Merhaba sevgili gündem okurları,
Aslında Muhsin ağabeyin ardından,onun aniden aramızdan ayrılışından sonra herşey benim için durdu birden ama yinede biraz sonra yazacağım düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Muhsin ağabeye ve arkadaşlarına Cenabı Allahtan rahmet, ailelerine ve aziz Türk milletine başsağlığı diliyorum. Başımız sağolsun.
Evet saygıdeğer okurlar, günlerdir içime sinmeyen bir konuyu dile getirmek istiyorum.Eğer ben yanlışsam ve yanlış düşünüyorsam lütfen yetkililer düzeltsin.
Brüksel Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliği 03/01/2009 tarihli bir yazılı açıklaması beni adeta hayal kırıklığına uğrattı.
T.C
BRÜKSEL BÜYÜKELÇİLİĞİ
Din Hizmetleri Müşavirlği
03/01/2009
DERNEK YÖNETİM KURULU BAŞKANLIKLARINA
Diyanet'e bağlı Cami Derneklerimiz ilan panolarına nişan, düğün, sünnet vb. özel
duyurular haricinde Büyükelçilik, Başkonsolosluk ve Belçika resmi dairelerinden gelen ilan
ların dışında herhangi bir ilan ya da afiş asmayacaklardır.
Dernek Yöneticilerinin her zaman olduğu gibi bu konuda hassasiyet gösterecekleri inancıyla.
Gereğini önemle rica ederim.
Saygılarımla
Prof.Dr.Halife KESKİN
Din Hizmetleri Müşaviri
Değerli Okurlar,
Ben ve kurmuş olduğum tiyatro derneği "Kardeşlik Tiyatrosu" Dinine, vatanına, devletine ve milletine yaraşır ve yakışır şekilde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Amacımız burada yaşayan Türk gençleriyle geleneksel Türk tiyatrosunu yaşatmak ve sevdirmek. Bunu başardığımızı da sanıyorum. Henüz dört yıllık bir mazimiz olsada, sahnelediğimiz tiyatro oyunları büyük ilgi görüyor ve salonları tıklım tıklım dolduruyor.
Elbette bu faaliyetlerimizi duyurmamız için reklam yapmamız gerekiyor,Türk vatandaşları'nın yoğun olduğu bölgelere afişler asmamız icab ediyor. Sayın Müşavir yapmış olduğu açıklamasıyla bunun önüne geçmiş oluyor ve afişlerimizin asılmaması doğrultusuna cami dernek yöneticilerini uyarıyor. Burada yaşayanların alın teriyle yaptırmış oldukları bu camilerin ilan panolarında neden bizim afişlerimiz asılmasın, bizler biraz önce de bahsetiğim gibi din, devlet, vatan ve millet aleyhinde faaliyetler yapmıyoruz ki, aksine birliği ve bütünlüğü pekiştirecek işler yapıyoruz. Bünyemizde bulunan gençler elbetteki cami cemaatının evlatları. Böyle bir kararın uygulanmasını anlamış değilim.
Hatta bir kaç hafta önce TGT yani Türk Gençlik Tiyatrosu'nun sahnlediği "Çanakkale Destanı" isimli oyunun afişi cami panosundan indirilmiş. Çok üzücü bir olay. Türk tarihinde büyük önemi olan bir destanın sahnelendiği oyununun afişi cami panosunda yer almıyor. Bence ecdadın kemikleri sızlamıştır.
Evet sevgili okurlar, bilirdim ki camiler bizim ocağımız, üzüntümüzün ve sevincimizin yer aldığı mabetler ve ibadetgahımız. Ne yazık ki yanılmışım. Belçikalı yetkililer bile yapmış olduğumuz bu faaliyetleri zaman zaman takdir etmişlerdir. Ama bu açıklamayı yapan Müşavirimiz birkez bile olsun gelip desteklememiştir.
Sayın Müşavirim,
Bu gençler bizim. Ben geleceği düşünen bir Türk vatandaşı olarak, siz ister afişlerimizi astırın isterseniz astırmayın, yinede bu gençlerle faaliyetlerimizi sürdüreceğiz.
İki ay önce sayın Başbakanımız Belçikaya gelmişti, biliyorsunuz herhalde. Ne söylemişti, demiştiki "Sevgili vatandaşlarım bulunduğunuz yere entegre olun". Biz entegre olduğumuz inancındayım. Ama birileri hala entegre olamamış sanırım.
Yine sayın Başbakanımızın bir tabiriyle saygılar sunuyorum.
"Yumuşak başlıyız, uysalız ama koyun değiliz"
Her ne kadar sürçü lisan ettiysem affola,
Bunda sonraki günleriniz muhabbetle,
Mantıklı düşünceyle dola.
Ayhan ALİUSTAOĞLU