemlere bizzat katılmadım.

Ancak elindeki "ucu çivili sopalarla" Gomonistlerin kafasına kafasına vuran ağabeyleri çok dinlemişliğim vardır.

Türkeş`in partisine halkımız pek oy vermezdi amma yeni yeni tülermeye başlayan Ülkücü Komandolara mütedeyyin halkımız sempati ile bakardı.

Çünkü onlarda bu Gomonistlere düşmandı.

Hatta Üniversite koridorlarında onlarla kavga ediyorlardı.

Hatta bu kavgalarda Yusuf İmamoğu, Dursun Önkuzu gibi komandocularda solcu gomonistler tarafından öldürülmüştü.

O yıllarda mütedeyyin Üniversiteliler Ülkücü-Akıncı olarak tam ayrılmamışlardı.

Abdullah Gül`ler, İsmail Kahraman`lar, Nevzat Kösoğlu, Niyazi Adıgüzel, Av. Asım Mail Mail, Av. İsmail Müftüoğlu, Niyazi Özdemir gibi isimler hep beraberlerdi.

Aradan 40 yıldan fazla zaman geçti, geldiğimiz yere bakın.

12 Mart darbecileri "Amerika go home" diyenlere feci tokat attı.

Onları silindir gibi ezdi, geçti.

6. filoya "Hayır" diyen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını astılar.

Fethullah Gülen, idamları alkışlayanlar arasındaydı.

Yani bizimle birlikteydi, yani Komünizmle Mücadele Derneğinin aktif üyesi idi.

2007 yılından itibaren, Türk Silahlı Kuvvetleri`nin içindeki Ulusalcı-Kemalist Subay kıyımının Başrol oyuncusu yine Fethullah Gülen, 40 sene önce anti Amerikancı harekete karşı en önde.

40 sene sonra, yine anti Amerikancı hareketi ezmek için bu sefer işin başında.

Belki 1970`lerde o da figürasyonda idi.

2000`li yıllarda Başkomutan.

Size çok enteresan gelmiyor mu?

1960`larda, 70`lerde de işin arkasında Amerika vardı.

Şimdi de işin arkasında Amerika var.

Ve şimdi Musul dramı var.

Ve şimdi Halep dramı var.

Ucu çivili sopalarla gomonist kafası kırarken, biz ne güzel köpeklik etmişiz Amerika`ya!

Yahu biz ne güzel köpeklermişiz!