İzzet Dönmez Yazdı..
MHP parti tüzüğüne göre, mevcut Büyük Kongre Delegelerinin % 20`sinin imzalı çağrısı ile Büyük Kongre toplanır.
Tüzüğün bir başka maddesinde ise, Olağanüstü Kongrelerde Genel Başkan seçimi yapılamaz.
Buraya kadar tamam.
Esasında tamam değil.
Olağanüstü Kongrelerde pekala seçimli olabilir.
Tüzüğün bu hükmü bana göre antidemokratiktir.
Varsayalım ki; tüzükte öyle yazıyor.
Parti içi muhalifler, Olağanüstü Kongre toplanması için fazlasıyla imza toplamışlar.
Bu imzalara bir itiraz var mı?
Bildiğim kadarı ile "Yok".
Bu kongre delegeleri, Genel Merkez`inde onayladığı isimler.
Yani olağan kongre takvimi içerisinde seçilmiş yasal delegeler.
Bu delegelerden bir kısmı, partiyi "Olağanüstü Kongreye" davet eden talebe olumlu imza koymuşlar.
Neredeyse yeni Genel Başkan seçecek kadar delege bu talebe olumlu oy vermiş.
Genel Merkez`in ne yapması gerekir?
Doğru ve Demokratik olanı, Genel Merkez, en kısa zamanda kongre takvimini belirleyerek, bu kongreyi yapması.
Demokrasilerde aksi düşünülemez.
Genel Merkez`in bir iddiası var.
Genel Başkan`ın sürekli dillendirdiği iddia nedir?
Pensilvanya`nın MHP`yi dönüştürme niyetleri var mı?
Olabilir mi?
Bence "Bal gibi" olabilir.
Genel Başkan adaylarının tamamı ya da birisi "Paralel yapının" adamı olabilir.
Bunun konuşulup, tartışılacağı yerde Büyük Kongredir.
MHP, eğitim seviyesi en yüksek sempatizanı olan partidir.
MHP Genel Merkez yetkilileri, gerçekten ellerinde çok ciddi kanıt veya doküman var ise.
Bunları kongrede ülkücülerin önüne koyması gerek.
Eğer ülkücüler, buna rağmen farklı irade ortaya koyacaklar ise.
Bu durum, partinin gerçek sahibi olan ülkücülerin derdi olsun.
Bence kongreyi engellemenin mazereti bu olamaz.
MHP`nin mahkeme mahkeme sürünmesinin MHP`ye ne gibi yararı olur?
Bunu anlamış değilim.
Türkiye`nin en önemli siyasi partilerinden birisi olan CHP`de sürekli kongre olur.
Hatta bir zamanlar CHP, "kongreler partisi" diye anılmaya başlamıştı.
Ne zararı var?
CHP`de sürekli kongre oluyor.
Yakında yine kongre olacakmış.
Bu durum, bence partiyi daha dinamik tutar.
MHP Genel Merkezinin meşru kongre talebini mahkemelere taşıması hiç iyi olmamıştır.
Bu durumun sonucu olarak.
Tarafların daha keskinleşmesi, kongre sonucu ne olursa olsun, partinin bir bölünmeye doğru gitmesi ihtimali vardır.
Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının partiden ayrılması, benzer süreçler sonucunda olmuştur.
Halbuki; siyasi partiler güçlü, bütün, iri ve diri oldukları sürece bir fonksiyon icra ederler.
Türkiye ahalisi, büyük çoğunlukla muhafazakar yapıdadır.
Yakın zamanlarda bu ahalinin CHP`ye meyletmesi mümkün gözükmüyor.
Hayatın doğal seyridir ki; iktidarda ki parti, ağzı ile kuş tutsa yıpranmaktadır.
Aynı parti sürekli iktidarda oldukça, Parti de yorulur, Halk`ta yorulur.
Yani metal ve mental yorgunluk olur.
Demokrasilerde bu işin çaresi nedir?
Muhalefet, iktidara hazır olacak.
Kim ne derse desin, Görünür gelecekte, Ak Parti`nin siyasi rakibi CHP değil, MHP`dir.
Peki, Şimdi gözler önünde ki MHP böyle bir umut veriyor mu?
Ne gezer!.
MHP`de sıkıntı sadece Genel Başkan değişikliği değildir.
.MHP`de şu anda aktif siyaset yapanlar dahil, Sakarya`da hiç kimse, Evet, Hiç kimse, benim kadar MHP`nin mevcut liderini ve ekibini, Muhtemel lider adaylarını tanıyamaz.
Sayın Devlet Bahçeli ve yakın çalışma arkadaşlarının çoğunu 40 yıldır tanırım.
Eski Genel Başkan yardımcısı ve şimdiki Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş Bey, Hacettepe Üniversitesinden sınıf arkadaşımdır.
Mevcut Genel Başkan adaylarının hiç biri, sayın Devlet Bahçeli gradında değildir.
Bunu zaman gösterecektir.
Ancak, Benim veya birilerinin böyle düşünüyor olması.
MHP`de meşru kongre talebini engelleyemez.
MHP`de süreç, kabul edilebilir bir takvimle devam etmelidir.
Aksi durumda ise, Yıllarca sürecek kaos ve ayrılık kaçınılmazdır.
MHP`ye yazık olursa.
Türkiye`ye de yazık olmuş olur.
