Türkiye dünya da siyasal ,ekonomik,kültürel ve aklınıza gelebilecek her alanda yalnız olduğunu bir kez daha anladı.
Bu kez Ermenistan denen bir avuçluk ülkenin direktifleri ve sözde en yakın müttefikimiz olacak Amerika'nın bizleri yani Osmanlı Devleti'nin torunları olarak algılanan Türkiye Cumhuriyeti'ni yasal olarak suçlu sayabilmenin çabalarını veriyorlar.
Bu noktada sanmayın ki 22 ye 23 kaybedilen bu oylama yasal olarak bir önem taşımıyor. Tam tersi yasal süreç çok ciddi bir Ermeni lobisi ile işliyor. Kademeli olarak tam olarak soykırım yapılmıştır şeklinde kabul edilecektir.İşte önemi yok falan demeyin.
Bu noktada ülke olarak Büyükelçimizi istişare için çağırmış olmamız uluslararası alanda ciddi bir uyarı niteliği taşımaktadır. Ama yeterli değil. Bence daha ciddi olduğumuzu hem Amerika ya hem de Ermenistan'a anlatmanın zamanı geldi de geçiyor.
Nasıl mı?
Ermenistan ile yapılan anlaşmaları askıya alıp gümrük kapılarının bu şartlarda asla açılamayacağını belirtip net tavır sergilemek ardından Amerika'ya İncirlik kullanım haklarının uzatılmayacağını, Afganistan da bulunan birliklerimizin geri çekileceğini ve savunma sanayi için yapılan anlaşmaların yeniden değerlendirileceğini, İran ve Ortadoğu değerlendirmelerini yeniden ele alınacağını ve gelişmeler ışığında ülke çıkarlarımız için her yolu deneyebileceğimizi belirtip beklemeye geçelim bakın görün neler olacak.
Bu nokta da şu kelimeyi göz ardı etmeyelim. LOBİCİLİK olayı çok etkili bir silahtır. Adamlar 1915-1918 yıllarının olaylarını çok güçlü lobicilik faaliyetleri ile günümüze yani 2010 yılına taşımayı biliyorlar.
Ya bizler ne yapıyoruz?
Lobicilik yapmasını bilmiyoruz.
Hani derler ya YUMURTA ...........AĞZINA GELİNCE ÇABALAMAYA BAŞLARIZ. Asıl yanlışımız burada. Daha önce de belirttiğim gibi son anda çaba harcamak bir anlam ifade etmiyor,elin adamları oylamayı dahi bekletebiliyorlar.
Ermeni lobisinin yoğun çabası sonunda Ermeni olayları dünya üzerinde şu ülkeler tarafından resmen soykırım olarak tanınmıştır ne yazık ki
Arjantin, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, Güney Kıbrıs Rum Kesimi,İsveç, İsviçre, İtalya, Kanada, Lübnan, Rusya Federasyonu, Slovakya, Uruguay, Yunanistan, Polonya, Venezuela ve Şili bulunur.
Daha fazla geç kalmadan DEVLET VE MİLLET olarak kendimizi ve haklarımızı yeri ve zamanı geldiğinde sert önlemlerle koruyalım. Aksi durumlarda ise çok büyük haksızlıklarla karşı karşıya kalabiliriz.
KIBRIS SORUNU NU UNUTMAYALIM.
YUNANİSTAN İLE KITA SAHANLIĞI SORUNUNU UNUTMAYALIM.
VE DAHA ÜLKE OLARAK BİZLERİ BEKLEYEN SAYILMAYACAK KADAR SORUN VAR.
Birlik ve beraberliğimizi tehlikeye düşüren her türlü tehlikeye karşı tek yumruk olalım.
Ulu önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ÜN SÖYLEDİĞİ GİBİ Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır………………………….
muammer.eroglu@hotmail.com
