Haberin yayım tarihi
2022-05-02
Haberin bulunduğu kategoriler

NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR ?

NE OLDU BİZE…?

Ne güzel sevinç, ne güzel heyecan kaplardı içimizi bayram yaklaştıkça, sabahı zor ederdik.

Babalar gelirdi bayram namazından, evde herkes sıralanır bayramlaşırdı, evdeki o bayram havası anlatılmaz harikaydı. Bir huzur eserdi ılık ılık, içler sıcacıktı, o bayram kahvaltıları unutulmazdı…

Annelerin bütün yavrularını ak pak yapıp, tertemiz bayramlıkları giydirip yolcu etmesi bile ne kadar duygu doluydu.

Çocukluk ne güzel, hele o zamanda, sokaklar cıvıl cıvıldı, çocuklar her kapıda “Bayramınız mübarek olsun yengeciğim, amcacığım!” der çantalarını şekerle parayla doldururdu…

Saydıkça coşardı akşama kadar…

Sonra çocuklar büyüdü, evlendi… (Sanki çocuk kalınsaydı ne olurdu???)

Yine bayram günü baba evinde toplanılırdı, o zaman, yine ayrı bir sevinç, bir yandan kardeşler, bir yandan yeğenler, annelerin gözleri sevinçten dolu dolu, bütün, en büyüğünden en küçüğüne yavrular, torunlar etrafta, içlerinde, yüreklerinde  hiç bitmeyen dua : “ Ya Rabbim, bu bayramlara yine kavuştur bizi”.

Biraz misafir ağırlanır, biraz hazırlanılır, kardeş kardeş hep beraber ailece çıkılırdı komşuları, dostları ziyarete, ne kapı kapalı dururdu ne telefon sesi biterdi…

Şimdi mi?

Şimdiyi hiç sormayın…

Anne, baba buradaysa gidiliyor tabii ama yine de kardeşlerin kaçı bir arada? Biri giriyor, diğeri girenin çıkmasını gözetliyor girmek için adeta. Doluşulmuyor, doluşulamıyor eskisi gibi, gelenler sırayla geliyor, üstelik gelmeyenler de var yoktan bahanelerle, uzakta olup gelemeyenler ayrı mesele.

Annelerin gözleri dolu dolu, hiç susmuyor, devamlı akmaya hazır, ama bu defa kederden, üzüntüden bu dağınıklıktan dolayı.

Hüzün en iyi dostu olmuş, yerleşmiş yüzlerine.

Ne gidilen yerde tat var, ne de bizlerde…

Kardeşle karşılaşıyorsunuz, sımsıkı sarılsanız ya! Gönülden bayramlaşsanız ya! Yok!

Herkes yapıyorsa da zoraki, yapmayan zaten daha beter.

Anne ve babaların gözleri yollarda, “Gelen de sağolsun, gelmeyen de.” diyorlar. Takmıyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar ama aslında gözleri kapıda ve her yerde olmayanları arıyor, içlerinde yalvarmalar : “Gelin artık, baba evinizi böyle sessizlikte bırakmayın…”

Böyle dağılmak için mi büyüdü çocuklar?

Evliliğin de işte öylesine! Gelinin de işte öylesine! Damadın da!

Kardeşleri birbirinden ayıran, anneleri yasa boğan her şeyin herkesin işte öylesine!

Bakın, artık bayramlarda Türkiye’ye dönmüş olan anneler ve babaların birçoğu gelmiyor bile, niye gelsinler ki? Kimse kimseyi sormazken...

Bir elin beş parmağını nasıl ayırırsınız?

Birbirinden kaçsalar bile yine bir aradalar. Deneyin bakalım, ne kadar uzaklaşabilirler, ancak birbirlerine yakın olunca ısıtırlar birbirlerini, onlar ayrılmak istedikçe köklerini acıtırlar. Biri kanasa diğerine bulaşır acısı, kanı...

Böyleyken uğraşın kardeşler, ağabeyler, ablalar, nereye kadar varacaksınız, dayanacaksınız bakalım...

3 günlük dünyanın nesi sebep sizi birbirinizden böyle uzaklaştırmaya?

Hepimizin canının aslında tek bir can olduğunu ne zaman anlayacağız bakalım?

Birimiz bu dünyadan göçünce mi?

Söyleyin! Birimiz bu dünyadan gidince, kabre girince mi anlayacağız, pişman olacağız?

Ne zaman!?

Ümmü Yılmaz

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.