Haberin yayım tarihi
2006-12-18
Haberin bulunduğu kategoriler

Memleketimden Vehim Manzaralar/Hayrettin Çakmak

Sessizce düşünsek duyacaklar bir gün, Olmazları olmuş sayacaklar bir gün. Onlar bu vehimle ellerinden gelse, Rüyalara sansür koyacaklar bir gün - A. N. Asya.

Son bir yıldır bazı siyasi partiler, eş durumundan siyasetçiler ve sahibinin sesi kalemlerin ısrarla  ülke toprakları yabancılara peşkeş çekiliyor, Türkiye satılıyor diye gündeme getirdikleri bir konu var. Kimileri 60 yıllık nışan yüzüğümü vereyim derken, kimileri de olayı karikatürize ederek ortalıkta tapu senedi gibi el ilanları dağıtmaktalar.

Realiteden uzak tamamen halkı aldatmaya yönelik siyaset üretmeyenlerin siyaset tarzından duyduğum rahatsızlık konuyu geniş boyutlu ele almama neden oldu. Çünkü komplo teorileri ve paranoyalara dayalı bir muhalefetin hezeyanları halkımızı aldatmasın istiyorum.

Yabancılara mülk satışı 1934 yılında Atatürk döneminde başlamıştır.

Türkiye'nin 88 ülke ile bu konuda karşılıklılık anlaşması vardır. Aralarında Afganistan, Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Hindistan, Kuveyt, Küba, Libya, Tunus, Vietnam, Yemen ve Suudi Arabistan'ın da bulunduğu 33 ülke ile böyle bir anlaşma yoktur. Azerbaycan, Çin, Mısır, Romanya, Rusya, Türk Cumhuriyetleri (Türk cumhuriyetleri SSCB den yeni ayrıldıkları ve toprak rejimini henüz değiştirmedikleri için karşılıklılık anlaşması yapılamamıştır) ve Ürdün'ün de aralarında bulunduğu 25 ülke vatandaşları sadece bina satın alabiliyor.

Cibuti, İran, Lübnan, Pakistan, Togo ve Trinidat vatandaşları içinde İçişleri ve Dışişleri bakanlıklarının izni gerekiyor. Yabancılar karşılıklılık ilkesine göre Türkiye'de mal alabilirler.

Yasak askeri bölgeler ve güvenlik bölgelerinde mülk satışı yapılamaz.

Yabancı uyruklu gerçek kişiler  en çok iki buçuk hektar taşınmaz edinebilirler bu miktarı 30 hektara kadar artırmaya Bakanlar kurulu yetkilidir.(bakanlar kurulu kararı yasal açıdan sakatlık içeriyorsa zaten yargı yolu açıktır)  

Askeri ve güvenlik bölgeleri ile ilgili, kurumların (Milli savunma bakanlığı, Askeri birimlerin) görüşü alınmadan satış yapılamaz. Yabancılara taşınmaz satışında yapılabilecek satışın azami miktarı o ilin yüz ölçümü toplamının binde beşini geçemez. İlleri ve illerin yüzölçümüne göre azami miktarları belirlemeye de Bakanlar Kurulu yetkilidir. Örneğin Bursa için Bakanlar Kuruluna sunulan teklif binde dörttür. Özellik arz eden iller için daha düşük oran hatta sıfır oranı tespit edilebilir. Yabancılardan Tüzel kişiliği olan ve ya olamayan vakıf, dernek, kooperatif, cemiyet, topluluk ve cemaatlerin taşınmaz mal edinimi mümkün değildir. Yabancılar taşınmazları edinim amacı dışında kullandığı takdirde Maliye Bakanlığınca tasfiye edilir.

Bu güne kadar yapılan satışların (72 yıl) toplamı 280 bin dönüm civarındadır.

Bu oran Türkiye'de ki 60 milyon adet tapu kaydının %1'inden azdır. Yunanlıların durumu ki ülke arasındaki anlaşma gereği Yunan vatandaşları Türkiye'nin kıyı ve sınır bölgelerinde miras yolu dışında taşınmaz alamaz. Türk asıllı Yunan vatandaşları ise askeri yasak bölge ve güvenlik bölgeleri dışında her yerden taşınmaz alabilirler. Kayıtlarda Yunan vatandaşlarına ait 12 bin 524 taşınmazın 11 bin 496'sı Türk asıllı kişilere aittir. Yunan asıllı yunan vatandaşlarına ait mülklerin geriye kalan kısmının 934 tanesi, Nüfusu Yunanistan nüfusunun bir buçuk katı olan 15 milyonluk kent İstanbul'da, 18 taşınmazda İzmir'de dir. 3 İzmir Yunanistan'dan daha kalabalık bir nüfusa sahiptir.

Türkiye'nin hassas bölgelerinden Trabzon, Kars, Van, Ardahan illerinde yabancıların mülk satış dökümü de aşağıdaki gibidir. Trabzon'da en fazla Alman, Avusturya, İran ve Hollandalıların taşınmazı bulunmakta, Kars'taki 12 taşınmazın tamamı İranlılara ait, Ardahan'daki 1 taşınmazın sahibi de Danimarka vatandaşıdır. Van ilinde ise yabancılara ait herhangi bir taşınmaz yoktur.

Türkiye'nin diplomatik olarak tanımadığı Ermenistan ile taşınmaz edinimi anlaşması da yoktur. Bu nedenle Ermeniler Türkiye'den mülk alamazlar. Anadolu'nun bazı küçük bölgelerinde yabancılara ait görülen mülklerin çoğu Türk vatandaşlığından bakanlar kurulundan izin alarak çıkmış başka ülke vatandaşlığına geçmiş Türklere aittir.

Suriye uyrukluların durumu:

Ülkemizde yabancıların mülkiyetinde bulunan yaklaşık 280 bin dönüm arazinin 241 bin 437 dönümü Suriye uyruklulara aittir. Suriye uyruklular 1939 yılından bu yana ülkemizde taşınmaz edinemez. Söz konusu mülkler Hatay'ın anavatana katılımıyla, mülklerin sahiplerinin Suriye vatandaşlığını seçmeleri sonucu malları Türkiye'de kalmıştır. Suriyeliler bu mülkler üzerinde satış, tapu ve benzeri işler yapamazlar. Bu mülklerin işletilmesi ve gelirleri Maliye Bakanlığı'na aittir. Buna mukabil Suriye'de bizim vatandaşlarımızın tam 1 milyon 24 bin 261 dönüm taşınmaz malı bulunmaktadır. Bu gerçek Türkiye ile Suriye arasında yapılan emlak müzakereleri uyarınca her iki taraf görevlilerinden oluşan komisyonca kabul edilmiştir. Ayrıca Türk tarafı olarak hak iddia ettiğimiz 2 milyon 284 bin 902 dönüm arazi bulunmaktadır. Bu konu ileride kurulacak karma komisyonda ele alınacaktır. Bu rakamlardan sonra ortaya çıkan bir gerçekte şudur. Yabancılara yapılan satışların tamamı 280 bin dönüm civarında, Suriyelileri düştüğümüzde kalan rakam 40 bin dönüm civarındadır. Stratejik maden, petrol ve benzeri alanları yabancılar satın aldı mı? Maden kanunun 4.maddesine göre madenler devletin hüküm ve tasarrufu altında olup üzerinde bulunan arazinin mülkiyetine tabi değildir. Dolayısıyla madenlerin mülkiyetinin yabancılar tarafından edinilmesi söz konusu değildir.

Bizim vatandaşlarımıza diğer ülkelerde kısıtlama var mı?

Bizim ülkemizde bir yabancının mülk edinme şartı, o ülkede bizim vatandaşımızın da mülk edinme şartına bağlıdır. Yani karşılıklı olmak kaydı vardır. Eğer anlaşması olan bir ülke bu hakkı kullandırmıyorsa bizde o ülke vatandaşına mülk satmıyoruz. Bu konu Büyükelçiliklerimiz tarafından takip edilip hemen Dışişleri bakanlığına bildirilir.

Bir Avrupa ülkesi örneği İspanyollar yabancılara bugüne kadar 1 milyon konut sattılar, ortalama konut bedeli de 178 bin Euro dolayındadır. İspanya bu şekilde yabancılara yönelik konut satışından 178 milyar Euro (335 katrilyon) gelir elde etmiş bir ülkedir. İspanyollar özel sektör kanalıyla gerçekleştirilen yabancılara satışta, büyük bölümü yazlık niteliğindeki konutlar, daha proje aşamasında elden çıkarılıyor. Bu işi üstlenen firmalar, Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda gibi ülkelerde projelerine ilişkin site maketleri ile edinilecek konutun gerçek ölçütlerinde kurulan konut maketlerini sergiliyor. Proje safhasındaki satışın ardından, gelen kaynak ile inşaatlar hemen bitirilerek, konutlar sahiplerine teslim ediliyor. İspanya bu satış modeliyle söz konusu sitelerin kurulduğu bölgenin çevre düzenlemesi ile köprü, alt ve üst geçit gibi alt yapı yatırımları da yapımcı firma tarafından gerçekleştiriliyor. Sitenin işletmesi ise yine aynı ya da başka bir firma tarafından üstleniliyor.

Müteahhitlik hizmetlerinde hatırı sayılır bir ülkeyiz aynı şeyi biz yaparsak, üstelik bizim yasamızda bir ilin toplam yüz ölçümünün azami binde beşi oranında satış yapılabiliyor vatan topraklarını yabancılara peşkeş mi çekmiş oluruz? İspanyanın kişi başına milli geliri şu an 25 bin dolar seviyesinde, biz de ise beş bin doları henüz geçebildik. Yabancılara mülk satışında İspanyolların yıllık geliri 33,5 katrilyondur. Bizim bütçemizde bu yıl yatırımlara ayrılan pay ise 15 katrilyondur.

Avrupa ve Balkanlarda durumuz nedir?

ATİK (Avrupa Türk iş Birliği Konseyi) başkanı Aziz Şahin (29.11.2006 Akşam gazetesi) Avrupa'da 100 binin üzerinde işyeri ve Türk işadamı olduğunu, bu işyerlerinde 500 bin kişilik istihdam sağlandığını ve 35 milyar euro ciro (66 katrilyon) yapıldığını söylemektedir. Sadece Almanya'da 2,5 milyon Türk yaşamaktadır. Yunanistan'da ve Bulgaristan'da yaşayan Türkler kadar bizim ülkemizde Yunan ve Bulgar var mı ki bu ülkelerden korkalım. Üstelik Bulgaristan'da Hak ve Özgürlükler Partisi iktidar ortağıdır. İngiltere demiyorum sadece Londra merkezde 250 bini aşkın Türk var, Nereden bakarsanız bakın Avrupa'da bir Yunanistan büyüklüğünde hatta daha fazla sayıda Türk yaşamaktadır.

Gap bölgesini İsrailliler kapatıyor mu?

Resmi kayıtlara göre GAP bölgesinde yabancılar adına kayıtlı 1976 taşınmazın 1914 adedi yukarıda belirtildiği üzere Suriye vatandaşlığını seçip malları Türkiye'de kalan kişilere aittir. Diğer 62 taşınmaz içinde de İsrailli yoktur. Ülkemizde İsrailliler adına 80 dönüm arazi üzerinde137 taşınmaz bulunmaktadır. Bunlar da Adana, Antalya, Çanakkale, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Tekirdağ ve Yalova illerinde bulunmaktadır. Ülkemizde ki Yahudi dinine mensup vatandaşlarımızdan İsrail'e göç etmiş ve İsrail devleti uyruğuna geçmiş kişileri düşünürsek iddianın ne denli komik olduğu ortaya çıkar. Bütün bunları anlattıktan sonra yinede vehimlerle kuşkularla hareket etmek isteyenler olabilir.

En çok dillendirilen iddiada "yabancıların Türk vatandaşları adına tapuda aldıkları mülkleri tescil ettirdiğidir" Belli bir kesim Ermenilerin belli bir kesim Arapların belli bir kesim de İsrail ve Yunanlıların böyle yaptığından bahsetmekteler. Bu iddia komik ve gülünç bir iddiadır. Bunun için hukuk bilgisine bile gerek yoktur. Şu kadarını söyleyeyim ki "taşınmaz mal edinimi tapu kaydı ile mümkündür" Bunun dışında yapılan işlemler hukuk açısından yok hükmündedir.

Tapu kimin üzerinde ise mal sahibi o kişidir. Bu yazıyı birazda ironik bir istekle bitirelim. Şahıs olarak benim üzerimde hiçbir tapu kaydı yoktur. Babama ait bir dairede oturmaktayım. Ne kadar Ermeni, Arap, İsrailli ve Yunanlı varsa, keşke gelseler de benim adıma mülkler alıp tapuya kaydettirseler. Bir çırpıda hepsini satar ne okullar ne hastaneler yaptırırdım bir bilseniz....

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.