İzzet Dönmez yazdı..

UZUN YILLAR ÖNCEYDİ.

Herhalde 25-30 yıl olmuştur..

Gölcük Donanma Komutanlığında görev yapan bir Astsubay tanıdığım vardı.

İsmini şimdi tam hatırlamıyorum.

Adapazarı’na geldiğinde, Çar Caddesindeki iş yerime gelirdi.

Sanıyorum burada kızı evli idi.

Torunlarına kırtasiye malzemesi alırdı.

Derdi ki "Silahlı Kuvvetlerde o eski bilinen hiyerarşi, ast-üst ilişkisi kalmadı.

Gölcük Donanma Komutanlığında bir Astsubay, Albaylara, Yarbaylara emir ve talimat veriyor".

30 yıl önce bu lafa inanmak mümkün mü?

Elbette ki, bende inanmadım.

Denizci Astsubay, biraz solcu, aşırı Kemalist bir kişi idi.

Yan tarafta kırtasiyeci hocam ve meslektaşım Fahrettin Kurt`un dükkanından Cumhuriyet gazetesi alır, bana Uğur Mumcu`nun yazılarını okurdu.

Bende, kırmamak için, dinlemiş gibi yapardım.

Bir dini cemaatin ordu içinde bu kadar güçlü olabileceğine milyarda bir ihtimal vermezdim.

O yıllar Fethullahçılık’ta o kadar bilinen bir örgüt değildi.

Gölcük`te bahsedilen Astsubay`ında Işıkçılar grubuna mensup olduğunu düşünmüştüm.

Malum, Işıkçılar hareketinin kurucusu Hüseyin Hilmi Işık, emekli albaydır.

İhlas Holding`in kurucusu Enver Ören`in kayınpederidir.

Enver Ören`de asker kökenlidir.

Sakarya İmam-Hatipte hocalarımız, Bülent Gencer, İhsan Uzungüngör`de asker kökenliydiler ve Işık hareketine mensuptular.

Matematik hocamız Sezai Altun`da asker kökenli idi.

Ama o sol görüşlü idi.

1964`te Harp Okulu öğrencisi iken, Talat Aydemir ayaklanmasına katıldığı için, diğer hocamız İhsan Uzungüngör ile ordudan atılmış ve öğretmen olmuşlardı.

O yıllar biz, askeriye ve cemaat denildi mi, aklımıza Hüseyin Hilmi Işık grubu gelirdi.

Meğerkim, O işler hiçte öyle değilmiş.

CIA`nın imamları, Türk Silahlı Kuvvetlerini dört bir koldan kuşatmışlarda, milletçe uyumuşuz.

Eğer hayatta ise Gölcükte görev yapmış o Astsubay`a bir özür borcum var.