Haberin yayım tarihi
2006-07-16
Haberin bulunduğu kategoriler

Bakü-Ceyhan Boru hattı ve stratejik gerçek/Sabahattin İsmail

Anavatan Türkiye'nin sahip olduğu stratejik değere kat kat değer katan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı dün açıldı..Bu boru hattı sadece 3 ülkeyi birbirine bağlamıyor, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere enerjiye ihtiyacı olan birçok ülke ile Azerbaycan ve Gürcistan'ı da Türkiye üzerinden birbirine bağlıyor...

Bu bağlamda Türkiye, büyük enerji kaynaklarının bulunduğu Kafkasya'yı Avrupa'ya bağlayan bir enerji köprüsü haline geliyor...

Bir başka deyişle, ekonomilerini diri tutmak ve geliştirmek zorunda olan Batılı ülkeler, Türkiye üzerinden kesintisiz olarak Hazar Havzası enerji sahalarına ulaşabilecektir... 

BATININ CAN DAMARI


Boru hattı, günlük 1 milyon varil, yıllık 50 milyon ton kapasitesiyle, kısa süre sonra Batılı emperyalist ülkelerin nefes alıp vermesini, aydınlanmasını, fabrikalarının çarklarının dönmesini sağlayan bir can damarı haline gelecektir...

Buna kısa süre sonra Kazakistan, Türkmenistan ve hatta Rusya petrol ve doğal gaz boru hatları da eklenecektir...Kazakistan ve Türkmenistan doğal gazı, Hazar'ın altından döşenecek borularla Türkiye üzerinden Batıya aktarılacaktır...Bu projenin de 2010'da tamamlanması beklenmektedir...Bu amaçla Samsun-Ceyhan by-pass petrol boru hattı inşa edilecektir...

Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz boru hattı projesinin 2006 yılında tamamlanması planlanmaktadır...

Irak petrolü ise Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattı ile Türkiye üzerinden Akdeniz'e ve oradan da batılı ülkelere ulaştırılmaktadır...

Bu hatta paralel döşenecek olan bir doğal gaz boru hattı ile Irak doğal gazı da Ceyhan'da kurulacak bir doğal gaz terminaline taşınacak ve buradan da Batılı ülkelere pazarlanacaktır...

Hazar ve Orta-Doğu kaynaklı doğal gazın, Türkiye-Yunanistan- İtalya üzerinden döşenecek bir başka boru hattı ile AB ülkelerine ulaştırılması için çalışmalar da devam etmektedir...
Türkiye, Mavi akım projesiyle, Karadeniz altından döşenen borularla zaten şu anda Rus doğal gazını ve İran ile yapılan anlaşmalar sonucu İran doğal gazını da Anadolu'ya akıtmaktadır...

Şimdi gündemde olan Kars-Tiflis-Bakü demiryolunun hayata geçmesiyle, Avrupa ve Orta-Doğu, yine Türkiye üzerinde demiryolu ile de Kafkasya, Hazar, Orta Asya, Afganistan, Pakistan, Hindistan ve ta Çin'e bağlanacaktır...

Bütün bunlar,Türkiye'nin Güney sahillerinin, yani Ceyhan, Adana, İskendorun, Mersin bölgesinin önümüzdeki 10 yıl içinde,  petrol ve doğal gaz terminalleri, petrol ve doğal gaz depoları, rafinerileri, petro-kimya tesisleri ile dolacağını, her gün yüzlerce tankerin buralardan dolarak Akdeniz'e açılacağını, Mersin Limanı'na indirilecek yüklerin ta Orta Asya'ya kadar demiryolu ile ucuza taşınacağını, onların ihraç ürünlerinin demiryolu ile getirilecekleri Mersin üzerinden Batıya taşınacağını göstermektedir... 

40 MİL KARŞIDA KKTC VAR

İşte bu büyük oluşumun 40 deniz mili karşısında ise KKTC devleti ve bu devleti koruyan güçlü bir Türk kolordusu vardır...Bu devlet ve bu kolordu, İskendorun ile KKTC arasındaki TÜRK DENİZİ'nin güvenliğinin garantisidir...

Bir başka deyişle KKTC ve burada üslenmiş güçlü Türk kolordusunun görevi, sadece adada barış, huzur ve istikrarı sağlamak değil, İskendorun körfezi'nin, buradaki enerji terminallerinin, depoların, tesislerin, rafinerilerin, Limanın, Akdeniz geçidinin, enerji tankerlerinin güvenliğini de sağlamak olacaktır...

Bu nedenle İskendorun körfezi'nin ve Akdeniz'in güvenliği, dolayısı ile Kıbrıs'taki barış ve istikrar, KKTC'nin konumu ve Türk kolordunun mevcudiyeti, Azerbaycan'ı da, Rusya'yı da, Gürcistan, Kazakistan, Türkmenistan, İran, İrak'ı da, enerjiye bağımlı AB ve Balkan ülkelerini de, ABD'yi de çok yakından ilgilendirmektedir...

Bu nedenledir ki, Dünya'nın büyük güçleri Kıbrıs'la ilgilenmekte ve kendi milli çıkarlarına dayalı planları "çözüm ve barış" adı altında empoze etmeye çalışmaktadırlar...

Bu nedenledir ki AB, bir an önce bizi, üyesi Rum Devletine yamalayarak tüm Kıbrıs'ı yutmak istemektedir...

Bu nedenledir ki, İngiltere, üslerine sıkı sıkıya sarılmış ve bu üsleri AB dışında tutmuştur...

Bu nedenledir ki, ABD, AB ve İngiltere bir an önce Türk kolordusunu adadan çıkarıp doğacak güvenlik boşluğunu kendileri doldurmak istemektedirler...

Bu nedenledir ki, Rum yönetimi, bir an önce Türk Limanlarının açılmasını istemekte ve Dünya'nın 6. büyük tanker filosuna sahip ülke olarak 6 milyar dolarlık petrol taşımacılığından pay almaya çalışmaktadır...

Ve, bu nedenledir ki, Türkiye, her ne pahasına olursa olsun, KKTC'yi yaşatmak ve Türk kolordusunu adada tutmak zorundadır...

Çünkü KKTC'nin ortadan kaldırılması ve Türk ordusunun adadan çıkarılması halinde, ne Doğu Akdeniz'deki bu önemli enerji geçiş yolunun, ne  İskendorun körfezinin, ne enerji terminallerinin, ne boru hatlarının ne de Anadolu'nun güvenliğini sağlayabilir...

Bu nedenledir ki KKTC'yi ve Türk ordusunun adadaki varlığını savunmak sadece barışı, istikrarı ve huzuru savunmak değil, Anadolu'yu, Türkiye'nin güvenliğini, birliğini, bütünlüğünü de savunmaktır... 

ORAMİRAL KARAHANOĞLU'NUN VURGULADIĞI GERÇEK  

Türk ordusu bunun bilincindedir...Nitekim Türkiye Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, önceki gün KKTC Ankara Büyükelçisini kabulünde yaptığı veciz konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin KKTC  ile bir bütün olduğunu belirtmiş ve şöyle konuşmuştur: "Kıbrıs'ın gitmesi demek bizim kolumuzun kesilmesi demektir... Türkiye ile TSK, KKTC ile bir bütündür...AB için Kıbrıs gözden çıkarılamaz ve AB, Rum yönetimini Türkiye'ye tercih edemez..."

Büyük Atatürk daha 1937 yılında " Kıbrıs Düşman elinde olursa, Anadolu'nun bütün ikmal yolları kapanır, Kıbrıs'a dikkat ediniz" demiştir...Bu nedenledir ki yaşamı boyunca Kıbrıs'a ve Kıbrıs Türklerine özel bir ilgi göstermiş, Kıbrıs'ta Türk varlığı devam etsin, Türklüğün sesi bu topraklarda susmasın diye her türlü desteği vermiştir...

Sadece bu kadar da değil...

Kıbrıs'ın bir başka enerji bölgesi olan Orta-Doğu'ya yakınlığı, Kıbrıs ile Mısır, Kıbrıs ile Türkiye ve Suriye arasındaki denizlerde de zengin petrol yataklarının varlığı, Mısır ile Rum yönetiminin bu petrolü çıkarmak için bir anlaşma yaptığı göz önünde tutulursa, Kıbrıs'ın stratejik önemi bir kat daha artmaktadır...

Kıbrıs'ın Türkiye için hiçbir stratejik önemi olmadığını iddia edenler, bütün bu önemli gelişmeleri de göz önünde bulundurarak, Büyük Atatürk'ün ve Oramairal Karahanoğlu'nun veciz sözleri ışığında, görüşlerini yeniden değerlendirmek durumundadırlar... 

Sabahattin İsmail/Volkan Gazetesi Başyazarı

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.