Haberin yayım tarihi
2014-10-01
Haberin bulunduğu kategoriler

MEDYADA KORKUNÇ BİR YIKIM VAR.

Yavuz Baydar, hükümetin medya üzerindeki baskısına dikkat çekti.

-Bugün gazetesi yazarı Yavuz Baydar, köşesinde ülkemizde iktidar tarafından medyaya nasıl baskı uygulandığını anlattı. Ve iktidarın sorulardan kaçmak için akreditasyon gibi uygulamalara başvurmasının yanı sıra günümüz Türkiye`sinde gazetecilerinde sahibinn sesi olduğunu yazdı.

-İşte "Türkiye`de gazetecilik yıkımın eşiğinde" diyen Yavuz Baydar`ın yazdıkları:

 

Demokratik alemde gözler gazetecilik üzerinde.

12 yıllık yürüyüş sonunda kaskatı devletçi kesilen `Yeni Türkiye` mimarlarının medya özgürlüğü ve bağımsızlığına düşman tavrı, sorun üstüne sorun üretmeye gebe.

`Yeni medya`nın, `AKP eşittir devlet` harcıyla inşa edilen bu yeni işletmenin müstahdemi olarak tasarlanmışlığı çoktandır sırıtıyor çünkü.

Cumhurbaşkanının, seçilmiş medya temsilcileriyle `basına kapalı` (!) toplantıları gelenek haline gelirken, hükümetin `medyadan sorumlu` (!) bakanı, TRT ve AA`dan sonra `acaba geri kalan, `kontrol dışı` medya kesimine de nasıl el atarız` hesapları içinde.

NATO ve BM gibi büyük ve kritik zirvelerde bütün demokratik ülkelerin yöneticileri hem yerli hem de yabancı gazetecilere açık basın toplantıları düzenlerken, bundan fellik fellik kaçan bir tek ülke, `Yeni Türkiye.`

Medyaya akreditasyon

Generallerin uzun bir süre `bize ters soru sorup vücut kimyamızı bozmasınlar` diye uyguladığı akreditasyon yasağını olduğu gibi devralıp medyayı anayasal görevini yapmaktan menetme çabası içine girilmesinin adı da `Yeni Türkiye` oluyor.

Yeni AB Bakanı ülkenin yeniden demokratikleşmeye nasıl çark edeceğini anlatmak üzere Brüksel`e gidiyor, orada herkesin saygısını kazanmış olan Zaman muhabiri Selçuk Gültaşlı basın toplantısına alınmıyor.

Öbür yanda Cumhurbaşkanı ve şürekâsı, mizahi bir dille kendisini eleştirdi diye gazeteci Celil Sağır`ın Twitter hesabını kapattırmakla uğraşıyor, `Gezi Fenomeni` kitabındaki eleştirileri nedeniyle Erol Özkoray`ı 11 ay hapse mahkum ettiriyor.

Ödü koparılmış `patron medyası`nın bomboş bıraktığı haberciliğin hakkını vermeye çalışan Economist, New York Times gibi saygın kuruluşların muhabirleri, Amberin Zaman ve Ceylan Yeğinsu `edepsiz`, `adi`, `aşağılık` gibi son derece `medeni` (!) sıfatlarla açık hedef haline getiriliyor.

Bunlar olurken, bir zamanlar `askerler akreditasyon uyguluyor, nerede basın özgürlüğü, nerede demokrasi` diye ortalığı inleten, şimdi ucuz ikbal uğruna iktidara yapışanların umurunda değil.

İş göremez raporu

Onlar için, cumhurbaşkanının `basına kapalı` toplantılarına katılıp uçaklarda poz vermek, seslendiği boş BM salonlarını photoshopla doluymuş gibi göstererek halka yalan söyleyip göz boyamak daha önemli.

Çünkü `Yeni Türkiye` gazeteciliği`nin kodları bu.

Eleştiri hakkını kullanana karşı `sahibinin sesi` olarak ne kadar saldırgansanız o kadar makbul `gazeteci` sayılıyorsunuz bu `yepyeni` dönemde.

Ama kazın ayağı çok farklı.

Korkunç bir yıkım var medyada.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.