Haberin yayım tarihi
2009-02-01
Haberin bulunduğu kategoriler

Nasrettin Hoca: DAVOS Tuz-ruhu

Zemherinin ortasında Davos denilen bir yere davet edildim. Buraya davet edilmemin aslında zenginliğimle CEO'luğumla bir alakası yoktur. Sebebiyyetini soracak olur iseniz buzlu yollarına Çankırı tuz mağarasından yüklediğim tuzları serperek ayağı yada arabasının ekeri kaacak olanlara bir nebze olsun yardım elini uzatmak.
 
Seve seve giderim dedim. Yanımda tuz var ben de de ruh var. Davos'a tuzruhu ile giden tek kişi benim. Kimbilir kimin ne hesapları var. Dünyayı parmağında oynatan bu zengin zat-ı aliler arasında bir de zat-ı veli bulunmalıdır.

Karakaçan ohlasa da puflasa da Alp dağlarının kuşkonmaz bitkisinin yetiştiği yerlerine tırmandık. Bizim geldiğimizde toplantı başlamış, dünyanın iktisadi, ticari durumu görüşülmüş,devletler birbirlerine sağ gösterip sol vurduklarından mı yoksa kar üstünde zor durduklarından mı sahte gülücük dağıtıp stres atıyorlardı.
 
Ben de orada gezinirken hocam gel dolaşma burda her ne kadar baklava yok ise tatlı tuzlu birşeyler bulursun dediler. Menüye baktım. Yaser harira çorbası getirmiş. Koreli Munşu suşi yani çiğ balık getirmiş. Yehudi Menu'den ise Kırmızı kızılcık şerbeti getirmiş. Ev sahipliğini yapan biri ise 1915 ten kalma temcit pilavı ile gelmiş. Baktım şööyle bizden baklava getiren biri var mı diye. Başkan İrecep gözüme ilişti. Dedim sen de baklava getirseydin. Yol uzun olduğu için o da börek yaptırmış. Merak edenler baklava sansınlar diye. Kocaman bir tepsi.

Yiyebilen istediği kadar yer. Yiyemiyenin kursağında kalan Laz böreği.

Eskiden gelenler hep lokum, şeker getirirlermiş. Bakalım bu böreği yiyebilecekler mi ?  Turkiş friut bitti artık. Bundan sonra yerseniz kol böreği, şiş kebabı, sadrazam parmağı var. Herkes turkiş lokumun tadını biliyor. Artık yeni tatlara alışmalısınız. Çünkü aşçı değişti.
 
Akşam yemeğinda soğuk havada harira çorbası bazılarına acı geldi. 12 dakikada içtiler. Suşi ise on dakikada yendi. Bizim İrecep'in getirdiğ börek katılanların ilgisini çekmişti. Ne lokuma ne baklavaya benziyordu. Damak zevkine uygun olup olmadığını  oniki dakika içinde anladılar. Munşu beğendi fakat belli etmedi. Yase'in damak zevkine uygundu.  Sıra Yehudi Menu'nun  sunduğu şerbete geldi. İçilecek yanı yoktu. Kıpkırmızı ve bir koku vardı.

Barutumsuydu kokusu. Madem şerbet yapıyorsun içine şeker koyacaksın. Yirmibeş dakika içinde zar zor mideleri almasa da içtiler. Eskilerden kalma temcit pilavının yüzüne bakan olmadı. Pilavı getiren ise seneye tekrar önlerine sürerim bunu diyerek pek aldırış etmedi. Menüye Bizim İrecep hava soğuk olduğu için kısa sürede pişen one minut one minut (van minut) çorbasını ikram etmek istedi. Dedelerinin Van'lı olduğunu söyleyen Pilavciyan Van bizimdir. O çorbayı veremezsin dedi. Koluna Bastı. Madem süper bişey yapmak istiyorsun başka bir şey yap dedi. O hayır dedikçe koluna bastı. Bizim İrecep'in aklına Kolbastı Havası geldi. Öyle kola basılmaz, böyle basılır dedi.  Bir kolbastı ile bütün dünya İrecebimin Turkiş lokum olmadığını ve kıvırmadığını gördü. Kolbastıya eşlik etmek isteyen Yaser'i Munşu Bey oturttu.
 
Saraylarında uyuklayan  eski Osmanlı eyaletlerinin uykucu bin tallalları ise sarsılarak uyandılar. Lahavle çektiler.

Ben de bir iki güne kadar buralardan ayrılırım. İşiniz rast gide. Aşınız bol ola. Sabah ola... Hayrola.
 
Recep Cırık-  Gent 31/01/2009 saat23:44
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.