İzzet Dönmez Yazdı.

Ünlü Fransız düşünür ve marksist kuramcı Jean Paul Sartre çok ilginç bir kişiliktir.

Fransa`nın Cezayir`i işgaline karşı çıkmıştır.

Hatta sokaklarda, Fransa`nın Cezayir`i işgaline karşı çıkan bildiriler dağıtmıştır.

Kendisine Fransa`nın en büyük devlet nişanı olan "Legion d`honneur" veriliyor.

O, elinin tersi ile itiyor.

Sartre`a Nobel ödülü veriliyor.

Ödüle verdiği cevap "Bu ödülü bana teklif etme fikri, kapitalistlerin benden intikam alma isteğinden başka bir şey değildir".

Bütün bu yaptıklarından sonra, kulağının çekilmesi için, zamanın güçlü Devlet Başkanı General De Gaulle`e şikayet edilir.

De Gaulle`ün cevabı müthiştir.

"Jean Paul Sartre`a dokundurmam, Sartre, Fransa`dır".

Biz, bir Nazım`ı elimizde tutamadık.

Nazım, bu topraklarda ömrünü sürdürseydi, bu toprakların düşün dünyasına ne katardı?

Hesap etmedik.

Bu yazıyı niçin kaleme aldım?

Şunun için.

Anayasa Hukuku Profesörü İbrahim Kaboğlu, KHK ile çalıştığı Üniversite`den atılmış.

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu`nun muhalif fikirlerini biliyorum.

Varsın, olsun.

İbrahim Kaboğlu`nu susturunca, ne olmuş olacak?

Başın göğe mi yükselecek.

Dünya çapında tanınmış piyano virtiözü Fazıl Say`a linç uygulanıyor.

Aynı şey Orhan Pamuk`a uygulandı.

Orhan Pamuk, dış dünya`da Atatürk`ten fazla tanınıyor.

Ben, Orhan Pamuk`u beğenmem.

"Benim adım kırmızı" adlı kitabını yarım bıraktım, okumadım.

Ama yabancılar benim gibi düşünmüyor.

Hangi yabancı ülkeye gitsem "Türk`üm dediğimde" bana Orhan Pamuk diyorlar.

Kolay insan harcamayı bırakalım artık.

Bir Hrant Dink`i tutamadık elimizde.

Yaşatamadık onu.

Adamız diye de geziniyoruz.