Haberin yayım tarihi
2008-06-10
Haberin bulunduğu kategoriler

Sık Sık Seçim, Belçika'da Zorlaştı Geçim...

"İstatistik rakamlara yalan söyletme sanatıdır" derler ama, siz yine de inanmayın.
Yalana bilimsellik kamuflajı veya makyajı yapma daha gerçekçi bir yaklaşım bence…
Ama az da olsa gerçek payı vardır herşeye rağmen.
Ateş olmayan yerden duman çıkmazmış.
Kamuoyu araştırma şirketleri % 2-3 gibi küçük bir yanılma payı ile gerçeğin fotoğrafını sunuyorlar bizlere.
Yani kamuoyunun o anki nabzını ve tansiyonunu ölçüp siyasal sağlık hakkında rapor sunuyorlar !
 
***
 
Cumartesi günü bir kamuoyu araştırmasının sonuçları açıklandı.
Buna göre Flamanların % 49,7'si Belçika'nın parçalanmasına olumlu bakıyorlar.
Flamanya'nın bağımsızlığını isteyenler hiç bu kadar yüksek bir orana ulaşmamıştı.
Bildiğiniz gibi Flamanya 10,5 milyonluk Belçika nüfusunun % 60'ına sahip ve ülkenin en zengin bölgesi.
Zengin Flamanların bu tavrında fakir Valonlardan bıkmışlık, usanmışlık, geçmişten intikam alma niyeti var gibi geliyor bana ; bilmem yanılıyor muyum ?
Flamanlar dil sınırını bölge sınırı gibi değil, devlet sınırı gibi görme eğilimindeler.
Varsa yoksa Flamanca dili ve Flaman kültürü…
Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu, uluslararası hukuk, bütün bunlar faso fiso…
 
***
 
Seçimler biteli tam 12 ay geçti.
Halkın öncelikle sosyo-ekonomik sorunlara çözüm beklerken, belli başlı Flaman partileri  özellikle istihdam ve sosyal güvenlik alanlarında daha fazla yetki talep ediyorlar.
Frankofonlar ise bu yolun sonunu konfederalizm olarak görüyorlar ve konfederal sistemin Valonya'yı ve Brüksel'i daha fazla fakirleştirmesinden çekiniyorlar.
Yani Kuzey ile Güney ve Brüksel Bölgesi arasında beklentiler tamamen farklı.
Halbuki insan her yerde insan : İş, aş, eş peşinde…
Ama anlayan kim, dinleyen kim ?
Bakın ne demiş eski Başbakan Jean-Luc Dehaene 6 Haziran 2008 günü De Standaard gazetesine verdiği demeçte : "Günümüzün siyaset adamları Federal Devlet bünyesinde, ayrı kamuoyları ile eğitildiler. Dil sınırının ötesindeki sorunları hesaba katmayı öğrenmediler."
Yani bölge adamı yetişiyor, devlet adamı yetişmiyor.
Belçika gerçeğini bu kadar güzel özetleyen bir cümleye az rastladım desem yalan olmaz !
 
***
 
Başbakan Yves Leterme "yapılacak reformların, Frankofonlar da dahil, herkesin lehine olacağını" tekrarlayadursun, inandırıcı olamıyor bir türlü.
15 Temmuz'a kadar devlet reformu konusunda bir anlaşma sağlanamazsa bu iş biter deniliyor.
Ortam psikolojik anlamda çok gergin : Efelenme, tehdit ve şantaj salvosu yaşanıyor !
CD&V partisinin yeni seçilen başkanı bayan Marianne Thyssen  daha dün "Bu bizim son önerimiz. Buna da HAYIR diyen ülkenin geleceği ile oynar. Başarılı olunmazsa, sistem krizine girilir ve Flaman kamuoyu daha da radikalleşir" uyarısında bulundu.
Başbakan Yardımcısı, Federal Çalışma ve İstihdam Bakanı ve Frankofon kanadın sözcülerinden Hümanist Demokrat Merkez parti CDH başkanı bayan Joëlle Milquet'nin yanıtı gecikmedi : "Ülkeyi barıştırmak, ayrımcı baskıyı azaltmak ve yeniden düzenlenmiş devlete istikrarlı bir gelecek sunmak için dengeli çözümler bulmaya hazırız, fakat bütün Flaman taleplerine EVET diyerek Frankofonların haklarını çiğnetemeyiz".
 
***
 
Haydaaa…ayıkla pirincin taşını.
Bölgelere yetki devrine evet ama, ulusal dayanışmadan ne haber ?
Frankofonların hakları ne olacak ?
Ahh… bir inanabilsem iyi niyetli olduğuna !
Flamanya'da Fransızca dilinin hali ne olacak ?
İki dilli Brüksel-Hal-Vilvorde bölgesinde yaşayanlara ne düşündükleri niçin sorulmuyor ?
Flamanlar yıllardan beri BHV'nin bölünmesini isterken, Frankofonlar mevcut durumun mutlaka devamından yana tavır koyuyor.
Peki neden ?
Tek neden şu : Mevcut durum başkent Brüksel'in Flaman banliyösünde yaşayan yaklaşık 100.000 Frankofona Brüksel'in Frankofon adaylarına oy verme ve Fransızca dilinde yargılanma hakkı tanıyor da ondan…
 
***
 
Peki, 15 Temmuz tarihine kadar bir anlaşma hâlâ mümkün mü ?
Brüksel'de toplanan kordiplomatik huzurunda Başbakan Leterme "Büyük bir ilerleme olacağı konusunda umudum büyük" dedi.
Onun bu iyimserliğini paylaşan gözlemcilerin sayısı çok az olsa da, yine de belli olmaz…
Qui vivra, verra…
Yani yaşayıp göreceğiz…
Hep birlikte inşallah !
 
Yakup YURT, Belexpresse.be
Brüksel, 09 Haziran 2008
 
 
 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.