Haberin yayım tarihi
2008-01-11
Haberin bulunduğu kategoriler

"Terör Kimden Gelirse Gelsin'in anlamı..

PKK terör örgütü tarafından, Diyarbakır şehir merkezinde, Ergani'de görevli bir askeri birliğe ait servis otobüsünün geçişi sırasında uzaktan kumandayla patlatılan bomba neticesinde, 3'ü dershane öğrencisi olmak üzere 5 vatandaş hayatını kaybederken, çok sayıda asker ve sivil vatandaş çeşitli yerlerinden yaralandı, çevredeki 30'a yakın araç da hasar görerek kullanılamaz hale geldi.
 
Patlamayla ilgili olarak, örgütün bir internet sitesinde, "Rubar Andok" imzalı ve "İşgal güçlerine karşı her türlü tepki kutsaldır" başlıklı bir bildiri yayınlandı ve bu bildiri, eylemin örgüt tarafından üstlenildiğini gösteriyordu.  
 
Bilindiği gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin K.Irak olarak adlandırılan bölgedeki PKK kamplarına yönelik gerçekleştirdiği hava operasyonlarında büyük darbe alan örgüt, Apo'dan sonraki ikinci adam Murat KaraYILAN vasıtasıyla bir açıklama yaparak, Kürt gençlerine, özellikle büyük şehirlerde ses getirebilecek eylemler yapmaları yönünde talimat vermişti. Her türlü eylemde serbest olunduğu belirtilen talimat sonrasında, başta İstanbul olmak üzere çeşitli şehirlerde 100'e yakın araç benzin dökülerek yakıldı ve son olarak da maalesef ki ölümlerle sonuçlanan, Diyarbakır'daki bu insanlık dışı bombalı eylem gerçekleşti.   
 
DTP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve bazı DTP'li milletvekilleri, hunharca işlenmiş bu cinayeti, kınamak zorunda kaldılar. Neden zorunda kaldılar? Çünkü, örgütün bu yönde talimatları vardı ve eylem bizzat örgütün internet sitesinden, hemen o kara günün gecesi üstlenilmişti. Bu sefer kaçar yoktu. Yakın zamana kadar, PKK terör örgütünün, özellikle sivil vatandaşlara yönelik gerçekleştirdiği birçok eylem, bu malum çevreler tarafından, ya pas geçiliyor, ya da genellikle kabullenilmek istenmeyip, devlete veya sözde "derin devlet"e mal edilmeye çalışılıyordu. Ancak dediğimiz gibi bu sefer, kaçar kesinlikle yoktu.  
 
Peki bu malum şahıs ve çevreler, mecbur kaldıkları kınamalarında ne diyorlar; "Terör, nereden ve kimden gelirse gelsin, kabul edilemez".  Sizce bu, bir örgütü, yani PKK'yı kınama mesajı mı? Kesinlikle değil, zaten kınayamazlar da. Belki de içten içe seviniyorlardır bile. Ancak burada, üzerinde durulması, dikkatlerden kaçırılmaması gereken çok hassas ve son derece sinsi bir durum söz konusu. Burada, ne denildiği değil, daha çok, ne denilmeye çalışıldığı çok önemli. Son dönemde özellikle ve bilerek dillendirilen bu sinsi cümleyi, özenle ve yeniden ele almak gerekiyor.
 
Açıkça; "PKK'nın yaptığı anlaşılan bu eylemi kınıyoruz" diyemiyorlar. Normalde söylenmesi gereken en basit bu cümlenin yerine ne diyorlar; "Terör, nereden ve kimden gelirse gelsin, kabul edilemez". Peki, ne demek bu, ne demek "kimden ve nereden"? Oysa terörün, kimden ve nereden geldiği apaçık ortada. Bakın burada, direkt ve açıkça bir pay biçilmeden özellikle kaçınılıyor ve terör, bilerek ve istenilerek başka adreslere yüklenilmeye çalışılıyor. Yani kısaca; "Devlet de terör yapıyor, nasıl devleti kınıyor ve suçluyorsak, bunu da kınıyoruz" denilmeye çalışılarak, devletin de terörist faaliyetler içerisinde olduğu mesajının verilmesine gayret sarf ediliyor. Güya, "terörü kınıyoruz" denilirken, atılan bu sinsi taşla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de işin içine sokulmaya çalışılarak, iki kuşun vurulması hedefleniyor.
 
Bu, işin sinsi yanı. Bir de vahim yanına gelelim.
 
PKK'nın bu eylemi sonrasında örgüt sempatizanı, taraftarı, destekçisi malum bazı çevrelerin, kendi aralarında yaptıkları değerlendirmelerde; "Örgüte desteğin en fazla Diyarbakır'dan verildiği, bu nedenle eylemin Diyarbakır'da gerçekleştirilmesinin büyük bir hata olduğu, Diyarbakır yerine Batı'daki metropollere yönelinmesi gerektiği" şeklinde söylemlerde bulunularak, görüş belirtildiği ifade ediliyor. Kısaca, "örgütümüz, Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları şehirlerde bombalı saldırılar yaparak Kürtleri öldürmesin, Türklerin yoğun olarak yaşadığı batı illerinde eylemler yaparak Türkleri öldürsün" deniliyormuş. Bu nasıl bir düşünce, nasıl bir mantık! Bunlar nasıl insan, anlamak mümkün değil.
 
Oysa terör, bu son sefer ki menfur eylemde de görüldüğü üzere, ayrım yapmıyor. Terör, din, etnik köken, bay bayan, çocuk büyük, uzun kısa, şişman zayıf dinlemiyor. Öte yandan, bir kez daha net bir şekilde anlaşılıyor ki, teröristi dağdan ziyade, öncelikle içimizde, hem de tam da içimizde aramamız gerekiyor.

Sabahattin Talu
Global Yorum İnternet Dergisi
stalu@globalyorum.com 
  
  

  
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.