Haberin yayım tarihi
2011-02-13
Haberin bulunduğu kategoriler

Türk Dili Adına Yeni Bir Açılım

Dünya üzerinde muhtelif lehçe ve şiveleri ile birlikte yaklaşık iki yüz elli milyon kişi  tarafından konuşulmakta olan Türkçe, konuşanlarının sayısı itibariyle en çok konuşulan diller arasında beşinci sırada yer almaktadır.
 
Avrupa'da Türkçenin tarihi yeni değildir. Türklerin batıya göçü neticesi bu kıtaya gelip yerleşen Türk soylu halklar ile dilimiz bu coğrafyaya kadar gelmiştir. Osmanlı döneminde ise Türkçe bilhassa Balkanlardaki milletlerin dili üzerinde büyük bir tesir icra etmiştir. Balkan dillerinde binlerce Türkçe kelimenin hal-i hazırda kullanılıyor olması bu tarihî süreç ile ilgilidir.
 
Türkiye Türkçesinin doğal konuşucuları ile Avrupa'ya geliş ve -başta ne Türkler ne de Avrupalılar tarafından böyle düşünülmüş olsa da- burada kalıcı oluş süreci 1960'lı yıllardaki işçi göçü ile başlamıştır. Para kazanmak ve zengin olmak, daha sonra da Türkiye'ye dönmek niyeti ile gelen insanımız zamanla burayı benimsemiş, geri dönmeyi düşünenler, geri dönenler olsa bile vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti burada kalmayı tercih etmiştir. Bu vesile ile Türkiye Türkçesi de Avrupa ülkelerinde konuşulan, yazılan bir dil olmaya başlamış ve Avrupa ülkelerinde kalıcı bir mahiyet kazanmıştır.
 
Köyünden, kasabasından çıkıp Avrupa'ya gelen Türk insanı mahallî ağız özelliklerini de olduğu gibi alıp buraya taşımıştır. Teknolojik imkânların zayıf olduğu devirlerde nesilden nesile aktarım yolu ile bu ağız özelliğini koruyarak günümüze kadar gelmişler, günümüzde ise gettolaşmanın ve çevre tarafından tenkid edilme korkusunun neticesi bu mahallî ağzı kullanma alışkanlığını devam ettirmektedirler. Ayrıca, Belçika'daki Türkler arasında ortaöğrenim görenlerin oranının -meslekî okullar dahil- yüzde elli, yükseköğrenim görenlerin oranının da binde altı olduğu düşünülürse dil konusundaki bu zafiyetin kaynağı biraz daha farklı bir sebebe bağlanabilir.
 
Türkiye'ye geri dönüş fikrinden uzaklaşmış olmak da Türkler arasında Türkçenin önemini yitirmesine sebep olmuştur.
 
Türkiye Cumhuriyeti, dünyada eşine az rastlanan bir çalışma örneği ile 1970'li yıllardan beri Avrupa'da yaşayan atandaşlarına ulaşmaya, onlara millî ve dinî değerlerini bulundukları yerde de en iyi şekilde öğrenme imkânı sunmaya çalışmış ve çalışmaya devam etmektedir. Bu maksatla dünyanın ve Avrupa'nın pek çok ülkesine devletimiz tarafından Türkçe ve Türk Kültürü öğretmenleri ile din görevlileri gönderilmektedir.
 
Genellikle çocuklara yönelik olarak yapılan bu planlı çalışmanın yanında yaşanan sürecin ortaya çıkardığı başka durumlar da söz konusu olmaktadır. Dilinden ve kültüründen uzaklaşmasını istemediğimiz çocuklarımızın anne ve babaları, abi ve ablaları da kimi zaman öğretmenler tarafında dil ve kültür ile ilgili çalışmalara katılmaya çağrılmış, kimi zaman da kendileri bu tür faaliyetleri talep etmeye başlamışlardır. Bu karşılıklı etkileşimin neticesi olarak da günümüzde Belçika'da gençlere ve yetişkinlere dönük verilmekte olan Türkçe Güzel Konuşma ve Yazma – Diksiyon kursları, ayrıca Gent Üniversitesi Lisan Öğretim Merkezi'nde başlatılan ve burada okuyup belli bir kariyer elde etmiş insanları hedef kitle olarak seçen Anadili Türkçe olanlar için Akademik Türkçe Kursu gibi faaliyetler ortaya çıkmıştır. Avrupalı Türklerin anadilleri ile ilgili eksikliklerini ikmal etmeye dönük bu faaliyetlere vatandaşlarımızın ilgisi de  azımsanamayacak kadar yüksektir.
 
Avrupalı Türk insanında bu tür bir ihtiyacın ortaya çıkmasına Türkiye'nin yükselen bir değer haline gelmesi, sözü geçer güçlü bir devlet imajına sahip olması, zenginleşmesi, Türkçe ile birlikte iyi derecede yabancı dil bilen insanlara iyi iş imkânları sunması, muhtemel Avrupa Birliği üyeliği gibi unsurların tesir ettiği söylenebilir. Sebep ne olursa olsun, yabancıların yoğun ilgi gösterdiği, Türkçe öğrenebilmek için bu kadar çaba sarf ettiği bir yerde kendi insanımızın da şuurlu bir biçimde dilini daha güzel konuşmak ve yazmak gayesi ile talepte bulunuyor olması ya da bu gaye ile açılan kurslara rağbet etmesi takdire şayan bir durumdur. Asimile olmasından korktuğumuz bir toplumun, gelişen ve güçlenen anayurdunun/atayurdunun rüzgârını da arkasına alarak burada daha güçlü, daha özgüvenli bir şekilde kalıcı olması hem ülkemiz hem de Avrupalı Türkler için son derece anlamlıdır. Türk kökenli Avrupalıların, Belçika için Türk kökenli Belçikalıların, yaşadıkları ülkenin dili/dilleri ile birlikte müstakbel bir AB üyesinin dilini de iyi derecede biliyor olmanın sağlayacağı getiriler elbette ki pek çok olacaktır.
 
Dünya üzerinde güçlü ülkelerin dillerinin de yaygınlık kazandığı herkesin malümudur. Dünyada gündem belirleme gücüne sahip olan az sayıdaki ülkeden biri olma yolunda sağlam adımlarla ilerleyen Türkiye'nin varlığı da elbette Türkçeye tesir edecekti ve etmektedir de. Bu tesirin neticesi hem yabancılar hem de Avrupalı Türkler Türkçeyi yeniden keşfetmekte ve Avrupalılar potansiyel bir süper gücün yepyeni imkânlar sunan dilini öğrenmekte, artık Avrupalı olan eski göçmenlerin üçüncü, dördüncü kuşağı da anadilini mahallî ağzın dar imkânları ile kullanmak yerine dilinin zenginliklerine vakıf olmayı istemekte, bu maksatla da ya Güzel Konuşma ve Yazma – Diksiyon kurslarına ya da Akademik Türkçe kurslarına yönelmektedir. 
 
Güzel Konuşma ve Yazma – Diksiyon Kursu ile İlk kez Avrupada Gent Üniversitesinde başlatılan ,Akademik Türkçe Kursu vasıtası ile yurtdışında görev yapan öğretmenlere farklı bir çalışma sahası açılmış olmakta ve topluma daha derinden nüfuz etme imkânı doğmaktadır. Haftada iki üç saat görme imkânı bulabildiğimiz öğrencilerimizin abi ve ablalarına ya da anne ve babalarına da ilâve iki üç saat daha ulaşma imkânı bulmamız yabana atılabilir bir gelişme değildir. Çocuklara nazaran daha bilinçli olan gençlerin ve yetişkinlerin de dilin doğru kullanılması hususunda bilgilendirilmesi bu insanların özgüvenlerini artırmakta ve kendilerini daha güçlü hisstmelerine yardımcı olmaktadır. Ayrıca, bu insanların Avrupa ile Türkiye arasında şuurlu ve donanımlı birer kültür elçisi olabilmelerine de zemin hazırlanmaktadır.
 
Geleceğe dönük büyük bir hedefin parçası olarak kabul ettiğimiz Güzel Konuşma ve Yazma / Diksiyon Kursları ile Akademik Türkçe Kursları  Belçikalı Türkler için faydalı olacağına inanıyoruz. Bu tür faaliyetlerin zaman içinde Belçika'da rağbet göreceğini, okuyan, öğrenen, entellektüel  Türkler olarak konuşulacağına inanıyoruz.
 
Murat UZUN

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Gent-Belçika
 
12/02/2011

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.