Kürtçülük konusunda maalesef, Türkiyemiz’de radyo, televizyon, gazeteler bu işi bilen bilmeyen birçok kişi ve kurum çok ciddi bir dezenformasyon yapıyor. “Kürt” kavramının ardında siyasi manevra yapan ve bu siyasi manevranın bir parçası olan sözüm ona “siyasetçiler” de tabi boş durmuyor. Geçenlerde Anversteki olaylara binaen Zuhal Demir de kafileye katıldı.
İlkin “Kürt sorunu”muzun olmadığını belirtmek isterim. En azından bizlerin hiç olmadı. Türk-Kürt kardeş bildik. Öyle inandık, öyle büyüdük. Türkiye`de yaşayan 75 milyon insanı da hala öyle biliriz.
Zuhal Demirin basına yansıyan sözlerine değinmek gerekirse… Kendisi Avrupa ülkelerindeki etnik grupları saymış ve ortalığı bir nevi güllük gülistanlık göstermiş... Peki hakikat nedir?!
Ingiltere terörü büyük ölçüde bitirmesine rağmen Kuzey İrlanda ile sorununu tam anlamıyla halledememiştir. Son bir kaç senedir İskoçya ve Galler bölgesi ile de küçük çaplı da olsa sürtüşmeler yaşamaya başlamıştır. İspanya ise paramparçadır. Bu ülke federal, özerk bir yapıya giderek kendini ortadan kaldırmaktadır. Gördüler ki çok ciddi bir şekilde BASK, Katalonya, Kuzey Galiçya kendisinden ciddi bir şekilde ayrılıyor, yasaları değiştirdiler. Zuhal Demir “siyasetçi” olarak bilmesede bilenler bilir, İspanya ETA ile müzakere etti. ETA’nın siyasi kanadı olan Batasuna ile görüştüler. Ama baktılar ki, terör durmadı, İspanya bölünüyor, ne yaptılar: Meclislerindeki Batasuna’yı kapattılar. Partinin başkanını da hapse attılar.
Belçika’nın içler acısı durumunu ise hiç ele almayalım!
Demem o ki bilgisizlik, cahillik, maalesef bütün boyutuyla yaşanıyor.
Kimse, Batı`da kendi etnik farklılıklarını gündeme getirmiyor, kimse onları tartışmak istemiyor. Ama Türkiye’de bir etnik savaş ille de başlatılmak isteniyor. Türkiye’de elbette etnik gruplar vardır. Bu grupların hepsi Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine, onun temelini oluşturan, üniter devlet, milli devlet yapısına saygılı olduklarını ve Türk Milleti kimliğiyle gurur duyduklarını ifade ediyorlar. Bunu ifade etmeleri kendi dilini, kendi dinini, mezhebini, örfünü yaşamasına ve öğrenilmesine karşı olunmadığını yaşayarak gördüler. Tek istisnası Kürtçülerdir, Kürtler değil! Bunu ayırmak lazım. Ben Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti’nin karşısında olduğuna kesinlikle inanmıyorum. (Yeni bir araştırmaya göre Türkiye`deki Kürtlerin yüzde 65`i, Güneydoğu Anadolu`nun dışında yaşıyor ve her beş Kürt seçmenden dördü, yani %80`i bağımsız ya da özerk Kürdistan kurulmasını isteyen partilere oy vermiyor.)
Velhasıl-ı kelam, halay çekerek, zılgıt çekerek hiç kimseye vatan verilmez Zuhal Demir. Bu arada Türk toprakları üzerinde Kürdistan diye bir yerleşim yeri, bir mezra hatta bir metrekarede yok yani… 82 vilayetimiz vardır. Bunu kafa ve beyninize yerleştirseniz iyi olur.
D.Y/Anvers