Haberin yayım tarihi
2011-02-28
Haberin bulunduğu kategoriler

Felsefe Yoluyla Dil Haritaları Çizmek

Felsefeyi başkasının iç dünyasıyla dalga geçmek, o insanın zihinsel birikimiyle alay etmek için kullanmak çok büyük bir insanlık suçudur. Medeniyetin gelişmesine indirilmiş kocaman bir darbedir.

Popüler olarak maalesef böyle algılandığı için bilim ve düşünce hayatının dışında olan insanlar felsefeden korktukları gibi çocuklarını da bu deliye bulaşmaması konusunda nazikçe, ısrarla, gizlice, açıkça ve gerekirse tehditle uyarırlar. Oysa felsefe bir zihin eğitme disiplinidir. Kavramların zihinde tam olarak oturması için kişiye yardımcı olur. Bu şekilde insanlar arası dilsel farklılığa rağmen bir kavramsal anlaşma sağlanır ve bilimin medeniyetin de gelişmesi yönünde çok büyük bir katkı olur.

Felsefe, kavramlardan fikir üretme yolundan ziyade fikir, gözlem ve deneyimlerden kavramlar üretme işidir. Bu şekilde dilimizi geliştiririz. Dili geliştirmek, yani zihnimizi oluşturan her köşeye bir isim vermek. Ta ki hiçbir bos yer kalmayıncaya kadar.

Dil haritası, bir insanın zihnindeki sözcüklerin birbirine karşılık gelme(mütekabiliyet) durumlarını ifade eder. İyi bir felsefi düşünebilme yeteneğine sahip olmak demek haritanızın doğru çizilmiş olması demektir. her sözcüğün doğru yerde ve esneklikte bulunuyor oluşu demektir. Bu haritanın ölçeğinin bir sınırı yok. Zihnimizi bir harita olarak düşünecek olursak, felsefenin görevi bütün varlık dünyasını küçülte küçülte bu haritamızın içine sığdırmaktır.

Yani her şeyi tanımlayabilecek bir kavram dünyasına sahip olmak. Evrende hiçbir boşluk kalmayıncaya kadar tanımlamak. Her yer kelimelerle dolsun. Dışarıda ve içeride ne kadar şey varsa her birinin bir adı olsun. Her şeyin belirli bir adı olsun, hiçbir şey kendini insanoğlundan bigane görmesin.

Küçükken harita mühendisi olmayı çok isterdim. Çevremde bir mühendis yoktu ama şurda burda bir harita gördüğümde karşısında dakikalarca oyalanır; incelerdim. Bir keresinde, coğrafya öğretmenim, eşyükselti eğrilerini gösteren bir çizim yapın diye ödev vermişmiş. O gün okula gitmemiştim. Ödevin de ne olduğunu öğrenemediğim için tutup o gece A5 boyutunda renkli mi renkli, cıvıl cıvıl bir Dünya haritası çizmiştim. Haritada tüm yeryüzü şekilleri vardı;  dağlar, ırmaklar, denizler, göller, ovalar… Ve ölçeği de çok düzgündü.

Harita mühendisi olmayı elimin tersiyle ittim. Daha doğrusu onu kendi ellerimle denize attım. O hayalimin ben kendisinden uzaklaşırken arkamdan ne kadar ağladığını, göz yaşı dökmüş olduğunu şimdi düşündüğümde kahroluyorum.  Kim bilir kollarından parmaklarına doğru derisi taşlara sürtünmekten lime lime olurken ne acılar çekmiştir. 

Neyse ki, bugün çok sevdiğim dili, felsefeyi ve haritayı bir araya getiren işler yapabiliyorum.


Yazar:A. E.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.