Haberin yayım tarihi
2021-04-11
Haberin bulunduğu kategoriler

BU NASIL BİR HOLLANDA YALAKASI?

- Rotterdam Belediye Başkanı Ahmet Ebutaleb ne zaman defolup gidecek?

- Fas kökenli olduğu halde, sırf yalakalık yapmak için, azınlıkların haklarına sahip çıkmadığı gibi, baltalıyor da…

- Daha önce, Bakanımızı koruyanlar ve yurttaşlarımız için polise ‘vur’ emri veren Ebutaleb, şimdi de, öldürülen Türk kızı için, ‘bir Türk eksildi’ diyen polislere ceza vermedi.

- Toplanan Belediye Meclisi üyeleri, ‘Ebutaleb ırkçılık konusunda çok yumuşak davranıyor’ dediler.


İlhan KARAÇAY Yazdı:

Hollanda’da öyle bir Belediye Başkanı var ki, evlere şenlik.

Kendisi de Fas kökenli bir bir gurbetçi olduğu halde, getirilmiş olduğu Belediye Başkanlığı görevinde, ne ırktaşlarının ve ne de diğer yabancıların haklarını hiç savunmuyor, aksine gözardı ediyor.

Söz konusu ettiğim Belediye Başkanı, Rotterdam’ı 2009 yılında bu yana, yani tam 12 yıldır yöneten Ahmet Ebutaleb’dir.

Ahmet Ebutaleb, 1976 yılında annesi ve kızkardeşleri ile birlikte, Lahey’de yaşayan babalarının yanına gelmişti. 15 yaşında iken geldiği Hollanda’da iyi bir tahsil gördü. Önce görsel gazetecilik yaptı (NOS ve-RTL) ve daha sonra da siyasete atılarak politikacı oldu.

Politikacılıktaki ilk başarısı, İşçi Partili olarak Amsterdam Belediye Meclisi’ne girmek oldu. Burada 2004’ten 2007’ye kadar Başkan yardımcılığı yapan Ebutaleb, 2007’de Sosyal İşlerden Sorumlu Devlet Bakanı oldu. 2008’e kadar bu görevi sürdüren Ebutaleb, 2009 yılında Rottedam Belediye Başkanlığına atandı.

Geçmişi başarılarla dolu olan Ahmed Ebutaleb ile, biz de yabancı kökenli olduğumuz için gurur duyuyorduk. Ama aynı Ebutaleb’in, görev üstlendiği hiçbir mevkide, kendisi gibi etnik kökenli olanlarla ilgili bir çalışmasını görmedik.

Doğrudur, Ebutaleb, ‘Ben tüm Hollandalılar’a hizmet etmekle mükellefim’ diyebilir. İyi de, sırf, ‘Aman ha, Hollandalılar beni pozitif ayrımcılıkla suçlamasın’ endişesi ile hareket etmek de doğru değildir.

Ebutaleb’in, bırakın yabancı kökenliler için hizmetini görmeyi, kendisinin neredeyse bir yabancı düşmanı gibi yaptırımlarına çok rastladık.

BAŞKONSOLOSU ‘HİZAYA ÇEKME’ YALANI

Kendisiyle birkaç kez görüşmüş olduğum ve hatta kitabımı hediye etmiş olduğum Ahmed Ebutaleb’in, inanılması güç olan ve akıllara durgunluk verecek yaptırımlarından birini, Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Rotterdam Başkonsolosluğumuza girişinin engellendiği günlerde yaşadık.

Bakanımızın, Başkonsolosluğumuza girmesinin yasaklanması ve polis barikadı ile çevrilmesine tahammül edemeyen yurttaşlarımızın, konsolosluk önünde yaptıkları gösteriyi hepiniz hatırlayacaksınız. O gösteride atlı ve köpekli polisler, yurttaşlarımıza karşı çok zalimce davranmışlardı. Ne ilginçtir ki, birkaç gün sonra parlamentodaki bir oturumda ilgili Bakan’a soru yönelten Tunahan Kuzu, ‘Türk Bakan’ın konsolosluğa zorla girmek istemesi halinde ve gösteriler sırasında, Ebutaleb polise vur emri vermiş midir’ diye sormuş ve Bakan’dan ‘evet’ cevabını almıştı.

Düşünebiliyor musunuz, Rotterdam polisinin de başı olan bir Belediye Başkanı, ülkelerine izinsiz de olsa girmiş olan bir Bakan’ı, korumalarını ve Türk toplumunu kurşunlatacak kadar saçma bir milliyetçilik sevdasına nasıl kapılmıştır?

Ebutaleb bununla da kalmadı, olaylardan birkaç gün sonra kendisini ziyaret eden Başkonsolosumuz için medyaya, ‘Türk Başkonsolosu hizaya çekmek için çağırdım’ diye kocaman bir yalan ortaya atmıştı.

Kaldı ki, ‘Hizaya çekme’ diye bir şey yaşanmamıştı. Bu konuyu yakından bildiğim için yayınladığım yalanlama yorumum, daha sonra CNN Türk’de de yayınlanmıştı.

Ebutaleb’e göre ‘hizaya çekme’ iddiasının aslı şöyleydi:

Ebutaleb, olaylardan çok önce, Büyükelçimiz ile görüşmek için bir randevu talep etmişti. Randevunun gerçekleşeceği günün sabahında büyükelçimiz rahatsızlandı. Gelen ambulans mensupları büyükelçimizi pencereden vinç ile çıkarıp hastaneye götürdüler. Haliyle randevu iptal edildi. Hastaneden çıkan büyükelçimiz, Rotterdam başkonsolosumuzu aradı ve iptal edilen ziyaret yerine, Ebutaleb’i Başkonsolosun ziyaret etmesini istemişti. İşte bunun için bir başka randevu alındı. Tesadüfen olayların ardına rastlayan o randevu gerçekleştikten sonra Ebutalep, ‘Başkonsolosu hizaya çekmek için çağırdım’ yalanına sarılmıştı.

IRKÇI POLİSLERİ KAYIRMA OLAYI

Ebutaleb’in bizi çok kızdıran diğer bir yaptırımını birkaç aydır yaşıyoruz.

Şöyle ki, 16 yaşındaki Hümeyra adlı kızımızın, okul çıkışında erkek arkadaşı tarafından hunharca öldürülmesinden sonra, olayı takip eden polislerin, whatsapp yazışmalarında ‘Bir Türk daha eksildi’ gibi çirkin ve insafsız bir ifadeden başka, pek çok ırkçı söylemler yazdıkları ortaya çıkmıştı. Ne var ki, bur ırkçı davranış sonunda polislere bir uyarı dışında hiçbir ceza verilmedi. Gerek Hümeyra’nın alilesinin ve gerekse Rotterdam halkının isyanı da kâr etmedi ve polisin başı olan Ahmed Ebutaleb, daha ağır bir cezaya gerek olmadığını açıklamıştı.

Ben de bunun üzerine alttaki başlıklar ile bir yorum yazmıştım:

HOLLANDA’DA SKANDALLAR DEVAM EDİYOR…

İlhan Karaçay Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Ebutaleb’e soruyor:

*16 Yaşında öldürülen Hümeyra için ‘Bir Türk daha eksildi’

yazan polise üç günlük disiplin cezası hak mıdır?

*Bu vicdansız davranışın ardından, Hümeyra’nın üzgün ailesine

‘özür’ ziyareti yapıldı mı?

*Rotterdam Emniyet Müdürü değil, vicdansızlığı yapan polismemuru ve suç ortakları özür dilemeyecekler mi?

*Whatsapp grubunda yer alan ve ırkçı söylemleri paylaşan diğer polis memurları da cezasız mı kalacak?

İşte, yukarıdaki uyarı ve sorularımdan sonra unutulmaya yüz tutan bu konuyu, durumdan rahatsızlık duyan bazı meclis üyeleri Rotterdam Belediyesi’nde dile getirdiler.

Hollanda medyasında, ‘Ebutaleb, ırkçılık konusunda çok yumuşak’ gibi başlıklarla verilen haberlerde, Belediye Meclisi’nde yaşananlar şöyle dile getirildi:

Rotterdam Belediyesi Meclis Üyeleri, son zamanlarda yaşanan yabancı düşmanlığı olayları karşısında sessiz kalıp girişimde bulunmayan Başkan Ahmed Ebutalep’ten hesap sordular.

Milletvekilliğine seçilen ama Belediye Meclisi üyeliğinden henüz kopmayan Stephan van Baarle, Belediye Başkanı Ebutaleb’in ırkçılık konusunda çok zayıf kaldığını, Hümeyra’nın ailesinden ve Rotterdam halkından özür dilemesi gerektiğini belirtirken, Emniyet Müdürü Westerbeke’yi de görevden alması gerektiğini söyledi.

Van Baarle, Rotterdam halkının yolda polis gördüğü zaman, kendilerini güvende hissetmediklerini ve ‘Acaba bu polisler bize de kurşun sıkar mı’ diye düşündüklerini sözlerine ekledi.

NİDA Partisi meclis üyesi Ercan Büyükçifçi de yaptığı konuşmada, Ebutaleb’in, ırkçı polisler hakkında gülünç bir uyarı cezası ile yetindiğini belirtirken, polis kültürünün hastalık geçirmekte olduğunu ve halka güven vermediğini belirtti.

Ebutaleb’in, ‘Polisler yaptıklarından utanç duyduklarını belirttiler ve özür dilediler. Daha ağır ceza verilmesi gerekmez’ sözüne çok kızdıklarını belirten diğer meclis üyeleri de, bu kez Ebutaleb’in herkesten özür dilemesi gerektiğini belirttiler.

DENK ve NİDA Partileri’nin Ebutaleb hakkında güvensizlik oylaması isteği ise çoğunluk tarafından kabul edilmedi.

Şimdi, Ebutaleb’in bundan sonra ne yapacağı ve ne gibi önlemler alacağı merak konusu.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.