Haberin yayım tarihi
2009-10-02
Haberin bulunduğu kategoriler

Hazmettirme ve Açılımların Perde Gerisindeki Proje

Saygı değer basın mensupları,
 
Bana gelen bir mail'i, sahibinin müsadesini alarak, sizlerle paylaşmak istedim.
 
Emete hanım Örnek bir Türk kızı, Ulu önder Atatürk'ün hayal ettiği gibi örnek bir Cumhuriyet kadını, örnek bir Osmanlı kadını.

Onu tanımak benim için büyük bir onur, büyük bir şerefti ve o günden bu günede dostuluğumuz devam etti.
 
Her yazısı çok güzel ama bu son okuduğum mail'i beni çok etkiledi ve aldı maziye götürdü.

Maziyi düşünürken dünü sorguladım, bu günü sorguladım. Neler oluyor bize sorusunu sordum.
 
Sorularıma bulduğum cevaplarımı ileriki tarihlerde sizlerle paylasacağım 
 
Saygılarımla
 
 
Esma CANER
AIMEE, Türk Kadınları Dernek Başkanı
YYVDK üyesi Belçika Türkleri temsilcisi




 
 
Hazmettirme ve Açılımların Perde Gerisindeki Proje-I

Emete Gözügüzelli Civan

Birileri resmen bizimle ya alay ediyor ya da Kıbrıs Türkünü aptal sanıyorlar! Hep bu satırlarda ifade ettik ; Kıbrıs meselesinin yüzyıllardır var olmasının sebebi belli! O da nedir? Adada Türk egemenliği var olduğu müddetçe bu sorun sürüp gidecek! İşin özeti bu! Zira, Türk egemenliğe tahammül edemeyen unsur çok! Bu böyle gelmiş böyle gidecek! Ne de olsa tarih ortada! Yüzyıllardır bu böyle gelmiş!  O halde şimdi neler oluyor? Herşey ortada ama bir o kadar da bulanıkta!

Şöyle düşünün ayağı kırık bir sandalye üzerine oturtulmanın sonucu ne olur? Ya da temeli atılmış yeni bir binanın sahibiyken yabancı bir  binada bir oda sahibi olmanız için çaba edilmesinin sonucu ne olur?

İşte bugünkü durum da böyle! Ev sahibiyken evsiz kalalım istiyorlar! Hem de bunu bize "ortak vatan ,ortak devlet, ortak kimlikten vs" bahsederek yapmaya çalışıyorlar! Talat bize "çözüm" umudu veriyor, Hristofyas da halkına bana güvenin "tek milim haklarımızdan taviz yok" diyor! Bu nasıl iştir diye bu millet size sormaz mı?!

Hakikaten de işin aslında öyle garip bir döneme girdik ki...Halk uyutulmuş gibi gıkı çıkmıyor! Hani bir kurbağayı kazana suyun içine koyarsınız ve kazanın altını yavaşça ısıtırsınız da kurbağa hiç tepki göstermez ve sonunda farkına varmadan ölür ya işte bugün bize yapılmak istenen de bu! Tayyip bey Amerika'da toplantıda konuşmuş! Açılımlarından bahsetmiş! Yalnızca Kürt açılımı olmayacak sırada Ermeni vs var demiş! Ama eklemiş hazmettire hazmettire!...Şüphesiz ki bunun ucu Kıbrıs'a da gelecek. Nitekim bunun sinyallerini vermeye başladılar bile...En son Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış sanki de Kıbrıs'taki gerçeklerden bir haber gibi açıklamasını yaptı ve = 3Rumlara limanlarımızı açmamız onları tanımak anlamına gelmez" dedi! Yani sarı ışık yakıldı, yeşil ışığa geçiş için bekleniyor. Bunu da kimbilir bize hazmettire hazmettire yapacaklar! Bekleyin ve görün...

Efendiler bilmem farkındamısınız ama Anavatan Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel yapı taşları hükümetin "açılım" senaryoları ile sarsıntıya giriyor ve sanki de TC Devleti Türk ulusundan kurulmamış gibi dili, kimliği, kültürü, tarihi, vatanı, "açılımlar" adı altında pazarlık konusu ediliyor! Bu projenin adına da "demokratikleşme projesi" diyorlar! Diğer taraftan da adada görüşmeler süreci hız kazansın sonuç alınsın diye düğmeye basıyorlar!

Peki Türkiye'de ki "demokratikleşme" projesi kimin ürünü! Amerika'nın! Şu Amerikan'ın "demokratikleşme projesi" genelde nasıl olur? Projede hedef seçilen ülkede,  Amerika'nın kendi çıkarları doğrultusunda yaptırımlar yapmayı esas alır. Yani proje, başka milletleri kendi egemenliğine hissettirmeden sokmayı bu yolla o uluslar üzerindeki insanlara kendi kültürünü hatta dinini hissettirmeden enjekte etmeyi, enerji ve doğal kaynaklarından yararlanmayı, stratejik önemi varsa kendi çıkarları doğrultusunda kullanmayı, yeni sınır haritalarını gerçekleştirmeyi vb hususları içeren önerileri kapsar! Projenin adı demokratikleşme projesidir ki ılımlı ve tepki = E7ekemeyecek bir kılıfta istenilen hedefler yerine getirilsin!

Projeye destek bulmak için ise seçilen hedef ülkenin sivil toplum örgütleri, kurumları, partileri gibi unsurlar ile istişareye geçilerek "barış, demokratikleşme" adı altında yeni örgütlenmeler gerçekleştirilir. Bu örgütlenmelerin dışarıdan istenildiği gibi çalışmalarda bulunması için  milyon dolarlar harcanır. Sonuçta sivil darbeler gerçekleştirilir! Bu sivil darbelerin gerçekleşmesine müsade etmeyen ülkelere ise askeri müdahaleler yapılır! Örnek bakın Irak'a, dönün Afganistan'a! Sonuç ; Sınırların yeniden belirlendiği bir  Orta Doğu Projesi değil mi?! 

Peki şimdi Türkiye'de neler oluyor! Bir demokratikleşme açılım projesi almış başını gidiyor! Tabi bunun evveliyatı da var! Anayasanın 301. Maddesinin değiştirilmesi, mayınlar yasası, petrol yasası, vakıflar yasası vs derken son nokta açılımlar sürecine getirildi! Neymiş efendim, Türkiye Cumhuriyeti'nde ayrımcılık yapılıyormuş! Artık şehit kanları aksın istenmiyormuş! Kürtlere pek çok haklar vereceklermiş! YÖK bir Kürt dili fakültesi dahi açacakmış! Diyarbakır'da Suriye, Irak, Diyarbakır, Avrupa'dan gelen Kürt tıp doktorları uluslararası bir kongre düzenleyerek ortak kürt tıp dili oluşturacaklarmış! Ermenistan da Kürtlerin ortak sineması olsun diye sanatçı yetiştirip bunları sine! ma yapmaları için hazırlıyormuş! Kürtçe özel tv kanalları açılacakmış! AB'de bunlara alkış tutarak uyarıyor ve diyorki bunlara ilaveten bölgesel belediyeleri güçlenmesine müsade edin! Yalnız bunlar mı tabiki hayır! Daha ne açılımlar duyacaksınız!

Şimdi tarihe bakmak lazım! 1980 sonrası ortaya çıkan PKK terör örgütü, ASALA terör örgütünün bitirilmesi ardından kuruldu! PKK'nın hedefi net; "Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak ve Kürdistan yaratmak"! Bu hedef için ne kanlar akıtıldı, nice masum insanlar katledildi! Çocuk, çoluk, doktor, öğretmen...Hepsi birer birer öldürüldü! Neden? Bölgenin kalkınmayarak feodal sistemde Kürdistan projesini oluşturmak için! Şimdi Tayyip bey açılımlara devam ediyor, ama her açılım dediğinde PKK azıtmış bir şekilde TSK Mehmetçiğine salıdırılar düzenliyor! Alın size son örnek! Dağda öldürülen iki Suriyeli PKK teröristi ülkesine teslim edilecek diye binlerce PKK yandaşı sokaklara dökülüp cenaz! eyi uğurladı ve "Kürdistan" bayrağı açtı! PKK'nın siyasi kanadı DTP ise avaz avaz bağırıyor ve diyor; "Bu açılımlar bize yetmez! Ayrlık gerekirse o da olmalı"!

İşin ucunda şu hakikat var ki siz verdikçe daha çok isteyecekler! Bakınız size bir yaşanan olayı kısaca anlatayım. Yıl 2005. Aralık ayı. İsveç'teyim. Bir tren istasyonunda telefonda Türkçe konuşuyorum ve geçiş yapmak için sıramı bekliyorum. Gişe görevlisi bana döndü ve "Sen Türkmüsün?" dedi! "Evet Türküm, siz de Türkçe konuşuyorsunuz, neredensiniz?" dedim. Aldığım cevap şu! "Ben Kürdistandanım!" Şaşırdım, sordum; "Öyle bir yer var mı?" Cevap şu; "Tabiki var, sen nerelisin ki bilmiyormusun! Kürdistan kuruldu sizin haberiniz yok! Sınırları taa Konya'ya kadar varıyor! Bunu yaşayıp göreceksiniz! Bu iş bitti!" dedi. Ben de kendisine cevaben "Bizler var olduğumuz müdde! tçe bu hayalden vazgeçin" dedim!

İşte Avrupa'da yaşayan  ayrılıkçı Kürtlerin hayali beklentisi böyle...bu gerçekleri görmezden gelerek "Birileri" de kalkıp bize açılımlardan bahsediyorlar! Ne ilginçtir bugün geldiğimiz noktada sürüklendiğimiz süreç pek hayra alamet değil...Ama şu da unutulmasın ki bu projenin kurbanlık koyunu Türk milleti olmayacaktır! Anlayana!
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.