Haberin yayım tarihi
2008-02-21
Haberin bulunduğu kategoriler

Rehberlik nedir, ne değildir ?

Yazma dürtüsü başıma bela. Bağımlısı oldum. Yazmadan duramıyorum.
Yazınca üzerimden ağırlık gidiyor, rahatlıyorum.
Ama saçmalamak ve okuyucuya zaman kaybettirmek istemiyorum.
İçeriği önemsiyorum.
***
Bu yazımın konusu "Rehberler Günü".
Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), 2007 yılında tüm dünyada seyahat edenlerin 898 milyona ulaştığını açıklamış. Gerçekten müthiş bir rakam.
Bilindiği gibi turizme "bacasız sanayi" diyorlar.
Siz isterseniz "altın yumurtlayan tavuk" deyin.
Yapılan bütün yanlışlara ve eksikliklere rağmen "Türkiye dünyada en çok turist çeken ilk 10 ülke arasına girmeyi başardı, şimdiki hedefimiz ilk 5'e girmek" diyor Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay.
***
Turizm sadece deniz-güneş-kum değil.
Kültür turizminde çok ciddi bir yükseliş gözleniyor.
Farklı kültürel yapıları daha yakından tanımak, zengin tarih mirasını yerinde görmek amacıyla binlerce kilometre uzaklıklara gitmek aşırı zengin olmayı gerektirmiyor günümüz dünyası.
Birazcık ilgi ve bilginiz varsa, oluşan merakınınızı giderebilirsiniz.
Kültür gezginleri kervanına katılabilirsiniz.
Hurma yiyip, deveye binip, Firavunlara merhaba diyebilirsiniz.
Yazın aşırı sıcaklarında Türklerin neden incebelli bardaklarda sıcak çay veya tuzlu ayran içtiklerini anlamaya çalışabilirsiniz.
Çınar gölgelerinin serinliğinde nargile çekerek keyif çatabilirsiniz.
Batı ile Doğuyu, madde ile manayı harmanlayan Bursa'yı dolaşırken terlemenin ve yumuşacık havlulara silinmenin zevkine varabilirsiniz.
Kaplıcanın göbek taşında yatıp tellaka bir Osmanlı masajı yaptırıp kuş gibi hafifleyebilir, yaşamanın güzelliğini iliklerinize kadar hissedebilirsiniz.
***
Yukarıda çalakalem sıraladığım örnekleri çoğaltmak mümkün…
Ömür biter, Türk konukseverliği bitmez. Gidin, yerinde görün !
"Uzak Asya'dan dörtnala gelip, Akdeniz'e bir kısrak başı gibi" sokulan o cennet memleket ; güzel insanlar diyarı… Dört mevsimin doya doya yaşandığı coğrafya mucizesi Türkiye !
***
Kısa adı WFTGA olan Dünya Turist Rehberleri Birliği 1989 yılından bu yana her yılın 21 Şubat günü "Turist Rehberleri Günü" olarak kutlanıyor. Türkiye'deki rehberlerin meslek örgütü TUREB. 21 Şubat etkinlikleri çerçevesinde "TUREB Ödülleri" veriliyor. Tanıtım-Sürdürülebilirlik-Konukseverlik-Otantiklik-Kültür Turizmi ve Turizm Eğitimi dallarında.
***
Unutamadığım bir anımı aktarayım, izninizle !
Sekiz-on yıl önceydi. New York'taki İkiz Kuleler faciasından sonraki yaz.
Avrupa'da ve dünyada islamofobi yaygınlaşıyor.
Eşimle birlikte bir haftalığına Didim'deydik.
Yerel bir acenteye günlük geziye kaydolduk.
Acente büyük bir minibüs, bir bayan rehber tahsis etti.
Almanya'da yaşayan iki Türk çifti, eşim ve ben ve yaklaşık on kişiden oluşan bir İngiliz turist grubu minibüse bindik. Eşim ve ben şoförün arkasındaki koltukta oturuyoruz. Şofor mahallindeki iki kişilik yolcu koltuğu boş. Orası boynunda kokart asılı rehber hanıma ait.
Minibüs yola çıktı ; istikamet Pamukkale.
Rehber hanım ön koltukta dizlerinin üzerinde durarak minibüsün arkasına bakarak konuşmaya başladı. Önce Türk olan bizlerden izin istedi. "Konuklarımız İngilizlere programı İngilizce anlatayım, onlar aradan çıksın, sonra sizlere Türkçe anlatırım" dedi.
Ve başladı İngilizce konuşmaya. O kadar güzel ve tane tane konuşuyordu ki ben bile anlayabiliyordum lisede öğrendiğim İngilizce ile !
Neyse pür dikkat onu dinlemeye başladım…
Bir ara ne dese beğenirsiniz ?
Aynen şu : "Şu an modern tatil beldesi Didim'den çıkmak üzereyiz. Pamukkale'ye varasıya irili ufaklı köylerden geçeceğiz. Ve oralarda çarşaflı kadınlar ve sakallı fundamantalist (rehberin kullandığı kelime aynen yazılmıştır) insanlar göreceksiniz."
Şaşırdım. Hiç tepki vermedim. Sözünü kesmedim. Lafa karışmadım. Konuşmasını tamamladı. Sıra biz Türklere gelmişti.
-Rehber hanım size birşey sorabilir miyim ? dedim.
-Tabii, buyrun dedi.
-Niçin o fundamantalist kelimesini kullandınız ? O kelimenin köktendinci anlamına geldiğini bilmiyor olamazsınız. Peki bizim köylülerimiz öylemidir ? dedim.
-Ben bilmem kaç yıllık Turizm Bakanlığı kokartlı profesyonel rehberim, bana İngilizce mi öğreteceksiniz ? demez mi !
-Hanımefendi sinirlenmenize gerek yok. Size dil öğreten de yok. Kendinize gelin. Ben sadece o kelimenin uygun olmadığını ve gerçeği yansıtmadığını söyledim, o kadar diyerek nezaketi elden bırakmamaya çalıştım…
***
Uzatmamak için bazı gereksiz ayrıntıları geçiyorum.
Rehber hanım o andan itibaren bana küstü, hiç konuşmadı.
Sadece bir kez yüzünü çevirerek kolonya ikram etti.
Türk grubundan kimse bur tavıra bir anlam veremedi.
Tabii ki İngilizler hiçbir şeyin farkında olmadılar…
Bana Pamukkale'de Kleopatra Havuzunda Rus dilberlerin arasında, şifalı sularda yüzmek nasip oldu.
İnşallah ödüllerden biri "O" rehbere nasip olmaz !
Eminim o da o günü unutmamıştır…
"Kulum-kölem olsun, bir kelime öğrettim ona" !
Az şey mi ?
 
Yakup YURT ©
Brüksel, 20 Şubat 2008

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.