Haberin yayım tarihi
2010-01-11
Haberin bulunduğu kategoriler

Var Olmak Bir Yerde Fiziki Olarak Bulunmak Değildir.

Birey olarak herhengi bir ortamda bulunmak iki anlamda ele alınabilir. İlki o anki ortamda fizik olarak var olmak, digeri ise bulundugun  ortamda  fikir üretkenliği ile var oldugunu  hisettirmek anlamına gelmektedir.
 
Toplumu oluşturan duyarlı bireyleri ikinci sınıf içerisinde, yani fikir üretkenligi olan bireyler olarak tanımlayabiliriz. Diger taraftan yaşadıgı topluma fikir anlamında hiçbir katkısı olmayan bireylerimiz de mevcut bulunmaktadır, bunları ise fiziki anlamda görürüz ama fikri anlamda  sadece seyirci konumundadırlar.
 
Genel olarak düşünmeyi pek sevmeyen bir toplum yapısına  sahip bulunmaktayız. Birileri düşünür digerleri neden, nasıl vb soruları sormadan  arkasından giderler. Asıl sorunumuz bu nokta da kendini gösterir nasıl mı uyanık, bencil ve dar kafalı insanlar alırlar ellerine kavalı dertli dertli çalmaya başlarlar asıl amaç madii ve manevi bireysel çıkar elde etmektir. Bu ugurda atılan her adım toplumu yavaş yavaş ve çok derinden zarar vererek ilerler. Öyle bir noktaya gelinir ki o kişi ilah haline gelir, sanki dört eli ,dört ayagı varmış gibi her yaptıgı dogru anlamına gelir. Aslında o bireyler fikir üretebilen insanlar tarafından gerçek dört ayaklı olarak görülebilmektedirler.
 
Dönem dönem o dört ayaklı insanlar  topluma yıllar boyu unutamayacakları acıları en üst noktada yaşatmaktadırlar.
 
Birey olarak her nerde olursak olalım ilk hedefimiz insana, insanlıga olumlu yönde bir katkıda bulunmak olsun. Adam gibi adam olmaya çalışmak lazım.Okumuş olsun, okumamış olsun.
 
Toplumu olumlu yönde geliştirmek adına kurulmuş olan her türlü oluşumu birey olarak tanımak ve olumsuzluklarını eleştirmek gereklidir. Çok eskilere baktıgımızda bir aile büyügü sag partiye destek vermiş, ya da sol partiye destek vermiş o ailenin ondan sonra yetişen fertleri kesin olarak o yolda ilerlemek zorunda bırakılırlarmış aksi kesinlikle akıldan dahi geçirilemezmiş ve bunu takiben toplum olarak siyasi kutuplaşma almiş başını gitmiş. Toplum olarak bu tutum bizi olumsuz etkilemiş tarihler boyu.
 
Bende bu noktada diyorum ki herhangi bir oluşuma destek vermeden önce  o oluşumu bir irdeleyin. Kuruluş amacı nedir,gelecege yönelik ne planları var ve sizin birey olarak fikirlerinizle  örtüşme varmı gibi soruları sormak gerekir. Ayrıca birey olarak bulundugunuz  ortamda  fikirlerinizle varlıgnızı o topluma hissetirin yani toplum sizin aklı başında düşünen bir birey oldugunuzu bilsin. Her önünüze gelen karara evet demeyin. Toplum olarak  bu şekilde daha ilerilere gidebiliriz.
 
Yine gerilere gidelim idam edilen, haksızlıga ugrayan çok sayıda insan tarihte yerini aldı. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra o kararı alan bireyler hatalarını yeni yeni söyler durumdalar. Dünya üzerinde varlığını sorunsuz devam ettiren Milletler çok sesliliği benimseyen Milletlerdir. Birey olarak konuşmasını bilmek lazım, Tartışmasını bilmek lazım bu özelikler bizleri geliştirir. Demokrasinın özünde konuşabilmek yatmaktadır.
 
Kısaca her insan yaşadıgı ortamda düşünce gücü ile kendi varlıgını çok açık bir şekilde kabul etirebilmeli. Yoksa her önüne geleni  evet diyerek kabul etmek akıl karı degildir. Ümit ederim ki Türk toplumu olarak üstün düşünceler üretebilen ve varlıgını dünya üzerinde bulunan diger Milletlere kabul etiren bir Millet oluruz.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.