Haberin yayım tarihi
2017-01-24
Haberin bulunduğu kategoriler

VARDİYA USULÜ TERÖR.

İzzet Dönmez Yazdı.

Önceki gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile Ak Parti İstanbul İl Merkezine yapılan saldırıları DHKPC adlı terör örgütünün yaptığı anlaşıldı.

Teröristlerden birisi sağ, diğeri ölü olarak yakalandı.

Her iki teröristte arananlar listesindeydi.

24 Temmuz 2015 yılından beri, terör örgütleri sanki vardiya usulü çalışmaya başladılar.

FETÖ, PKK, DAEŞ, PYD, DHKPC, TKP/MLKP.

Vatan düşmanı ne kadar alçak ihanet örgütü varsa.

Sanki tek merkezden idare ediliyormuşçasına.

Sıra ile, arka arkaya, terör eylemleri yapıyorlar.

Canlar alıyorlar, kanlar akıtıyorlar.

Aslında "Sanki" sözü bile fazla.

Tek merkezden yönetildikleri hiç kuşku götürmez bir gerçek.

Çünkü tek amaçları, tek hedefleri var.

Türk Devletine diz çöktürmek.

Elbette ki ihanetin en büyüğü FETÖ ihanetidir.

Fetö, diğer ihanet odakları ile tam bir organizasyon içinde, tam bir işbirliği içinde çalışmaktadır.

Niçin en büyük tehlike FETÖ`dür?

FETÖ, son 45 yıl içinde Türk Devleti`nin kılcal damarlarına işlemiş durumdadır.

Devlet`in içinden hala tam temizlendiği söylenemez.

Daha uzun yıllar devlet bunlarla uğraşacak gibi gözüküyor.

FETÖ`nün yurtdışına kaçmış kahpeleri de gittikleri ülkelerde boş durdukları sanılmasın.

Hainliklerine aynı hızla ve aynı ihanet kararlılığı ile devam etmektedirler..

Onun içindir ki; sayın Cumhurbaşkanı, her fırsat bulduğunda onların odaklandıkları ülkeleri ziyaret etmekte, onları FETÖ ihanetine karşı bilinçlendirmeye çalışmaktadır.

Eski Genelkurmay Başkanı E. Org. İlker Başbuğ sürekli şu cümleyi kullanıyor "Fetö ihaneti ile mücadele edecek tek lider Türkiye`de Recep Tayyip Erdoğan`dır".

Bende aynı kanaatteyim.

Adımın İzzet Dönmez olduğundan emin olduğum kadar eminim ki; sayın Cumhurbaşkanı, sırf makam sahibi olmak için Başkanlık sistemini istemiyor.

Kesinlikle bu iş böyle.

MHP`nin sayın lideri Dr. Devlet Bahçeli de aklını peynir-ekmekle yemiş durumda değildir.

Sizin aklınız alıyor mu?

MHP lideri durduk yerde "Başkanlık" istemiş olsun.

Şimdi karanlıkmış gibi gözüken bir çok hadise, yarın aydınlanacaktır.

Bazı muhalif ülkücüler, bugün sayın Devlet Bahçeli`ye küfrediyorlar.

Yarın yüzlerinin kızaracağından eminim, MHP`nin şu anda Parlamentoda bulunan milletvekillerinin hepsi çok bilgili, çok yetenekli vatan evlatlarıdır.

Süzülerek meclise gelmişlerdir.

"Hayır" oyu veren bir kaç istisna dışında, büyük çoğunluk karalı bir şekilde "Evet" demiştir.

Bu duruşun tarihe mal olacak bir anlamı vardır.

Mesele kesinlikle Tayyip Erdoğan ya da Ak Parti meselesi değildir.

Mesele, Türk Vatanı`nın bekası meselesidir.

Nasıl ki; birinci mecliste Mustafa Kemal`e hem Meclis Başkanlığı, hem Hükümet Başkanlığı yanında Başkomutanlıkta verilmişse, şimdide aynı konumdayız.

Aziz Türk Vatan`ına düşman dört koldan saldırmaktadır.

1920`den günümüze kadar, düşman hiç bu kadar dış destek bularak saldırmamıştı.

Yaralı ordumuzla, yaralı polisimizle, baş döndürücü bir mücadele vermekteyiz.

Askerimiz ve polisimiz, hergün kahramanlık destanları yazmaktadır.

Türk Devlet, 1920`den günümüze kadar, bölücü ihanet odaklarına karşı böyle bir mücadele vermedi.

Şehirlerde ve dağlarda, yurt içinde ve yurt dışında, onbine yakın terör örgütü militanı tepelendi.

Şehirlerde sokak sokak savaş verildi.

Halkın burnu kanamadan, hepsi gebertildi.

Dağlarda saklanacak in ve mağaraları kalmadı.

Mehmetçik, 5 metre kara rağmen, dağlarda hain kovalıyor.

Yakaladığını indiriyor.

Bir hafta içinde 100`den fazla hain tepelendi.

Aynı kararlılıkla devam edilebilmesi için, referandumda kahir ekseriyetle "EVET" çıkması gerekmektedir.

Vatandaş, sandığa giderken, zerre kadar tereddüt etmemelidir.

Mecliste tadil edilen Anayasa`nın bir tek maddesinde dahi diktatörlük yetkisi yoktur.

Yeni Anayasa, Türkiye Düşmanlarının hayali olan "İstikrarsızlık" ihtimalini sıfırlayacaktır.

Hem iç ihanete karşı, hem dış ihanete karşı, tam bir koordinasyon içinde mücadele edilecektir.

Ben, yeni Anayasa`nın kefiliyim.

Yeni Devlet Düzeni içinde, "Ülkücü Kadrolar" dört başı mamur sorumluluk üstlenecektir.

Gün, o gündür.

Yüzlerce kez bu sütunlarda yazdım,

"Ülkücüler, Türk Devleti`nin birliğinin çimentosudur"

‘’Ülkücüler, zor zamanlarda her daim Devlet`inin yanında olmuşlardır’’

"Vatan`ım, ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kurşun" diyen Ülkücü`dür’’

Çakma Ülkücülerle sakın onları karıştırmayın.

Haydi, Haydi, Haydi.

Şimdi hep birlikte olma zamanı.

HAYDİ, "EVET"

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.