Haberin yayım tarihi
2006-07-30
Haberin bulunduğu kategoriler

Sahi sizce "TERÖR" ne demek?

Bazı zamanlar tekrar bir çocuk olmak istiyorum. Belki kulağa çok klişe bir cümle gibi gelebilir. Ama hakikaten sanki küçük olmak, küçük olarak yaşamak çok daha kolay gibi geliyor.. İnsan çocukluk yaşlarında çoğu şeyleri çok sıradan, olağan karşılayabiliyor. Örneğin insan öldürmek. Bir çocuk için, başına gelmediği sürece çok genel birşey. Anlamını, acısını tam olarak algılaması zor.
 
Filmlerde her gün görüyoruz. İnsanlar savaşta, kavgada yada her hangi bir şekilde birbirlerini öldürebiliyorlar. Hem filmlerde çoğunlukla zaten iyiler, güçlüler kazanıyor. Belki bu yüzden o yaşlarda hoşumuza bile gidiyordu. Bazen "oh be, Allah'ın belası cezasını buldu" diyebiliyorduk.
 
Fakat zamanla insan belli bir yaşa gelince öldürmenin çok kötü birşey olduğunu anlamaya başlıyor. Ama bunu kavramakta bitmiyor. "Kötü birşey" olduğunu öğrendiğin günden itibaren terörle ilgili bir çok acı haber her gün televizyonlarda, gazetelerde, hatta belki gerçek hayatta karşınıza çıkıyor.
 
Hep neden diye sorgularım.  Cinayet, katletmek, nefret etmek, bilinçli zarar vermek, gibi olgular hemen hemen her dinde kötü bir eylem diye sunulur. İnsanlar dindar olmasalar bile bir çok olumsuz şeyi en azından vicdanlarında onaylamazlar. Buna rağmen günümüzde yaşananlara nasıl gözyumulur, anlamak mümkün değil.
 
Bu sıralar en çok kafamı kurcalayan konu ise "terör" kelimesi. Bugün teröre son diyerek Orta-Doğu'yu darmadağın edenlerin argümanları hep aynı oldu:  Afganistan'ı bombalarken, Irak'ı işgal ederken, Lübnan'a girerken, hep "Amacamız dünya barışını sağlamak" dediler.
 
Oh ne güzel.
 
Ya şimdi işgal edilen bu ülkelerin haline bir göz atın. Kan, gözyaşı, açlık, sefalet, vahşet, her şey ama insanlık adına onur kırıcı her şey var..
 
Bu yazıda aslında niyetim Orta-Doğu meselesini vurgulamak değil. Zaten böyle bir konuyu anlatmak için bir yazı değil, yüzlercesi dahi yetmez. Ama benim sorgulamak istediğim şey artık "TERÖR" denilen kelimenin yolundan sapması, anlamının bozulmasıdır.
 
Batılı ülkeler için  El-Kaide bir terör örgütü, Hizbullah bir terör örgütü, ... Ama PKK da bir terör örgütü değil. Peki PKK niye Batılı ülkeler tarafından farklı algılanıyor?


 
Bu güne kadar binlerce masum insanımızın canına mal olan bu terör örgütü artık günümüzde neredeyse sadece hakkını savunanlar kategorisinde muamele görmeye başladı. Şimdi nereden çıktı bu demeyin. Gerçekten böyle. Türk milletine hem maddi hem manevi zararda bulunanlar, artık bununla da yetinmiyor. 

Ayrılıkçı PKK  taraftarları Türkler'i yabancılara birer işgalci cani olarak tanıtıyorlar. Bunun örneklerini hem sosyal hayatımızda, hem çeşitli internet sitelerinde görüyoruz. Onlara göre Türkiye baskıcı, insanların elinden haklarını alan, Türküm demeyene yaşama şansı vermeyen bir ülke durumunda. Ellerine geçen her fırsatta Türkiye aleyhtarlığı yaparak ülkemizi kötülüyorlar.
 
Bazı konularda ülke olarak eksiklerimiz olabilir, Bunu kabul ediyorum. Örneğin, bence herkes kültürünü yaşayabilmeli. Kimse her ülkede, başkalarına zarar vermemek şartıyla, bence kendi özünü kaybetmeden yaşayabilmeli. Bu Türkiye'de yaşayan bir Kürt veya diğer etnik guruplar dahil herkes için geçerli olmalıdır. Kültür bir mirastır. İnsanların ailelerinden, atalarından miras kalan kültürlerini yaşama ve yaşatma hakkı anayasa çarçevesinde bir temel hak olmalıdır. Bu olgu Belçika'da yaşayan biz Türkler için de geçerlidir. Yani insanlar istediği dilde müziğini dinleyebilmeli. İstidiği dili konuşabilmeli, gerekirse dil kurslarında da öğrenebilmelidir. Doğru olan da budur. Bazı konularda Türkiye bence çok geç kaldı.
 
Ama bir şeyi asla kabul etmiyorum. Türkiye'nin her haraketi, her kararı, her şeyi yanlış, Türkler vicdansız, cani şeklinde dünyaya yaygara yapılması oldukça moral bozucu bir tavır. Kimse unutmasın ki, senelerdir küçük büyük demeden, yaşlı genç demeden, masum insanlarımızı öldüren ve buna hala devam eden bir örgütten söz ediyoruz.
 
Bunlar nasıl unutulabilir ki?.
 
Bence tarihde yaşanan herşeyden ders almalıyız. Böyle giderse, bugün Türkler'e sözde Ermeni soykırımını dayattıkları gibi, yarın aynı şekilde, önümüze başka bir dayatmayla da çıkacaklardır. Türkiye'deki terör mücadelesini 50 yıl sonra bize soykırım diye dayatırlarsa hiç şaşmamak gerekir. O yüzden, bazı kareleri unutmamak gerekiyor.(resimde ki bebek gibi).

Şu anda dünyada çok önemli bir süreç  yaşıyoruz. Bence herkes yaşananlardan ders almalı, ve unutmamalı ki, masum bir insanın hayatına son veren, ve bunu destekleyen hiçbir şekilde haklı olamaz. Savaş dan veya ya ölmek ya da öldürmekten söz etmiyorum. Sırf "Benim davam haklıdır,, senin ki haksız" diyerek, nefret ederek öldürmekten söz ediyorum.
 
Terör mantığının temelinde bu fikrin yattığını unutmayalım.. Terör mantığı bir bebeğin küçücük bedeninden kurşunlanmasını önemsemiyor. Bazen  "terörü durdurmak" için de hatalı politikalar yüzünden masum insanlara ağır zararlar verilebiliyor. Bu nedenle siyasetçiler ve sorumluluk taşıyanlar çok dikkatli bir şekilde ve uzun vadeli politikalarla, masum insanları koruyup, gözeterek terörün üzerine gitmelidirler.
 
Bugün tüm dünya "Terör"ün tarifini yeniden yapmalıdır. Son 20 yıldır bilhassa Batı-Dünyasının terörle mücadele adı altında yürüttükleri politika insanlığa sadece kan ve gözyaşı getirdi.  Bu ülkeler artık "Terör" kelimesinden ne anladıklarını net olarak açıklamak zorundadırlar.
 
Sahi sizce "terör" ne demek?
 
Evet, sanırım şimdi yukardaki, "Keşke çocuk olsaydım" sözüme hak verdiniz. Keşke çocuk olsaydım da, bu dünya da olup bitine aldırmasaydım. Bugün televizyonu her açtığımda gördüğüm manzaraya korkuç bir şekilde üzülüyorum. Küçük bir çocuk olsam, belki olanları anlamaz "film gibi" der geçerdim, ....
 
Sevgi Han Dönmez
 
 

 
 
 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.