Haberin yayım tarihi
2009-12-10
Haberin bulunduğu kategoriler

Bir Başka Açıdan Milli Görüş Kurban Organizasyonu..

Bu yazıyı yazıp yazmama konusunda biraz tereddüt geçirdim.  En sonunda yazmaya karar verdim.

Herkes istediği şekilde anlasın... Yarası olan gocunsun, ekşi yiyenin karnı ağrısın...

İnsana erdemli ve vefalı olmak yakışır. Her ne kadar bu üstün değerler kaybolmuşsa da, biz bu değerleri ayakta tutmaya gayret göstereceğiz.

Bazıları memnun olmaz diye, öğrencilik yıllarında bize yapılan iyilikleri unutacak değiliz. Bu erdemli  hizmetleri  her yerde anlatacağız.

Yıl 1992 Mısır- Kahire. 

Ezher Üniversitesi İslam Hukuku (Şeria İslamiyye) ikinci sınıftayız...

Kuru fasulye, melemen sinemizi delmiş, yumurta baştacımız...  Ayda bir veya iki defa köfte yiyoruz, köftedeki ekmek oranı kıymadan daha çok !

Öğrencilik hayatını anlatmaya gerek yok... Zorluklarla geçen koca yıllar...

İşte o yıllarda,  kişi başı 2,5 kilo kurban eti alıyoruz...  Öğrenci sayısı iki üç bin arası... 

Paranın kaynağını soruyoruz,  Avrupadaki  müslümanlar cevabını alıyoruz. 

O yıllar, yaşımız çok genç olduğu için hayat toz pembe...  

Bize o yıllarda  Kurban eti gönderenlerden Allah razı olsun, onlara teşekkür ediyorum..

Hiç tanımadıkları insanlara yardımda bulunmuşlar... Hayır dualar almışlar...

Bir insan olarak, bizde mağdur ve mazlumlara el uzatacağız. Onların derdine az da olsa çare olacağız...

Soru sormak, araştırmak güzeldir.  Bu yazılanlardan şüphe edenler... Adres veriyorum...

İstedikleri zaman gidip sorabilirler....  Mısır'ın Zegazig ili Hacamat Köyü... Ramses tren istasyonundaki herhangi bir taksici , isteyeni o köye götürür... 

Uzaktan gazel okumak kolay... İftira ve yalan da bedava...

Bu iş her zaman böyledir...

Bir işi yapanlar konuşmaz.  Hayır yapanlar konuşmaz, hizmet edenler konuşmaz... Veren konuşmaz... Ne hikmetse bu işlerde katkısı olmayanlar ortalığı velveleye verir alabildiğine bağırır.
 
Son bir buçuk senedir, Milli Görüş Genel Merkezi üzerinde büyük bir baskı var, bu zaman zaman Avrupa'da ve Türkiye'de yayın yapan medyada geniş şekilde yer buluyor. Meydana gelen her olayın medyada gündeme gelmesi gayet doğal.  Bunda hiç kimsenin bir sıkıntısı yok...
 
Şunu da belirtelim ki;  şuçlu varsa mutlaka ceza görmeli... Heyhaat...  Burada görünen  amaç, bağcıyı dövmek  üzüm yemek değil !

Amaç; sindirmek ve engel çıkarmak olunca her türlü bahane hazırdır...  14 ayda  4 defa  teftiş yap ! Sonuç:  Bir suç unsuruna ulaşamadık ! Yine geleceğiz... Bekleriz ...

Bu adamlar bizleri suçlamasa bizlere baskı ve baskın yapmasa işte ben o zaman bu işin içinde bir bit yeniği ararım. 

Meydana gelen her olay, sünnetullah'ın bir gereği olarak cereyan ediyor.

Ne hikmetse ! bu gibi olaylar ve gelişmeler ya Ramazan ayında ya da Hac mevsiminde oluyor !  

Burada asıl yazmak istediğim: Alman devletinin baskısı veya Kartel'in yalanı değil...

Herkes görevini yapıyor !

Burada üzerinde durmak istediğim asıl konu bazı ahmaklar !

Samimi müslümana saygı ve sevgi duyarım...  Ama müslüman olduğunu söyleyipte gavurdan daha gavur olup,  müslümana kin ve nefret kusanlarada gerekli sözü söylerim.

Müslüman, Müslüman  gibi olmalı....

Elinden, dilinden bir başkasının emin olduğu kişi...  

Kur'an ve Sünnet ölçüyü açıklamış...

Bazıları vardır.

Bilir bilmez müslüman hakında  gıybet ederler.  Kendisi bir kuruş hayır ve iyilik yapmaz, yapılan iyiliklerede engel olmaya çalışır... Bu çirkefliği bu adiliği normal bir meyhanede kerhanede yapsa hadi deriz... Zaten yeri belli... Mekanı belli deriz.
 
Utanmazca, arlanmazca, hayasızca camii lokalinde gıybet yapar, kul hakkına girer...

Kendini adam zanneder ! Benim paramı kimse yiyemez der !

Bilmez ki, parası bir garibe nasip olmaycak... Hayır yapmak iyilik yapmak herkese nasip olacak bir şey değildir.

İyilikte öncülük yapmak. Kime nasip olur ki?

Düşük karekterli adamlar, İslamı ve müslümanlığı kimseye bırakmaz ama Hucurat Suresini ve O mübarek surenin 6. ayetini de hiç bilmez...   İşi gücü  gıybet ve iftira..

Yıllardır işi gücü müslümanlara pislik atmaya çalışan bazı TV kanalizasyonları ve onların gazete adı altında çıkardıkları bazı paçavralar, yemez içmez müslümanlarla uğraşır... Bazı ahmaklarda onların ağzı ile müslümana iftira ve hakaret eder...

Osmanlı hukuk kitabı mecellede der ki; İddia edene ispat, inkar edene yemin gerekir.
İddiasını ispat edemeyenlere, bir başkasına iftira edenlere ne denir?  Orasına da, bu yazıyı buraya kadar okuyanlar karar versin.
 
Anlaşılacak  gibi değil, kırk yılda bizi biz yapan değerlerin nerede ise tamamını kaybetme noktasına gelmişiz.  İnsanımızın hangi halde olduğunu cümle alem bilir.

Çocuklarımızın durumu, bizim durumumuz ortada...

Gönüllü hizmet kuruluşları yaptıkları çalışmaları bitirseler.  Herkes kurbanını evinde kesse, zekatını fitresini burada eş dost akrabaya veya THK'ya verse  de Zengin çocukları THK sayesinde Tayland, Singapur gezisi yapsa.... Kim kaybeder? Kim mağdur olur?

Müslüman aptal olmaz ama oluyor işte... 

İnsan, TRT Türk Dış dünya haberleri ve yardım yapan kuruluşları  izler ve ondan ibret alır... ve utanır ! Utanmaya yüzü varsa !!!!

Müslümanım diyen sen, bari sen bırak iftira ve pislik atmayı... Yarın o pisliğinin içinde boğulursun haberin olsun...

Anlamak isteyene  son bir söz: ' kervan yürüyor'

Şeref Kılıç
serefkilic@gmail.com  

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.