Haberin yayım tarihi
2009-01-28
Haberin bulunduğu kategoriler

Yargısız İnfaz..

Sabahattin TALU
 
"Ergenekon" soruşturmaları, tutuklamaları, aramaları, kazıları dalga dalga devam ediyor.

Başlangıçtaki iddia ne?

AKP Hükümeti'ni iktidardan indirmek amacıyla kaos ortamı yaratmak ve TSK'yı ihtilale yönlendirmek, zorlamak.
 
Bu iddia ile, genellikle TSK mensupları olmak üzere, emekli paşalar, MGK eski genel sekreterleri, parti başkanları, akademisyenler, yargı mensupları, emniyet mensupları, STÖ ileri gelenleri, sendika başkanları, basın mensupları, kanaat önderleri, yazarlar, sanatçılar, ünlü Sisi'nin de içerisinde bulunduğu ilginç şahsiyetler gibi birçok insan, gözaltına alındı. Evleri, işyerleri arandı, bilgisayarlarına el konuldu. Kimisi tutuklandı, kimisi serbest bırakıldı. Bu insanların birkaçının ismi "Susurluk"ta da geçmişti.
 
En son 11 nci dalga yaşandı, 12 nci dalganın da muhtemelen eli kulağında. Tahmin ediyorum, kazılar ve ele geçen silahlar, 9 ya da 10 ncu dalga ile birlikte gelmişti. Ele geçtiği iddia edilen krokilerden yola çıkılarak, bir furya ile kazılar yapıldı ve çeşitli silahlar ile birlikte, tesadüfen de olsa tarihi eser ve kırıntıları da toprak altından çıkarıldı.
 
Kazılar yapılıp silahlar çıktı ya, DTP hiç durur mu!!!
 
Hemen, fırsat bilip atladılar ve "Güneydoğu'daki faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar aydınlatılsın. Asit çukurları araştırılsın" diye bas bas bağırmaya, tükürükler saçmaya başladılar. "Kahraman insanlarımız (!!!) öldürüldü" dediler.
 
Muş milletvekili Sırrı Sakık başta olmak üzere DTP'liler, eski itirafçı, halihazırda PKK içerisinde İsveç'te faaliyet gösteren Abdülkadir Aygan ile, ne olduğu, kim olduğu, nasıl olduğu, niye olduğu ve kim tarafından yönlendirildiği pek anlaşılamayan, sırasıyla muhabir, gazeteci, istihbaratçı ve son olarak haham gibi sıfatlara haiz ve şu an Kanada'da yaşayan Tuncay Güney adlı şahsın, basına yansıyan malum açıklamaları ve suçlamalarından heyecanlanıp hareketlendiler.
 
Evet, bahsi geçen 1990'lı yılların başlarını şöyle kısaca bir hatırlayalım. Hemen hemen her gün 10'larca eylem, nereden geldiği belli olmayan 10'larca silahlı saldırı, 10'larca şehit, 10'larca vatandaşın katli. Gündüz, güvenlik güçleri hakim olmaya çalışıyor, uzun geceler ise PKK'ya bırakılmak zorunda kalınıyor. PKK, hem dağda, yandaşları ve işbirlikçileri vasıtasıyla da il, ilçe ve köylerde. "Hain" olarak nitelendirilen ve örgüt tarafından cezalandırılan Kürt vatandaşların cenazeleri ise "ders olsun" denilerek, elektrik direklerinde, köy meydanlarında. Yani, tam bir savaş ortamı.
 
Yaklaşık 25 yıldır süren böylesi bir savaş ortamında, "faili meçhul cinayetler işlenmedi" denmesinin hiçbir inandırıcılığının olamayacağı zaten görülüyor. Bu nedenle, maalesef, zaman zaman hukukun dışına çıkılmış olabilineceğini de kabul etmemiz gerekiyor. Çünkü Devlet'in, organlarının, görevli memurlarının, hukuk dışı uygulamalarda bulunmaları kabul edilemez. Bu, devletin "Devlet" olma özelliğinin en temel ilkesi, kaçınılmaz şartıdır, kesin.
           
Evet, karşı olsak da, yanlış bulsak da, bölgede faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar işlenmiştir, bu da kesin. Ancak bu, DTP'lilerin yansıtmaya çalıştığı, "Devletin, derin devletin, derin organlarının, derin memurlarının, her önüne geleni, sade ve masum vatandaşı, keyfi olarak katlettiği" gibi bir durumun söz konusu dahi olmadığı/olamayacağı da son derece ve çok çok daha kesin. Çünkü, çatışmada son mermisini kullanarak çaresizlikten teslim olmak zorunda kalan bir teröristin dahi, ki bu teröristin, bazen İranlı, Iraklı, Suriyeli, hatta Ermenistanlı olsa da, sağ salim mahkemeye çıkartılarak tutuklandığını biliyoruz. Çünkü, cezaevleri bu türden insanlarla dolu.  
           
DTP'nin vermeye çalıştığı mesaj, Devlete ve kurumlarına giydirmeye çalıştığı gömlek ise, Peki, bu PKK tarafından bölge halkına, insanlarına yönelik aleni ve son derece gaddarca işlenmiş cinayetlere ne demeli?
 
DTP ve öncesindeki partiler ve temsilcileri, bugüne kadar, bir defa dahi o güzel ağızlarını açıp, PKK tarafından işlenmiş yüzlerce cinayete, infaza dem vurdular mı hiç?
 
Hayır.
 
Vurabilirler mi?
 
Hayır.
 
Neden?
 
Çünkü; infaz edileceklerini veya edilebileceklerini bilirler de ondan. Çünkü mezarlar, PKK tarafından "hain" olarak nitelendirilip katledilen, infaz edilen yüzlerce Kürt vatandaşımız ile dolu da ondan.
 
Sabahattin Talu
sabahattintalu@gmail.com 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.