Haberin yayım tarihi
2010-02-23
Haberin bulunduğu kategoriler

AKP milli birliğimizi tehdit ediyor!

Recep Tayyip Erdoğan, sosyal, psikolojik ve fiziki olarak, Türk Silahlı Kuvvetlerini,  vatanseverlerimizi, onların ailelerini, yakınlarını, iş arkadaşlarını ve tüm milleti etkileyecek şekilde  heder eden, hedef haline getiren, aşağılayan bir uygulamaların içerisine girmiştir.

Kurumlarımız AKP yönetiminin içinde bulunduğu hukuk dışı durumları ve  yoğunlaşan anayasa ihlallerini soruşturmaya, uyarıya ve kınamaya cesaret edemez hale getirilmiştir. 

Kollektif, «yandaş medya ile» «anayasa dışı» «yasalara aykırı» bir güç oluşturularak, devlet imkânları kötüye kullanılarak bir çok kişinin ölümlerine, intiharlarına sağlıklarının bozulmalarına, onur ve haysiyetlerinin aşağılanmalarına sebep olunmuştur.
 
AKP'yi uyaranlar
 
Zerre kadar inanç ve duyarlılık taşıyan bir kişi dini ve vatanı için bu zihniyete karşı tavır takınmak zorundadır. Bu zihniyet daha fazla zararlı olmadan, anayasal çerçeve içerisinde yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır.
 
Eski Sağlık Bakanlarından Rifat Serdaroğlu'nun 05.01.2010 tarihli Habercem'de yayınlanan, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlara gönderdiği uyarı mektubunda işaret ettiği noktalar yutulacak ve sindirilecek cinsten değil! 

Bakın ne diyor :
 
¤  «Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Sayın İçişleri Bakanı, üçünüz de ateşle oynuyorsunuz. Böyle giderse, oynadığınız ateş sadece sizi değil, ülkeyi de yakacak. Ülkemizin gözbebeği iki kuruluşunu, Asker ve Polisi nasıl düşman hale getirdiniz, farkında mısınız? Nedir sizin derdiniz?»
 
¤  Görmüyor musunuz? Memleket çocukları birbirini vuracak, haberiniz var mı?
 
¤  Sayın Başbakan Kamuoyundaki kanaat, bu yaşanan çirkinlikler tamamen sizin bilgi ve talimatınız dâhilinde olduğudur.
 
¤  Tuttuğunuz yol yanlıştır. Devleti ve Milleti bir arada tutmak sizin görevinizdir. Lütfen hatadan dönünüz.
 
¤  Kendisi ABD'de yaşayıp, vatan evlatlarını birbirine kırdırmak isteyen CIA uzantılarına ve onun art niyetli yazarlarına lütfen inanmayınız, dolduruşlarına gelmeyiniz.  Sayın İçişleri Bakanı Allah korusun, güvenlik güçleri arasında ölümle, yaralama ile sonuçlanacak bir çatışma olursa, bunun hesabını yasaların ve Türk Milletinin huzurunda verebilir misiniz? Böyle bir feci olayın, tarih önünde de sorumlusu sizsiniz.

¤  Bir masa etrafında toplandığınız da, Sn. Genelkurmay Başkanından almak istediğiniz fakat alamadığınız bilgi var mı? Hem toplantı yapacaksınız, hem kamuoyuna "uyum içinde çalışıyoruz" diyeceksiniz, hem de polisi askerin üstüne salacaksınız. Böyle devlet yönetimi olur mu?

¤  Geçmişle hesaplaşmak istiyorsanız hedefiniz yanlıştır. TSK sizin siyasi rakibiniz değildir. T.C Devletinin temel direklerinden biridir.Ayrıca geçmişle hesaplaşmak isteyen siyasetçilerin, öncelikle kendi geçmişlerinde karanlık bölgeler kalmamalıdır.Hafızalarımızda Sn. Cumhurbaşkanının, Avrupa Birliği karşıtı TBMM konuşmaları, Eşi Hanımefendi'nin Türbanı sebebiyle T.C Devletini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine şikâyet edişi, her yere "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" yazmanın ilkellik oluğunu söylemesi, taze olarak durmaktadır.

¤  Sn. Başbakanın Tarikat liderlerinin önünde diz çökmesi, evrakta sahtecilik ve ihaleye fesat karıştırmak gibi ağır cezalık dosyalarının dokunulmazlık sebebiyle beklemesi, kendisinin servetinin hesabını verememesi, çocuklarının aniden zenginleşmesini izah edememesi, Filistin için isyan ederken, Irak'ta Müslümanların öldürülmesine, tecavüze uğramasına seyirci kalması gibi yüzlerce olay dün gibi hatırlarımızdadır.

¤  Sn. İçişleri Bakanının Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğüne aday olduğunda, Üniversitede irticai yapılanmaya geçit verdiği için Rektör yapılmayışı, Habur Sınır kapısında teröristleri, Müsteşarına karşılatması, Emniyetteki tarikatçı örgütlenmeyi desteklemesi gibi onlarca yanlış aklımızdadır. Hesap soracak insanın, öncelikle kendi hesabını verebiliyor olması gerekir.»
 
Ateş bacayı sardı, yangın büyüyor
 
¤  Yargıtay Başkanı Hasan GERÇEKER'in   « Kurumlar arasındaki güven sorunu, güvensizlik ortamı mutlaka aşılmalıdır. Ateş bacayı sardı, yangın büyüyor, yargı bağımsız değil...» ifadeleri karşısında sorumluluk duyacak, hatalarını kabul edip özür dileyecek bir kişi görmeniz mümkün mü?
 
AKP yöneticilerinin milletimize ve devletimize hizmet etmek için iktidar olmadıkları bizzat onların kendi sözleriyle, tavırlarıyla, icraatlarıyla doğrulanıyor!
 
Yüzlerce yolsuzluk dosyası içinde yüzen bir AKP zihniyeti ülkemize iyi bir gelecek vaat etmiyor!  Bize görünen sadece aile şirketleri, oğullar ve kızlar değil... Haksız kazançlar, yolsuzluklar, devlet imkanlarını ve iktidar olma gücünü kötüye kullanmalarıyla ilgili yüzlerce karanlık özelleştirmeler, ihaleler, partizanlıklar, ölümler, intiharlar, iftiralar, tertipler suç duyuruları ve davalar var! Yasa ve Anayasa ihlalleriyle ayakta duramayacak hale gelen bir iktidar bize huzur vermiyor, ülkemizin durumu hiç iyi görünmüyor...
 
Gazetelere yansıyan ihlaller ve yolsuzluklar bugüne kadar yalanlanmadı
 
¤  Devletin 52 milyon dolara aldığı otel, bir süre sonra 25 milyon dolara AKP yandaşı bir şirkete satılarak, devlete 27 milyon dolar zarar ettirildi.

¤  Antalya'ya bağlı Döşemealtı Beldesi'nin AKP'li Belediye Başkanı Nurettin Tursun ve ailesi sahte belgelerle devleti milyonlarca YTL dolandırmakla suçlandı.

¤  İETT'de , 100 milyon Avro'luk yolsuzluk ve usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle soruşturma başlatıldı

¤ CHP, AK Parti'li Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin 120 bin metrekarelik arazi üzerinde imar değişikliği yaparak eski belediye başkan adayına sattığını iddia etti. İddiaya göre, araziyi 14 trilyona alan kişi 3 gün sonra 87 trilyona başkasına sattı. Yani AKP AKP  trilyonluk vurgun yaptırdı.

¤  Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım Almanya'daki Santour GmbH firmasından aldığı 200.000 Euro ile İtalya'da bir gemi satın aldı. Binali Yıldırım, milletvekili olmadan önce bu firmanın Genel Müdürüydü. Pekiyi, Binali Yıldırım'ın oğluna 200.000 Euro para veren şirkete nasıl bir kıyak yapıldı? Türkiye Denizcilik İşletmesi'ne ait bir gemi ihalesiz olarak, Santour GmbH firmasına kiralandı!

¤ 3 milyon 751 bin dolara özelleştirilen Sümerbank'ın arsasının sadece bir bölümü 13 milyon 750 bin dolara satıldı!

Sümerbank'ın 50 yıl önce kurduğu Pamuklu Mensucat A,Ş,, 13 Temmuz 2005′te, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nca 3 milyon 751 bin dolara, 47 ortaklı Ortak Girişim Grubuna (OGG) satıldı. OGG'nun başında AKP'li Manisa Belediye Başkanı Bülent Kar bulunuyor

¤  Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu. Ceylan Grubu'ndan, banka borcuna karşılık 52 milyon dolara Antalya'daki Deluxe Resort Otel'i aldı, Karşılığında da Ceylan Grubu'nun 52 milyon dolarlık borcu silindi. Devletin 52 milyon dolara aldığı otel, bir süre sonra 25 milyon dolara AKP yandaşı bir şirkete satıldı. Devletin bu ticaretten zararı tam 27 milyon dolar.

¤  Devletin 51 milyon dolarlık fabrikası, AKP yandaşına 1.1 milyon dolara satıldı. Gerçek değeri 51 milyon dolar olan Balıkesir SEKA Kağıt Fabrikası 1,1 milyon dolara AKP yandaşı Albayraklar A.Ş.'ye satıldı. Selüloz-İş Sendikası, mahkemeden fabrikanın satışını iptal ettirdi. Ancak bu arada şirkette 12,7 trilyonluk bir varlık kaybı tespit edildi (yaklaşık 10 milyon dolar). Halkın vergisiyle kurulan birçok şirket, AKP yandaşlarına bu şekilde peşkeş çekildi.

¤ 12.07.2007 tarihinde,  Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alan Murat KIŞLALI'nın haberi : «TÜRK TELEKOM: AKP hükümeti, yılda 2.5 milyar dolar kâr eden Türkiye'nin stratejik açıdan en önemli kuruluşu Türk Telekom'u 1.31 milyar doları peşin 1 milyar 180 milyon dolarlık 5 taksitle sattı. Böylece Oger Telecom'a, kuruluşu, kârının yüzde 60'ına yakın bedelle satın alma olanağı tanındı. Hükümet, satıştan hemen sonra kurumlar vergisini yüzde 30'dan yüzde 20'ye indirerek şirketin kârlılığını da yüzde 50 artırdı.
 
TÜPRAŞ: Hükümet, uluslararası piyasalarda rafineri talebinin tepe noktasına ulaştığı ve siparişle ancak 6 yılda rafineri yapılabilen bir ekonomik ortamda, 35 milyon ton rafinaj kapasitesi olan Tüpraş'ı 4 milyar dolara sattı. Satıştan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , Türkiye'deki akaryakıt kaçakçılığının 18 milyar dolara ulaştığını bildirdi. Tüpraş'ın yüzde 14.76'sı ise, başka hiçbir aracı kuruma haber verilmeden borsa değerinin yüzde 8 altına Global Yatırım'ın sahibi Mehmet Kutman aracılığıyla İsrailli Ofer ailesine satıldı. Özelleştirme rakamına göre 752 milyon dolar kamu zararı oluştu.
 
ERDEMİR: Hükümet yassı çelikte Türkiye'de tekel konumunda bulunan ve kuruluş değeri 7 milyar dolar olarak kabul edilen Ereğli Demir Çelik Fabrikaları'nı 2.8 milyar dolara sattı.
 
MADENLER: Seydişehir'deki Eti Alüminyum tesisleri, beraberinde bir hidroelektrik santral olduğu halde, Başbakan Erdoğan'ın hemşerisi ve Karadeniz Otoyolu Projesi ile Samsun'daki mobil santral nedeniyle üç bakanın Yüce Divan'da sorgulanmasına neden olan Rizeli müteahhit Mehmet Cengiz 'e 305 milyon dolara satıldı. Yargının Cengiz'in önceden aldığı Eti Bakır ile beraber Eti Alüminyum'un satışının yürütmesini de durdurmasına karşın, Erdoğan'ın başkanlığındaki Özelleştirme Yüksek Kurulu, Murgul'daki maden tesisleri ve hidrolelektrik santralı ile Samsun'daki değerli arazilerin de Cengiz'e satışını onaylamaktan çekinmedi.
 
LİMANLAR: Mersin Limanı 755 milyon dolara TAV ile Singapurlu SPA'ya devredildi. Devirden sonra liman faaliyetlerinde dış ticareti durduracak sıkıntılar yaşanırken liman ücretlerinin de yüzde 50 artırılması anlamına gelen düzenlemeler yapıldı. Mersin'deki bu sıkıntıya karşın, İzmir Limanı'nın 1 milyar 275 milyon dolara Global-Hutchison Wamphoa ortaklığına devredilmesi işlemleri sürüyor.
 
SEKA: Özelleştirme İdaresi piyasa değerini 55, teknik değerini 51 milyon dolar olarak belirlediği SEKA Balıkesir'i, Başbakan Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak'ın sahibi Albayraklar'a 1.1 milyon dolara sattı. ÖİB satışta temel seçenek olarak SEKA'ya "7.5 milyon dolar" değer veren indirgenmiş nakit akımları yöntemini kullandı. Değer tespit raporunda 40 milyon dolarlık piyasa değeri biçilen SEKA'nın Aksu İşletmesi de, Milli Gazete'nin sahiplerine 3.5 milyon dolara satıldı.
 
HAVALİMANLARI: Yap-işlet-devret yöntemiyle yaptırılan havalimanları, rekabetin kısıtlandığı ihalelerle devrediliyor. TAV grubu İstanbul Havalimanı İhalesi'ni 2005 Haziran'ında 3 milyar dolara alırken bu yıl IC İçtaş-Fraport Antalya Havalimanı'na 3.2 milyar dolar, Limak-GMR-Malaysia Airport Holding Berhad da Sabiha Gökçen Havalimanı'na 3.1 milyar dolar teklif verdi. Ancak ödemeler 15 ile 20 yıla yayıldığı için üç ihalenin bugünkü gerçek değeri toplamda 3 milyar dolara ancak ulaşıyor.
 
TMSF SATIŞLARI: TMSF elinde olan, çoğunluğu Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan 'ın ailesine ait Telsim, çimento fabrikaları, Star Grubu gibi şirketleri yaptığı açık artırmalarla satışa çıkardı. TMSF'nin toplam "ticari ve iktisadi bütünlük" satışı 2006 sonu itibarıyla 5.3 milyar dolara ulaştı. Bunun 4.5 milyar dolarını Telsim oluşturdu. TMSF belirlediği muhammen bedelin altında teklif gelen radyoları satmazken, 19.5 milyon dolar muhammen bedel belirlediği Star gazetesini, muhammen bedelin yarısından da düşük bir değerle, 8 milyon dolara Erdoğan'a yakın bir gruba sattı.»
 
Benim bir çok kez değişik vasıtalarla yaptığım açıklamalarım nedense hep gözden kaçırılıyor. Deprem şimdi teknolojiyle oluşturuluyor. Önce bölgeye nükleer deneme veya tesadüfen düştü denilerek bomba atılıyor. Sonra bu deprem bombalarının yer altından yatay ve dikey hareketleri sağlanıyor. Önceden tespit edilen projeler istikametinde zamanlaması yapılıyor! Sonra patlatılıyor. Yer sarsıntıları ile binalar yerle bir oluyor ve insanlar ölüyor. Emperyalist ülkeler o bölgeye üşüşüyor. Acılı ailelerin çocukları  veya kimsesiz çocuklar batı ülkelerine kaçırılıyor, emperyalist ülkeler askerlerini oraya gönderiyor, yardım adı altında işgaller başlıyor. Yarın bir gün orada terörist gurup oluşturularak Irak'ta, Pakistan'da, Afganistan'da olduğu gibi insan avına başlanacak. Yani sizin aptallarınızla, hainlerinizle, gaflete düşürülen yöneticilerinizle ülkeniz sinsice, sessizce ve gizlice ayaklarınızın altından kayıp gidiyor. Siz vatansız, bayraksız, tarihsiz, anasız, babasız, mezarsız, dinsiz ve imansız yani «Kuran'sız» kalıyorsunuz!
 
AKP ülkemizi ne hale getirdi!
 
Nerede AKP varsa orada problem var :

¤  09.06.2006 tarihli Hürriyet Gazetesi,  Tufan TÜRENÇ : «AKP yolsuzluk sarmalına dolanmış»

¤  12.05.2006 tarihli Cumhuriyet Gazetesi : «AKP Yolsuzluk Batağında»

¤  10.10.2008 tarihli Radikal Gazetesi : «AKP yolsuzluk raporunu gizlemiş»

¤  18.08.2008, ANKA Haber Ajansı, Deniz Baykal : «AKP yolsuzluk odağı»
 
Yetimlerin hakkını yedirmem diyen Recep Tayyip Erdoğan'ın 726 koruma görevlisiyle kime karşı, neden kendisini koruma ihtiyacı hissettiğini açıklaması gerekiyor!  Suç işleyen, halktan kopuk olan insanlar korku içerisinde yaşarlar. İnsan onuruna zarar vererek hayatlarını sürdürürler. Sadece yakınlarını düşünürler, yetim hakkından bahsetmeleri de hiç inandırıcı değildir. Bu tür insanların dinle, imanla, ALLAH'la ilgileri de olamaz. Onların ALLAH'ı para, taltif ve aldattıkları insanların alkışlarıdır!

Bakın aşağıdaki haberlere! Dine, inanca, ahlâka ne kadar ters ve düşündürücü! Bunların arkalarından gidenler kara kara düşünmelidirler!
 
«AKP'de fuhuş skandalı…», «AKP toplantısında skandal ölüm», «AKP'li belediyeden skandal rehber», «Kim Bu Skandal AKP'li Bakan?», «AKP'li başkanın seks skandalı», «AKP'li belediyede 'sahte imza' skandalı», «Isparta'da AK Parti skandalı», «Balıkesir'de AKP'li vekil skandalı!», «AK Parti'de 2. Dişli skandalı», «Skandal! AKP'li Vekilin Eşinden Atatürk'e Büyük Hakaret», «AK Parti İstanbul'da skandal!», «AKP Tuzla'da büyük skandal», «AK Parti'li skandal hukukçu kim?», «AKP'de hayat kadını skandalı», «AKP mitinginde skandal iddia!», «Enerji Bakanlığı'nda skandal atama», «AKP'de rüşvet skandalı», «Bakanlığı ve AKP'yi sarsan skandal...»,  «Acaristanbul'da Skandal Üstüne Skandal»

Bir günlük haber ve makale başlıkları ülkemizin hazin halini anlatıyor :

¤  17.01.2010 tarihli Yeniçağ Gazetesi : «Bayrağımıza çirkin saldırı gerilim yarattı»¤  17.01.2010 tarihli Yeniçağ Gazetesi :  MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural : «Türk kimliği yok edilmek isteniyor»

¤  17.01.2010 tarihli Yeniçağ Gazetesi : «Başbakan bu defa yargıyı hedef aldı»

¤ 17.01.2010 tarihli Yeniçağ Gazetesi :Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener : «Erdoğan'dan usandık artık» 
 
Bakın diğer ifadelere :

¤  04.02.2010 tarihli Yeniçağ Gazetesi'nden Arslan BULUT :  «Tayyip'i üzmek Allah'ı değil; ABD'yi üzmektir!»

¤ 19.02.2010 tarihli Yeniçağ Gazetesi'nden Sabahattin ÖNKİBAR : «Taha Akyol, TRT'den kaç on milyar alıyor?»¤  20.02.2010 tarihli Yeniçağ Gazetesi'nden Arslan BULUT :  «Ey Türk, AKP işini gücünü elinden alıyor!»

¤  20.02.2010 tarihli Yeniçağ Gazetesi'nden Sabahattin ÖNKİBAR :  Daha önce yazdım yine yazıyorum.   Kargaşalar yaşanmaksızın Cemaatler, AKP ve Tayyip Erdoğan iktidarını teslim etmeyecek!¤  20.02.2010 tarihli Habercem :  AKP'li vekilden şok sözler! AK Parti Milletvekili Avni Doğan, «Ergenekon'a mensup kişilerin 40 sene boyunca halkın belirli kesimlerini fişlediğini öne sürdü. Doğan "Şimdi biz onları fişliyoruz, sıra bizde» dedi.

¤  20.02.2010 tarihli Habercem :  «Samsun'da bir ilköğretim okulunun kantininde uyuşturucu ticareti yapıldığı belirlendi.»
 
Maşalara maşa olmak
 
Eh sizin yanlış seçimleriniz, bilgisizliğiniz, gafletiniz size değişik şekillerde geri dönüyor. Ne yazık ki son pişmanlık da para etmiyor!

Henüz bunlarla ilgili bir çok şeyi bilmiyorsunuz. Karanlıkta kalan, vatanı milleti, bayrağı ve dini hiçe sayan tüylerinizi ürpertecek gizli icraatlar bir gün önünüze getirildiği zaman kendinizi suçlayacaksınız! Ama iş işten geçmiş olacak.  Kuddusi OKKIR'ın ve intihar edenlerin katilleri arasında yer almamak için bugünden tedbirinizi alın!

Devleti yıpratanlarla işbirliği yapmanın sorumluluğunu size kim hatırlatacak?

İmam-ı Gazâli İlahî Nizam isimli eserinin ;  207. sayfasında: « Her hata, ilâhi ahlâk esaslarına uymayan hararetlerden doğar.»

Aynı eserin 257. sayfasında: «Kişi, arkadaşının meşrebindedir. Sizden her biriniz kimlerle ve hangi meşrepteki(huydaki, ahlâktaki) insanlarla dostluk kurduğuna dikkat etsin.»

119. sayfasında ise  : «Müslüman o kimseye denir ki, insanlar onun elinden ve dilinden ezâ-cefâ görmezler, zarara uğramazlar.» şeklinde, Peygamberimiz (S.A.) 'in  sözlerini nakleder.

Kimyâ-yı Saadet isimli eserinin 514. sayfasında  İmam-ı Gazâli : Resûlullah'a (S.A.V.) «kibir nedir?» diye sordular. «Doğruyu kabul etmemek ve insanlara hakaret ile bakmaktır!»

AKP yöneticilerinin sıfatlarına, sözlerine, icraatlarına bakarak dolaylı yoldan desteğinizin nerelere kadar uzandığını gözden geçirin!
 
Siz karar verin
 
Böyle bir parti bana hiç güven vermiyor, size güven veriyor mu?

Üzeyir Lokman ÇAYCI

uzeyir.cayci@free.fr
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.