Büyük Mücahit, Devlet Adamı, Politikacı, Son yüz yılın önderi ve Aile Reyisi Sayın Rauf Denktaş Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kurucu eski Cumhurbaşkanı.
1974 Mutlu barış harekatından bu yana, Türkiye Cumhuriyeti toplam 21 Başbakan değiştirdi ve Sayın Denktaş bunların tümüyle çalıştı beraber birlikte davaya hizmet eti, ölüm anına kadar da Kıbrıs`ın sevdasıyla yaşadı, bundan sonra bizim kalplerimizde hoş bir sedayla anılıp yaşayacaktır ve yaşatılacaktır. Sayın Rauf Denktaş Türk Dünyasına mal olmuş çok değerli bir liderdir ve KKTC Denktaşın yolunu ve izini takip edecek binlerce siyasetci ve politikacı vardır, Kıbrıs için kim güzel şeyler yapar yaşatırsa Denktaş onun vücudunda yaşar ve mutlu olur, bizde onu başımızın tacı yapar ölümsüzleştirir halk olarak kalplerimize gömeriz.
Biz anadoluda Rauf Denktaş`ı bu şekilde tanırız ve biliriz, 2005 nisan ayında görevden Cumhurbaşkanlığı makamından ayrıldığında mevcut ihtidarla da çok iyi anlaşamayan Denktaş zaman zaman kendi görüş ve düşüncelerini her platforumda anlatıp bahsetmiştir, Kendi değerlerimizi iyi değerlendirmezsek ve kendi insanımızı bile bile harcarsak buna yazık olur çünkü bu insanlar kolay yetişmiyor, hele şu günlerde dört yanımız hayinlerle çevrilip diğer yandan bir avuç Rum burnumuzun dibinde gaz ve petrol kuyularu ararken biz ancak biz bize kavğalarla meşkul olmaktayız, vekillerimiz meclis koridorlarında ve lokantasında bize vekillik edeceğine geyik yapmakla meşkul ve medya da Ülke gündemiyle alakalı tiraj yapmak için eline geçeni yere vurmakla yıkıp dökmekle hatta ne yaparsam daha çok zarar veririm yarışıyla meşkul.
İşte örnekleri var örneyin TBMM de oturan teröristler Türkiye Cumhuriyetinin tüm haklarından faydalanıp ve nankürlük hatsefada, en basiti Türkiye Cumhuriyeti diyemeyip TC diyenler ihanetin ve delaletin içinde ler Meclisi kirletenler dağlardan emir alarak Mecliste saçmalamaya son sürat devam etmekteler, bizim veillerimiz bize vekillik edemmemekle birlikte halkın anladığı dildende konuşamamaktalar bu yüzden Şehit Ailelerinin bedduâlarını devamlı almaktalar. Paşalar yargılanırken teröristler dünyaya mesaj atar oldular meclisten medya yoluyla, tüm dünya susmuş bakıyor bu olan bitene, sınır ötesine geçişleri sanki yasal bir işmiş gibi yazarlar ve silahlı kuvvetlerinin müdahalesine de halk karşı gelir, çok üzüldük sınır da vurulan gençlere fakat tehlikeli yerde terörist yolunda bu uygunsuz işler doğru değil bunu onaylamıyoruz ve devletin kestiği parmak acımaz diyoruz.
Teröristin biri demişki genelkurmay başkanı benim nazarımda on başı.
Olsun hepimiz on başı olalım da hepimiz Ermeni olmayalım derim ve bir avuç Ermeni 1915 lerde bizi arkadan vurarak hemde doğu illerimizde kökümüzü kazımak isteyip milyonlarca soydaşımızı katlettiler sen Ermeni yanlısı çıktın. On başı deyip de gelip geçme, bak tarihe senin o hesaba katmadığın on başı neler yaptı senin emirlerini aldığın uşaklığını yaptığın İngilizin yarım dünya gemisini tek başına Çanakkale de denizin dibine gömmedimi? Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olan milyonlarca on başı seni tükürüğüyle boğar Çanakkale sularına gömer.
Bunları cesaretlendiren bizim siyasetcilerimizin tutumu, sen kalkar bu ülkede Genel Kurmay başkanlığı yapmış paşayı tutuklu yargılar küçük düşürürsen diğer yandan dağdaki teröriste meclise bu mesajı yollar, okutur. Söz konusu komutan iyi veya kötü tartışalım iyiyse nedir bu hal kötüyse neden Genel Kurmak Başkanı yapıldı? Diğer yandan adaya adeta hapsedilen eski Cumhurbaşkanı o keza, evet dedik ne oldu hayır desek ne olecaktı o günden bu güne ne değişti? Kim terörist ve hayin? Türk Silahlı Kuvvetleri eski Baş komutanımı yoksa buna dil uzatanmı? Neden bu insanlar mecliste keyf sürerken diğer yanda bir paşa hapis yatsın? Ben söyleyimi eğer onlardan birini atsaydınız hapse şimdiye Avrupa kalkmıştı ayağa heryandan bir ses gelirdi demokrasi çanları çalardı sokaklar karışır haktan hukuktan bahsedilirdi, şimdi bak ne hak var ne hukuk sesizce onurlu duruşuyla paşa paşa yatıyor işte ağlamadan sızlamadan.
Mehmet ÖZKARAMAN
