Haberin yayım tarihi
2007-09-19
Haberin bulunduğu kategoriler

Hoppalaaaaaa.....

Evet bugün Ulaş Sarıtaş beyin Mübarek ZEM-ZEM suyu ile ilgili habere tepki yazısını okuyunca insanın "hoppala" diyesi geliyor. Ve de ister istemez hayrete düşüyor.
 
Habere inanmayan Ulaş Sarıtaş'ın elinde aksine bir bilgi mi var? Veya Zem-zem ile ilgili bir araştırması mı var?
 
Zem-zem'in yüzyıllardır tükenmediğine "safsata" diyor. Halbuki bu gerçeğe hacca giden milyonlarca Müslüman şahittir.
 
Oysa Ulaş bey kanaatimce bu habere biraz ideolojik değil de, bilimsel yaklaşsaydı iş çözülürdü. Bilimsel diyorum, çünkü bu konu ile ilgili yüzlerce araştırma var. Maalesef Ulaş bey bunlardan bihaber gibi gözüküyor.
 
Ulaş Sarıtaş beyin "Ağırlıklı olarak Amerika ve Hindistan çıkışlı bu yeni moda "toplum mühendislik alanı"  tüm dünyayı bir sarmaşık hızıyla sarmakta, yarattığı bilgi kirlenmesi ve kavramsal kaos sayesinde amaçladığı  yönlendirme ve sömürüyü gerçekleştirmektedir" diyor..
 
Ulaş bey çok doğru söylüyor. Fakat ZEM-ZEM suyu ile bu analizin ne alakası var, anlayamadım. Yoksa Ulaş bey Zem-Zem suyunun New-York da, yada Yeni Delhi de çıktığını mı zannediyor .Eğer öyle zannetmiyorsa, bilmesini isterim ki, Amerika Müslümanlığın kutsal saydığı hiç bir seyin reklamını yapmaz. Yapmadığı gibi Müslümanların kutsal saydığı her şeye saldırıyor. Hatta bir HİÇ uğruna bugün Irak'ta bir milyon iki yüzbin sivil Müslumanı öldürmekten geri kalmadığı gibi..
 
Sayın Ulaş Sarıtaş bey tepkilerinize biraz ideoloji biraz da önyargı katarsanız ZEM-ZEM suyunun mubarekliğine" boş ,anlamsız, faydasız, zararlı safsata" gibi safsatarla yaklaşırsınız.

Ulaş bey sizi birbuçuk milyar insanın değer verdiği kutsal değerlere saygıya vede anlamaya davet ediyor ve bilmediğiniz konularda " Zemzem" diyorum.
 
Zemzem: Alcak sesle konuşmak manasına gelir
 
Saygılarımla
 
Mehmet Üstün



İşte size bahsettigim belgelerden bir tanesi:



Zemzem Suyu Türk Profesöre emanet
 
Orijinal Makale: Su Dünyası Dergisi ŞUBAT 2005 / 19. Sayı  
 
TÜRKİYE'NİN SU KONUSUNDA YETİŞTİRDİĞİ EN ÖNEMLİ BİLİM ADAMLARINDAN PROF. DR. ZEKAİ ŞEN,SUUDİ ARABİSTAN'DA ZEMZEM ENSTİTÜSÜ'NÜN BAŞINA GETİRİLDİ. ZEMZEM SUYUNUN EMANET EDİLDİĞİ TÜRK PROFESÖR, SU DÜNYASI'NIN SORULARINI CEVAPLANDIRDI.

Zemzem, Hz. İbrahim zamanından beri Kâbe'nin yanı başından yeryüzüne çıkan mübarek su. Bu suya özel önem veren inanç sahipleri hem suyun sırrını merak ettikleri hem de onu korumak istedikleri için bir çok faaliyette bulundu. Bu çerçevede Zemzem Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü kuruldu. İşte bu kurumun başdanışmanlığına ilk defa bir Türk getirildi. Prof. Dr. Zekai Şen, bir yıldır enstitünün başında çalışmalarını yürütüyor. Kendisinden önce görevde Fransız ve Amerikalı araştırmacılar bulunuyordu. Batılıların hazırladığı raporlarda ağırlıklı olarak Zemzem suyunun "kötü ve kalitesiz" olduğu tezi öne sürülüyordu. Şen, bu raporların hepsini çöpe atarak beş yeni rapor hazırladı.

Zemzem kuyusu, Mescid-i Harâm içinde Kâbe'nin Hacer-i Esved taşının bulunduğu köşesinden on dört buçuk metre uzakta, yer altında bir odada bulunuyor. Su kaynağına Harem-i Şerif çevresindeki binalardan, otellerden hiçbir şeyin sızmaması için önlemler alınıyor. Ayrıca hac dönemlerinde milyonlarca hacı için Zemzem kuyusundan motorlarla çok miktarda su çekiliyor. Suyun azalması, dibinde biriken tuz tabakasının suya daha fazla karışmasına yol açıyor. Konuyla ilgili araştırmalar son 35 yıldır yapılıyor. Çalışmaları yürüten enstitünün kuruluşunda Fransız ve Amerikalı yetkililer de yer aldı.
 
Gayrimüslim araştırmacıların Harem sınırları içindeki Mekke'ye girmeleri yasak olduğu için tahliller yapmak üzere Zemzem suyu özel olarak gönderiliyordu. Yabancıların sunduğu raporların birçoğu, suyun kötü olduğu yönünde idi. Suudi Arabistan yetkilileri raporlardan hareketle suyun neden kötü olduğunu belirleyerek müdahale etmeye çalıştı. Bir süre sonra Batı dünyasında Zemzem suyunun iyi olmadığı dillendirilir oldu.

Suudi Arabistan'a başka bir görev için giden Zekai Şen'e, Suudi yetkililer birkaç kez başka bir konu ile ilgili danıştı. Bir süre sonra ise Zemzem Sularını Geliştirme ve Araştırma Enstitüsü'nün danışmanlığı teklif edildi. Prof. Dr. Zekai Şen gözetimindeki 500 kişilik ekip, zemzem suyunun ve bölgenin hem geçmişteki durumunu inceliyor, hem de şu anki durumunu. Ekip suyun insanlara tabii haliyle ulaşmasını sağlamaya çalışıyor.

Prof. Dr. Zekai Şen'in Suudi Arabistan'daki görevi sadece Zemzem ile sınırlı değil. Aynı zamanda Arabistan'ın stratejik yeraltı sularının da sorumlu başdanışmanı. Stratejik Yeraltı Suları Enstitüsü bir ülkenin ne kadar tatlı suyu olduğunu, bu suyun ne kadar kişiye, ne zamana kadar yeteceğini araştırıyor. Suudi Arabistan'da bölgenin çöl olması sebebi ile yeraltı sularına özel bir önem gösteriliyor. Ama Arap yarımadasının altı sadece petrolle dolu değil. Bölgenin tüm yeraltı sularını inceleyen Zekai Şen, Suudi Arabistan"ın altının değerli mineralli sularla dolu olduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Şen, Arap yarımadasının gelecekte su sıkıntısı çekmeyeceğini savunuyor. Ona göre Arabistan'da petrolün bitmesi veya dünyada petrolün değerini yitirmesi durumunda, geleceğin petrolü yine Arap yarımadasının altında yatıyor.
 
Suudi yönetiminin bu konuda çok akıllı davrandığını belirten Şen, aynı hassasiyeti Türkiye"nin göstermemesine üzülüyor; "Türkiye'nin doğal suları olmasına rağmen kendi ülkemizde tarım ürünleri üretmiyor, dışarıdan ürün getiriyoruz. Halbuki Arap yarımadası çöl olmasına rağmen kendi ürününü yetiştirmeye çalışıyor."

Prof. Dr. Zekai Şen ile Su Dünyası okurları için Suudi Arabistan'daki çalışmaları hakkında sohbet ettik…

Başdanışmanlık yaptığınız Zemzem Enstitüsü'ndeki faaliyetlerinizden biraz bahseder misiniz?

Aslında Suudi Arabistan'ın petrol bakanlığına bağlı Suudi Jeoloji Cemiyeti'nin bir alt birimi bu Enstitü. Orada değişik madenler, petrol olsun, yeraltı suyu olsun, yüzey suları olsun, taşkınlar olsun jeolojikle ilgili doğal afetler konularında değişik birimler var.

Zemzem suyu çok kutsal olan bir su, fakat bir de Zemzem suyunun bilimsel olarak gerek niteliklerinin gerekse niceliklerinin araştırılması söz konusu. Son 30 yılda değişik çalışmalar yapılmış bu konuda. Bu çalışmalar daha ziyade Batı kaynaklı ve onların onayıyla yapılan çalışmalardı. Ben müsteşar olunca, Zemzem suyu hakkında geçmiş bütün raporları gözden geçirdim. Bir takım bilimsel yanlışlıklar olduğunu gördüm ve tartıştım. Zemzem ile ilgili aslı astarı olmayan raporlar hazırlanmış. Biz de tahlil ettik. Ancak kalitesi oldukça iyi. Batılılar yanlış hesaplamış. Temel hatalardan bir tanesi; Zemzem kuyusuna gelen suların bilimsel modellenmesi tamamen yanlış. Biz bunu dünya terminolojisinde olmayan bir yöntemle modelledik.

Zemzem suyunun kalitesiyle ilgili bir takım çalışmalar söz konusu. Zemzem suyu dünyanın her yanına rahatlıkla giden tek su. Çünkü hacılar her yere götürüyor ve bu kadar açık analiz edilebilir bir su kimliğinde. Kalitenin uygun olmadığı söyleniyor halbuki ben kalitesini inceledim. Aksine 80′lerden itibaren kalitesinde iyileşme var. Çünkü gün geçtikçe koruma altına alınmış bir su. Her ne kadar giderek artan bir şehirleşme olmasına rağmen kalitesinde bir iyileşme var. Bir kere çok zengin bir su. Jeolojik olarak üç tane tabakası var. Üst tarafta bir sedimentasyon denilen daha ziyade çökelek tabaka var. Onun altında esas suyun geldiği çaprazlı bir tabaka var. Su üç yerden geliyor. Bir tanesi Kabe'nin Hacer-ül Esved taşının hizasından geliyor ve miktarı da en bol olan damar. Diğeri Sefa Tepesi yönünden gelen Mazo Tepesi'nin oradan gelen, üç kaynaklı suların karışımından oluşuyor zemzem suyu.

Zemzem suyunun kutsallık özelliği dışında taşıdığı kimyasal muhtevasında da özellikler var mı?

Kimyasal bileşenleri bakımından kendisine özgü bir yapısı var. Yaptığım çalışmalarda çok karakterisitik bir su olduğunu gördüm. Parmak izi gibi benzetmek gerekirse, kendine has yani. Karakteristik bir su mu acaba diye bir soru sorulmuş ve bu konuda çok araştırmalar yapılmış. Ama bilimsel olarak araştırılmamış. Bu da bize kısmet oldu. Biz yaptığımız çalışmalarda Zemzem suyunun kendine özgü karakteristik bir özelliğinin olduğunu tespit ettik. Dünün ve bugünün tahlillerini düşünecek olursanız, içinde ne gibi maddeler var; kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum, klor, sülfat, bi karbonat, karbonat, çok doğal olan bileşenler var. Zemzem kuyusuna en yakın olan 30- 40 metre mesafelerdeki kuyularda da aynı yöntemi uyguladığınızda görüyorsunuz ki zemzem suyu bambaşka bir özelliğe sahip. Bunlar bilimsel ve Zemzem Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü tarafından yayınlandı

Zemzem suyuyla ilgili bundan sonra neler yapmayı düşünüyorsunuz? Bu çalışmalar hakkında da bilgi verebilir misiniz?

Bundan sonra en fazla araştırma yapmak istediğim konu acaba civardaki bir takım kaynaklardan zemzem kuyusuna sızmalar var mı sorusuna cevap aramak. Ona bakmak istiyorum. İlk yaklaşımlarda olmadığı ortaya çıktı. Bu çalışmayı biraz daha bilimsel hale getirerek rapor halinde sunmayı planlıyorum. İkinci olarak zemzem suyunun ne kadar derinde olduğu önemli. Bir de tabii hacılara yetiyor mu? Bir senede ki kullanım miktarı 800 bin metreküp kadar. İstanbul'un su ihtiyacı iki günde bir milyon metreküp yaklaşık olarak. Zemzem her ne kadar sadece içmek için kullanılıyorsa da çok yeterli bir su.

Zemzem suyunun adının karıştığı yolsuzluklar oluyor mu acaba? Mesela zemzem adı altında normal su satılması gibi?

Çok güzel bir soru sordunuz, İstanbul'da dahi zemzem satıldığını söyleyenler oldu. Kesinlikle böyle bir şey olamaz. Kimse inanmasın. Suyun Arabistan'da satılması yasak. Cidde Havaalanında çok kontrollü bir şekilde satılıyor. O da turistik olarak ve çok sınırlı miktarlarda. Bana göre oradan alınabilir.
 
Mehmet Üstün
 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.