Yavuz NUFEL
Önce Türkiye çıkışlı bir haberi okuyalım:
Ay takviminin 355 gün çekmesi nedeniyle ramazan ayı, 33 yıl sonra tekrar yaz aylarına denk gelemeye başlıyor. Ramazan önümüzdeki 8 yıl boyunca yaz aylarına rastlayacak. Bu yıl yaklaşık 15 saat oruç tutulacakken, her geçen yıl oruçlu geçen süre artacak. Ramazan ayının hazirana denk geldiği 2015'te 16 saate yakın oruç tutulacak.
Peki biz ne yapalım?
Bu sene bulunduğum ülkede oruçlu olma süresi 19 saate yakın… Haberde söz konusu edildiği gibi bu ülkelerde ise 2015 yılında oruç 22 saat civarında olacak…
Daha kuzeydeki ülkelerde ise iftar ile imsakın arası nerdeyse sıfırlanıyor… İftar ile imsakın arası yok oluyor…
Kış uykusuna yatar gibi 30 gün boyunca "Ramazan Uykusu"na yatmak mı gerekir…
Bu durumda insanın aklına hemen şu soru geliyor:
Bir çözümü olmalı, ama nasıl?
Yarım hoca bile değilim, yazılarımı ayatlere hadislere dayandıramam… Benim gibi yarım akıllıları dininden etmek istemem.
Ama en azından kendim için bakıyor araştırıyorum hiç bir yerde tatmin edici açıklamaya, bilgiye rastlamadım…
Eğer İslam, ( ki öyle) everensel bir dinse; sadece Arap yarım adası için gelmediyse, bir çözümü mutlaka varrdır, olmalıdır, bulunmalıdır…
Razaman ve oruç konusu açıldığında öyle fikirler ortaya atılıyorki şaşırmamak mümkün değil…
"Bu kadar uzun süre oruç olur mu?"
"Arap yarım adasında yaz kış saat farkı nerdeyse yok. Oruç süresi dünya kuruldu kurulalı hep aynı."
" Bazı kardeşlerimiz Arap yarım adası ile bayramlarını yapıyor, biz de Mekke'ye göre imsak iftar yapsak olmaz mı?"
" Zorlaştırmayın, kolaylaştırın bir hadis var, alimler bir çözüm bulmalı"
" Öğlenleyin imsak yapsak olmaz mı?"
"İkindide iftar yapsak bile 15 saat oruçlu oluyoruz!"
Bu ve buna benzer o kadar çok soru öneri ile karşılaşıyorum ki…
Dediğim gibi bu konularda fetva verecek, yazı yazacak en son kişi bile değilim…
Fakat bu konuya acil olarak alimler,bilginler bir çözüm bulmak zorunda..
"Ne çözümü lan, takvimde ne yazıyorsa ona göre tut orucunu, ya da tutmazsın olur biter!
Milletin kafasını karıştırma! Zaten din konusunda insanların kafasını karıştıran yeteri kadar şarlatan var" demez mi "Dini bütün" bir büyüğüm!
O halde: cuma günü gittiğim camide hoca efendinin verdiği bilgiler, uygulama ne kadar mantığa akla uygun, buyrun:
Hoca efendi, perşembeyi cumaya bağlayan gece ilk teravih namzaının kılanacağını söyledi…
Hollanda saatı ile akşam 21: 30 da, yatsı vakti ise 23: 30
Arada iki saat var…
İşi gücü olan insanların işlerine geç kalmamaları ve imsakın da yatsıdan sonra çok yakın olması dolayısı ile akşam namazından 1 saat 20 dakika sonra yatsıya tervih namazına başlanacağını söyledi…
Hatta imsak saatinin de bir saat ileri alındığını söyledi..
Şöyleki: Takvime göre 04: 00 gibi olan imsak vaktinin 05: 00 gibi uygulancağı ve bu uygulamaya göre yeni imsakiye takvimlerinin hazırlandığını ifade etti…
Kafanız karışmadı umarım… Hemen topluyorum…
Yatsı namaz vaktini öne ; imsak vaktini ileri almak mümkünse, ki zaman zaman Türkiye'de bazı şehirlerimizde de uygulanıyorsa özellikle Baltık ülkelerinde ve daha kuzey ülkelerde 20/ 22 saat oruç tutmak tuturmak caiz mi bilmiyorum…
Israrla, "Ben orucumu ikindi vaktinde açacağım.. " ( ikindi lle akşamın arası yaklaşık 4 saat) diyen vatandaşımıza kulak vermek gerekirmez mi?…
Madem ki bu yazıyorum Başta Samsun müftümüz olmak üzere tüm Diyanet İşleri Başkanlığından bir ses bir cevap bekliyorum…
Dinimiz, zorlaştırmayın kolaylağtırın diye buyuruyorsa o halde kolaylaştırmanın bir yolu yok mu?
Lütfen meydanı şartlatanlara boş bırakmayın…
GEREKİRSE İKİNDİ DE İFTAR YAPILABİLECEĞİNİ SİZ SÖYLEYİN…