Biz Limburg da yaşamakta olan Türkler bir seçim sonucunda daha büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Bende bir seçmen ve birey olarak bu üzüntüyü yaşadım. Limburg bölgesinde Türk kökenli adayların kazanamamalarının baş sorumlusunun iki parti oldugunu düşünmekteyim. Bu partiler CD&V  VE  SPA  dır.
 
Adaylarımıza listelerdeki konumları ile  bakacak olursak neden bu partileri suçlu gördüğümü daha iyi anlatabilirim.
 
Selahattin Koçak

Sıralamadaki yeri asıl liste 4. sıra  çok kırıtik bir yer. Tabiri caiz ise bıçak sırtı. Çünkü partinin sahip oldugu sandelye sayısının son sırası. Daha alt sıralarda yer alan deneyimli bir siyasetçi olan Frank Vanderbraudce var. Parti genel merkezi şunu çok iyi biliyor ki bu sahıs sralamayı değiştirecek. Bundan zarar gören ilk kişi Koçak olacak. Bu Türk kökenli bir adaya yapılan bir haksızlıktır. Onun yerine yedek listenin ilk sırası verilebilir ve seçilme şansı genel oy dagılımına kalmaya bilirdi ve seçilirdi.

Ali Çaglar

Sıralamadaki yeri asıl liste  4. sıra. Sınırlar zorlanıyor. Alt sıralarda bulunan iki kurt siysetçi var. İvo Belet ve Sonya Claes parti genel merkezi çok iyi biliyor. Bu iki aday sıralamayı degiştirecek ve bu durumdam ilk zarar gören kişi Çaglar olacak ve beklenen oldu ve sıralama dağişti. Biz Türkler yine kaybeden taraf olduk. Onun yerine sansa kalmayacak bir yer verilebilir idi.

Ahmet Koç

Litede ki yeri 4. sıra. Yine zor bir tablo ve tercihli oyların belirleyecegi bir ortam. Partisi biliyor ki zarar gören ilk kişi Koç olacak. Ama bunun yanında partiye kazandıracagı oylar da hesaba katılıyor. Bu degerlendirme sonucu yine partiye yarıyor kaybeden yine biz Türkler oluyoruz.

Sonuç itibari ile bekleyecegiz ki bazı adaylar bakan olsun, emekli olsun da bizim adaylar kabinede  kendine yer bulsunlar. Yaratılan bu haksız siyasi rekabet ortamının baş sorumlusu ve suçlusu benim şahsi görüşüme gore CD&V VE  SPA  partilerinin genel merkez yönetimleridir.

Bu seçimlerden almamız gereken dersi alalım ve çok yaklaşan yerel seçimlerde  bu duruma düşmeyelim diyorum. Partiler adaylarımıza gereken degeri vermiyor ise bizler toplum olarak almasını bilelim .Bölünmüşlük bizlere hiç bir yarar getirmez tam tersi beraberinde zarar ve sorunlar getirir. Daha çok yerel ve genel seçimler gelir ve geçer ama önemli olan ve bagki kalan da biz Türk toplumunun bütünlüğünün saglanmasıdır. Türk toplumu olarak geçmişe değil gelecege yönelik fikirler üretelim diyor ve bütün Gündem okuyucularına saygılar sunuyorum. 

muammer.eroglu@hotmail.com