Ben Antepliyim, Şahin'im ağam. Mavzer omzuma yük. Ben yumruklarımla dövüşeceğim.

Yumruklarım memleket kadar büyük.

Hey, hey! Yine de hey hey! Kaytan bıyıklarım, delişmen çağım Düşman kurşunlarına inat köprü başında Memleket türküleri çağıracağım.

Bu güzel şehir 1 yıl boyunca Fransız'lara karşı yılmadan yıkılmadan mücadele ederek açlığa yokluğa rağmen direnerek karşı koyup bu günkü bu Gazişehri bize vatan olarak kazandırdılar, by kazanım karşısında düşman kurşunlarıyla resmi rakamlara göre 6317 şehit vererek kazanılan bu bağımsızlık savaşından galip çıkmıştır, bunun karşılığında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, 6 Şubat 1921 tarih 147. Toplantısında, Bakanlar Kurulu Başkanı ve Milli Savunma Bakanı Fevzi Çakmak meclis başkanlığına bir önerge sundu:

" T.B.M.M Riyaset-i Celilesi'ne. Antep Livası merkezi olan Ayıntap kasabası namının, Gaziayıntap'a tahviline dair icra vekilleri heyetinin 2 Şubat 1337 ( 1921) tarihindeki içtimasında kabul edilen ve T.B.M.M Riyaset-i Celilesi'nin tasvibine iktiran eden, Layiha-i Kanuniye Sureti musaddakası rapten takdim kılınmakla iktizasının ifa ve neticesinin icra buyurulmasını rica ederim efendim."

İcra Vekilleri Heyeti, Reis-i Mudafaa-i Milliye Vekili Fevzi Layiha-i Kanuniye Sureti;

Madde 1- Ayıntap Livası merkezi olan Ayıntap kasabasının namı (Gaziayıntap) 'a tahvil olunmuştur.

Madde 2- Bu kanunun icrasına Dahiliye Vekili memurdur.

Madde 3-İş bu kanun tarih-i neşrinden itibaren mer'idir. Kanun teklifi, böylece T.B.M.M'nin 6 Şubat 1921 günlü 147'inci toplantısında oy birliği ile ve alkışlarla kabul edildi, 8 Şubat 1921 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. 20 Ekim 1921'de Ankara İtilafnamesi ile Fransızlar Antep'i terk etmeyi resmen kabul etmişlerdir. Gerçekte ise Fransızlar 8 Şubat 1921'de Antep Türkleri ile yaptıkları mütareke ile işgallerinin geçici olduğunu belirterek Antep'i terk etmeye söz vermişlerdi. 25 Aralık 1921'de Ankara'ya bağlı kuvvetler Antep'e girmişlerdir. Her yıl 25 Aralık Antep'in kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır.

ANMA GÜNÜ
(Bu dağlarda biz yaşarız,bu dağlar bizim dağımız. Namusumuz temiz, bayrağımız hür Analarımız, karımız, kızımız, kısrağımız Burada erkekçe dövüşür. Bir bayrak dalgalanır Antep kalesi üstünde. Alı kanımdaki al, akı alnımdaki ak, Bayraklar içinde en güzel bayrak, Düşüncem senden yanadır, Hep senden yanadır çektiğim kahır, Bu senin ülkende, senin gölgende, Düşmesin kara kalpaklar, kirlenmesin duvaklar Korkum yok ölümden kâfirden yana Alacaksa alsın beni şafaklar.

Hey, hey! Yine de ey hey! Al bayraklar altında kara bir kartal gibi Yaşamak ne güzel şey.)
Bu Vatan savunmasında Şehit düşen atalarımıza ve Gazi olarak yaşayıp Allahın rahmetine kavuşan ecdadımızın da ruhları şaadolsun, Bizlere bıraktıkları bu özgür vatanı ile lebet yaşadacağız, Büyük heycanla kutlanan bu anma ve Gazilik ünvanının yanı sıra 25 Aralık kurtuluş günümüzün proğramlarında yine o Gaziantep savaşında bu zafere imza atan dedelerimiz tarafından kurulan Gaziantep Kuva'i Milliye Mücahitler Derneği kurulduğu günden bu güne kadar tüm kutlamalara Valilik tarafından davet edilerek üst düzeyde katılım gösterirdi ve halkımızda bu katılımdan heycan duyar ve mutlu olurdu. Ne oldu bilemiyorum bu iki yıldır ne davet ediliyoruz ne de hatırlanıyoruz hatta yetkililer tarafından hiçte sorulmuyor bu gazilerin torunları ve bu gazilerin kurdukları Gaziantep Kuva'i Milliye Mücahitler Derneği üyeleri nerede filamalarını göremiyoruz diye, Hatta 2008 yılında 19 Mayıs proğramlarına katılan derneğimiz hakkında soruşturma bile açıldı neden katılıyorsunuz diye, Gaziantep Kuva'i Milliye Mücahitler derneğinin bu proğramlara katılmasının neresinde dir yasal olmayan vatanın birlik ve bütünlüğünü savunan ve memleketini fransıza teslim etmeyenlerin torunları bunu hak ediyormu bunu da anlamış değilim, Bu yetkililer vatan severlerle, vatan hayinlerini ayırtedemiyorlarmı acaba neden bu tavır neden bu yanlış uygulama Milli değerlerimizden vazmı geçirmek istiyorlar bizi, bunu yetkililere sormak istediğimizde de bir muhatap bulamadığımız gibi bu konuyu tüm millet vekillerimize söylememize rağmen bir çözümde bulamadılar. 1980 ihtilalinde ve sonrasında yani sıkı yönetimde bile derneğimiz o günün sıkı yönetim komutanı tarafından özel olarak davet edilirdi hatta yasak olmasına rağmen özel izinle silahlerımızın sıkılmasını isterlerdi tören geçitlerinde hatta bunun belgeleri halen elimizde dir bir kısım üyelerimiz bende dahil olmak üzere bu silah bulundurma belgesini saklarız, bu gün ne sıkı yönetim ver nede olağan üstü bir durum ama ne hikmetse ne törene çağrılıyoruz ne de filamamızı çıkartabiliyoruz nede o günlerden kalan üniformalarımızı giyiyoruz o şehit ve gazilerin ruhuna hiçmi sayğınız yok diyesi geliyor insanın içinden, bu dernek kanun ve nizamlara uygun kurulup kanun ve nizamlara uymaktadır ve dernegi biz o gazilerin torunları olarak kendi imkanlarımızla yaşatıyoruz bunuda yaşatmaya devam edeceğiz, Şunu bilsinki bize bu yasakları koyanlar ve bizi istemeyenler bu dernek paravan kurulup hayinlik yapmamıştır siz yasakları paravan kurulan derneklere ve bu derneğin ismini yasa dışı emellere alet edenler koyun ve onlara karşı durun bu devletin kanun uygulayıcıları da bu konuda paravan kurulan isimlerimizi kullanan yasadışı işlerde televizyonlerda boy gösterip şov yapanlara getirsinler bu yasakları, biz tüm üyelerimizi gazi torunu olmalarına rağmen Cuhuriyet Baş Savcı'lığından sabıkasız dır diye ibare edilen belgelerle kayıt etmekteyiz hiç bir üyemiz yasa dışı bir işe bulaşmamıştır ve tüzzüğümüze bunu istemektedir ve yönetim kurulu da bunu uygulamakta dır bundanda kimse rahatsız olmamaktadır sabıka kayıtları olan hiç kimse aramıza alınamaz almayızda.

Buradan tüm yetkililere sesleniyorum sesimize kulak verin ve derdimizi anlatma fırsatı verin biz terörist değiliz bize sesiz kalmayın yıllardır bu törenlere katılan bu derneğe sesiz kalmakla ceza veriyorsunuz ve daha sonrada bu melekete gazilik ünvanı kazandıranların huzuruna çıkıyorsunuz bu yapılanlardan hiçmi rahatsız olmuyorsunuz? kim bilir o huzuruna çıktığınız o şehit ve gazilerin kemiklerini sızılatıyorsunuz biz o çelen koyup saygı duruşunda bulunduğunuz insanların madalyalarını taşıyıp kalpaklarını takınıp kıyafetlerini ve çizmelerini giyiniyoruz onların teri kokuyor o emanetlerinde.

(Bir sır var bu mavzerde, attığım gitmez boşa Çıkmış bir eski savaştan Türk ün bir karış toprak parçası için Destanlar yazacağız yeni baştan. Yıktım toprağın üstüne bir sarı kurşunla birini Çıktı karşıma biri, Çıktıkça çektim tetiği Bismillâhlarla beraber Vurdum alnından kâfiri.

Bu kaçıncı kurşundur, bu kaçıncı bismillâh Bu kaçıncı ölüdür? Bir türkü söylenir siperlerde her sabah Vurun Antepliler namus günüdür! Ben Antepliyim Şahin'im ağam Mavzer omzuma yük Ben yumruklarımla dövüşeceğim Yumruklarım memleket kadar büyük) (Y. Bülent Bakiler) in Antepli Şahin Şiirinden alıntı dır.

Tüm halkımızın Gazilik gününü en içten dileklerimizle kutlayarak geleceğimizin barış ve huzur getirmesi dilekleriyle.

http://www.gazilerim.com/index.html?ek=yazar&nu=203 
 
Mehmet ÖZKARAMAN