Hava kirliliği, çevre kirliliği, orman kirliliği derken şimdi de politikacı kirliligi son günlerde ortalığı alabildiğince kirletmekte ve yaşantımıza, birlik ve beraberligimize , Türklügümüze, dinimize, saygımıza, dürüstlüğümüze çok derin tahribatlar yapmaktadır.. Acaba bu tahribatlar bizden sonraki çocuklarımızın buralarda kendi öz benliklerini unutmadan, yaşayabilmelerine ne kadar sorun çıkarır bilemem. Fakat kesin bildiğim şey, bu politikacı kirliligi hiç ama hiç diğer kirliliklere benzemiyor ve yaptığı tahribat diğer kirlilikler gibi zaman içerisinde kendi kendine düzeltmiyor da..
Aman ha, bu politikaci kirliliğine çok dikkat edelim.
Geçenlerde bir toplantıda bulunuyoruz. Masamıza bir misafir geliyor ve bizlerde aldığımız terbiye gereği hemen kendisine yer veriyoruz. Şahsı çok iyi tanımam. Sadece geçen seçimlerde X partisinden aday olduğunu ve belediye meclisine seçildiğini biliyorum. Masamızda bulunan diğer misafirlerin kendisine halini ve hatırını soruyor ve görevinden dolayı tebrik ediyorlar. Türk politikacın vermiş olduğu cevap aynen şu "Başımıza öyle bir bela aldık ki sorma"
Efendim bu ne demek? Sen ne belası aldın? Vatandaşlarımızın oylarıyla biryerlere geldin, seçimlerde ben şunu yapacagım, bunu yapacağım diye bir sürü sözverdin, sana zorlamı seçimlere soktular? Yoksa kendi iradenle seçimlere katılmadın mı? Bizlerde şöyle denilir, "bir bela okumanın veya o artamda bulunmanın yedi komşuya zararı dokunur". Siz ne söylediğinizin farkındamısınız?
Demek ki, size oy veren vatandaşlar iyilik değil, kötülük yapmışlar. Bela okuyarak size oy veren yüzlerce insanı zan altında bıraktınız, onları küçümsediniz, zulmettiniz, saygısızlık ettiniz, utandırdınız, kızarttınız. Şimdi soruyorum böyle düşünen politikacılar aramızda her zaman olacaktır, belki bu şahıslar seçileyim, aylık mangırı cebime katayım, sonra da eyvallah diyeyim, aman beni kimse rahatsız etmesin, bana oy veren benden istekte bulunmasın, yok kardeşim yok, öyle helva gevmek yok, o kadar kolay değil bu iş, bizler her verdigimiz oyun hesabını bir sonraki seçimlerde sormasını iyibiliriz. Soruyorum aklı selim olan herkese.
LÜTFEN POLITIKACI KIRLILIĞINDEN KAÇININ,
Oy verirkene bu benim hemşehrim, bunun babası filanca, bunun anası benim köylüm, bu adayın çok yüksek tahsili varmış diye düsünmeyelim yeterki adam, adam olsun, bizi hakkıyla temsil etsin, arkamızdan bela okumasın, çok afedersiniz ama "eşeğe altın semer takmışlar, lakin eşek yine eşek kalmış" ve hiç bir eşek seyahattan at olarak dönmemiş. İşin garibi, herhalde bu arkadaş önümüzde federal seçimlerine katılacakmış, aman Allahı'm acaba bu sefer seçmenlerine seçildikten sonra ne diyecek merak ediyorum. Bu arkadaşı sadece örnek olarak verdim, Söylediklerim sadece o şahse ait degil, hepimizin düşünmesi ve çeki düzen vermesi lazım, Gerektiği yerde de ince ayar yapmamız hepimizin yararına olacaktır. Ehhh nedersin Allah cc. bizleri bu politikacı kirliliğinden korusun.
Uzun lafın kısası, burada partiler birer amaç değil, araç olmalı. Bizlerin buralarda azınlık olarak, efendim şu parti çok iyi, yok bu parti çok kötü, bunun partisi şöyle, benim partim böyle deme lüksüne sahip değiliz. Onlar Hristiyan partisi, yok deme yahu daha neler, seninki müslüman partisimi, yook, eeeh öyleyse, bırakın böyle ucuz meseleleri, yukarı tükürsen bıyık, aşağıya tükürsen sakal, kimse seni beni partisine kara kaşımızı, kara gözümüze beğendiği için almıyor, biz bundan kaç tane kesemize oy toplarız diye düşünüyor, onlar icin herbirerimiz birer numarayız.
Durum böyle iken biz ne yapmalıyız, ilk önce aklımızı başımıza alıp düsünmemiz lazım. Büyük üstad merhum Akif ne güzel söylemiş "Zevke dalmak şöyle dursun, vaktimiz yok mâteme, davranın zira gülünç olduk bütün bir aleme, Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandir; Fazilet hissi insanlarda, Allah korkusundandır"
Şimdi soruyorum?
Seçimler geçeli yaklaşık 6 ay oldu hangi seçilmişlerimiz acaba partiler üstü davranıp bir araya geldiler, bizlerin problemlerini çözmek için kafa yordular merak ederim.
Saygılarımla,
Mustafa Dikmen
