Haberin yayım tarihi
2008-11-24
Haberin bulunduğu kategoriler

Köy Öğretmeni...

Tam 21 yıl önce 26 Ekim 1987 de çok uzaklarda bir okulda başladı bu hikaye. Tek öğretmen, beş sınıf, kırk iki öğrenci ile. Köy görmemişti, tanımıyordu. Köy nedir, köylü nasıl yaşar, gerçek anlamda?  20 yaşına bile girmemiş, İzmir Karşıyaka'da doğmuş şehirli genç kız.

Korkmuyordu nedense. Hem güçlü hissediyordu kendini, hem de kararlı. Sabaha kadar ders planı yapıyordu sayfalarca. Ertesi gün uygulamaya çalışıyordu, hem müdür, hem hizmetli, hem öğretmen olduğu okulda. Günler öyle hızlı geçiyordu ki arkadaşı, ailesi her şeyiydi çocuklar. Çok uzaktı Gümüşhane'nin Şiran ilçesindeki eski adı Haydürük yeni adıyla Aşağı Akçalı Köyü, doğup büyüdüğü yerlere. Şehirli kız çırpınıyordu alışmak için, vücudu yavaş yavaş isyan etsede. Tırnakları dökülüyordu, alerjileri çıkmıştı tezek gibi hayatına yeni giren maddelere, sürekli kilo veriyordu. İsyan etmiyor, tam aksine, okul çıkışında ders vermeye başlamıştı inandığı  bir grup öğrenciye.

İlk denetiminde hem ağlamış hem anlatmıştı, sorunlarını müfettişlere. Çocuklarımın defteri, kalemi yok. İlçeye gidebilsem alacağım ama sadece ayda bir kez traktör gidiyor ilçeye diye.  5.sınıfta okuyan lojmanda birlikte yaşadığı öğrencisi küçük Mine'sini anlattı uzun uzun. Çok zeki mutlaka sınavlara girmeli kesin kazanacak, göreceksiniz diyordu. Heyecandan ard arda sıralıyordu cümlelerini aceleyle. Müfettiş Sömestr tatilinde gitmelisin İzmir'e demişti "Dinlenmelisin."  "Olmaz" demişti. "Gidersem ya geri göndermezse babam. Ne yapar çocuklarım öğretmensiz kalırsa."  Hastalanmıştı. Kağnı üzerinde tam 4 saat köylünün sardığı battaniyelerin arasında gitmişti sağlık ocağına. Ateşler içinde yanıyordu. Mine evde yalnız kaldı, yarın okulum var, çocuklarım kapıda bekler, iyileşmem gerek diye düşünüyordu. İyileşti yavaş yavaş ama rapor almadı çocukları derslerden geri kalmasın diye. Alıştı köye ve köy yaşamına. Su taşımaya, elinde çamaşır yıkmaya, karda kilometrelerce yayan yürüyerek yol almaya.

İlk köyüydü ama son köyü olmadı tam 21 yıl köy köy dolaştı aynı heyecan, ilk günkü duygularla. Değişen tek şey vardı yaşamında, köylerin adı, ilçeye uzaklıkları. Hatta yurt dışı görevinde bile bir köye vermişlerdi, Türk çocuklarına Türkçeyi, Türk olmayı anlatsın diye.

Yaşamında köye benzemeyen tek köy orası olsada. Ama hiç şikayet etmedi. Değiştirmeye çalışmadı görev yerlerini. Değiştirmeye çalıştığı hep çocukları, onların hayalleri, beklentileri, aileleri oldu. Çok şanslıydı. Gittiği her köyde destek buldu.  Çarşı ekmeği yoktu belki ama sevgiyle yoğrulmuş taş fırında odunla pişirilmiş lavaş katık oldu aşına. Onu tanıyanlar, kimi çılgın dedi, kimi işgüzar, kimi sıra dışı, kimi enayi, ama o kendini hep aynı tanımladı yıllarca.

Onurlu bir KÖY ÖĞRETMENİ.     
 
Saygılarımla;

Uzm. Öğrt. Emine ÇELİK 
18 Kasım 2008/22.45

http://eminece.tk 
www.balciilkogretim.com 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.