Ulu Önderin ebedi hayatına intikalinin 70 ci yıl dönümü, tarihten silinmek istenen yüce Türk milletinin Ata'sı, Kuva'i Milliye nin kurucusu ve tek lideri, Kurtuluş savaşının Gazi'si ve öncü komutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu, Biyük Asker ve Devlet adamı o Mustafa KEMAL ATATÜR, ömrünü ulusuna ve devletinin bağımsızlığına adayan bu uğurda yılmadan mücadele verip Misak-İ Milli sınırlarını çizip bize özgür bir vatan bırakan bir Türk' tür. Türk Milleti olarak ona çok şey borçlu olduğumuz gibi onu rehberimiz kabul ederek onun yolunda onun hedefinde yürümeye kararlı bir millet olarak ona ölümünün 70 ci yıl dönümünde de Allahtan rahmet dileyerek ulusunun Ata yolunda yürümeye kararlığı devam ediyor ve edecek.
Cumhuriyet, Ulu önderin ilkeleri ve devrimlerinin yaktığı meşale ışığında Türk milletinin büyük bir bağımsızlık mücadelesi vererek tarihe adını altın harflerle yazdıran bir mliietin Ata sı olma özelliğine de sahiptir, çocuklarımıza 23 nisanı, gençlerimize 19 Mayıs'ı 30 Ağustosu ordumuza 29 Ekimi de tüm Türk milletine Cumhuriyetin kuruluşu dolayısıyla hepimizin bayramı ilan etmiştir ve bağımsız ve özgür bir ülke haline getirip özgür yaşamamızı da ilkeleri ve devrimleriyle belirlemiştir ve bu millet kendinden sonrada özgür ve bağımsız yaşamaları için Atatürk nutuklarında da bizlere yolumuzdan şaşmamak için mesajlar verip öğütlerde bulunmuştur, gençliğe hatabının son parağrafı beni çok etkiler herzaman.
Cerben ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfül işkal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve delâlet hatta hiyanet içinde buluna bilirler. diyerek
Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!
Diyerek geleceğe yönelik uyarıda da bulunmuştur bunu da genç nesillerin uyanık olmaları için nasihatta bulunmuş tur, diğer yandan kurulan Cumhuriyet, Türkiye için sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda tarihimizin en kapsamlı çağdaşlaşma hareketi olup, 20. yüzyılın en başarılı toplumsal ve siyasal değişimi olmuştur. Cumhuriyet sayesinde Türkiye evrensel değerlerle buluşmuş, insanımızın ufku genişlemiş, ekonomik, sosyal ve siyasal hayatımız yeni bir canlılık ve değişim kaydetmiştir.
Oysa'ki bu gün binbir çaba ila binlerce can feda ettiğimiz binlerce çocuğun öksüz, binlerce kadın dul, binlerce ananın yüreği yanık kalarak bir yandan yoklukla bir yandan düşmanla mücadele ederek kurulan bu ülke üzerinde oynanan oyunlar ve bu oyunların figüranları gözlerini kırpmadan ecdadımıza kurşun sıkanların ve ülkemizi işkal edenlerin torunlarıyla iş birliği yaparak ihanet etmekteler doğrusu şaşılacak şey.
Cumhuriyet kurulurken ulusal bağımsızlık savaşı yıllarında bize karşı savaşanların savaşı aynen devam etmektedir fakat isimleri değişik sadece, mesela ermeni meselesi, Pkk, Kıbrıs ta Rum meselesi, karadenizde pontus, güney doğuda yeni harita çizenler kurtuluş savaşında da bizimle savaşan insanlardır bunu iyi bilmemiz gerek, günümüzün yarım yangalak cahil aydın geçinenleri uyurken başkalarının kalemini kullanırken bunu bizlere yanlış anlatarak keferelere çalışıyorlar ve bunun karşılığını da nobel ödülleri ile alarak ülke üzerine çıkartılmaya çalışıyorlar kuru gürültü ila suyu bulandırıp balık avlayanlar bir gün tarih karşısında bunun hesabını vereceklerdir.
Arzumuz dışarıda bağımsızlık, içeride kayıtsız ve şartsız millî egemenliği korumadan ibarettir. Millî egemenliğimizin hattâ bir zerresini bozmak niyetinde bulunanların kafalarını parçalayacağınızdan eminim. /Mustafa KEMAL ATATÜRK
Ama biz 40 bin insanımızı öldüren terör örgütü liderini bir adayı tahsis ederek yüzlerce askerimize de onun korunması için nöbet tuturuyoruz, onun uzantılarını mecliste karşımıza alıp oturuyoruz, diğer yandan çocuklara terör aşılayarak polise ve askere taş atırılıyor lastik yaktırıü üzerinden atlayarak taş atmayan çocuklara da yatılı okullarda yemek vermeyerek tehdit ediyorlar, bu ne acizlik bu ne vurdum duymazlık polisin askerin görev yetkisini alırsan terörle mücadelede mücadele edecek adamları da yurt dışından ital edecekler sanırım.
Bakın beyler askere tam yetki, polisi yeni donanıma sahip ederek yetkilerini artırarak, Köy koruyucularını, Zabıtayıda iş birliği içine alarak güçlenip çalışmak lazım ayrıca polis teşkilatı içinde olan özel harekat timinin yeniden o eski güç ve sağlamlıkta personel ve tecisatla yeniden işler hale getirip dağda ve şehirde birtek terörist kalmayana kadar mücadeleyi sürdürmek gerekir, Kuzey Irak bölgesine bir tanpon bölge şattır ve bölgede türkmenleri de güçlendirerek kendilerini koruya bilir hale getirip bölgeye hakim olmamız şart tır, ABD okyanus ötesinden gelip Irak ı işkal ederek liderini alıp asabiliyorsa biz neden Irakta bir tanpon bölge yapmayalım oradaki barzani talabani denen aşiret ağalarını alıp asmayalım biz neden korkuyoruz kim bize engel, ülke olarak bunu tüm halk isterken Pkk liderini asmamak için ülkemizde tüm asılmayı kaldırdılar, beyler mecliste yediğiniz yemekler kırtlağınıza durmuyormu? Bu ülkenin tüm güzelliklerini be dokunulmaz zırhıyla tadını çıkartırken milletin sesine de kulak verilmesi gerek diye düşünürüz tabi halk olarak.
Türk Milleti yüzyıllardan beri hür ve müstakil yaşamış ve istiklâli yaşamak için şart saymış bir kavmin kahraman evlâtlarından ibarettir. Bu millet istiklâlsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır. (21 Haziran 1922)
http://www.gazilerim.com/index.html?ek=yazar&nu=172
Mehmet ÖZKARAMAN
