Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılında Çanakkale Zaferi’ni kim kazandı?
Bir milletin Anadolu topraklarında yok olmamasının sebebidir Çanakkale Zaferi. Bu Zafere giderken bir millet tek ruh olmuş ve başta hayatı olmak üzere her şeyini ortaya koymuştur. Anadolu’ya binlerce yıl evvel gelen Türk 1071 Malazgirt Zaferi ile o toprakların ebedi Türk diyarı olduğunu vurgulamasına rağmen, Çanakkale Zaferi bu vurguyu tekrar yedi düvele hatırlatmıştır.
Tek bir ruh olmuştu millet dedik bu Zafer’e giderken. Anadolu, Musul, Bakü, Gence, Selanik, Gostivar, Kırcaali, Batum bir araya gelerek Türk Dünyası 250.000 şehit vermiş ve Zafer’i kucaklamıştır. Tarihten silinmek istenilen Osmanlı Devleti için Çanakkale bir köprü vazifesi görmüş ve Türkiye Cumhuriyeti hayata gözünü açmıştır. Türk’ün “Devlet-i Ebed müddet” anlayışı böylece geçerliliğini de korumuş oldu.
Türk annesinin gözyaşı ve duası, insanımızın canı ve kanı, mazlumların ahı ve Türk ve İslam aleminin Yaradan’a samimi yakarışı bu milleti Zafer’e götürmüştür. Emperyalizm bu Zafer ile büyük bir şamar yemiş ve böylece nice sömürge altında olan ülkeler ileri tarihlerde bağımsızlığa kavuşmuştur.
Başta Türkiye olmak üzere insanımızın yaşamış olduğu ülkelerde 100. Yıl Zaferi büyük coşku ile kutlanmaktadır. Bunlardan bazılarını ya ekranlarda ya da canlı olarak katılım ile görmekte olup ilgi çeken konulara şahit oluyoruz. En ilginci ise sanki birileri hadi şu 100. Yılı kutlayın dermişcesine hiç ummadığımız kurum ve kuruluşlar da bu yıl Çanakkale Zafer’ini kutlamaktalar. Elbette bundan memnuniyet duymamak mümkün değildir.
Fakat bir konu vardır ki çok ilgimi çekmekte bu kutlamalarda. Kürsüye gelen ve özellikle cami imamı olanlar sanki anlaşmışlarcasına hitabetlerinde bir türlü Türk kelimesini kullanmıyorlar. Çanakkale Zaferi’ne götüren Türk askerinin başında bulunan komutanlardan da hiç bahsetmiyorlar. Mustafa Kemal Atatürk’ten zaten hiç bahsedilmiyor bırakın kahramanlık gösteren diğer komutan ve askerleri. Bu adamlara sormak lazım “Sizce Çanakkale Zaferi’ni kim kazandı?” diye. Sanki bu kutlu Zafer’i bizim millet değil de başka bir millet kazanmış. Sanki Zafer’e bizim askerler değil de başka millete mensup askerler götürmüşler. Gün olur imkan elde edilirse bu tür insanlara bu sorular elbette sorulmalı. Din adamı deyince maalesef güçlünün yanında olmak almış başını gidiyor. Hadi “Hey onbeşli” parçası çalarken bilgisizlikten gençler oynuyorlar anlarım da, din adamlarının bilinçli olarak “Türk” kelimesini kullanmayışlarını anlayamam. Ya bunların bildiği bir şey var, ya da doğrudan ihanet içindeler.
Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılı kutlanırken bazı konulara çok dikkat etmek lazım. Çanakkale Zaferi bir destandır, umutsuzluğun umuda dönüşmüş olduğu bir çıkıştır. İmanın galibiyeti, hak olanın Zaferidir Çanakkale. Kimsenin bu Zaferi başka yerlere çekmeye hakkı yoktur ve buna fırsat verilmemelidir. Bu dönemlerde bu tür Çanakkale Zaferi gibi değerlere sahip çıkmak her Türk’ün ulvi bir görevidir. Bu Zafer Türk’ündür ve böylece kalacaktır. Bu Zafer’de karşı taraf nasıl hezimete uğradıysa, bu Zafer’i Türk’ten uzaklaştırmak isteyenler de elbet birgün hezimete uğrayacaklardır.
Şair Orhan Şaik Gökyay’ın “Bu vatan kimin?” adlı şiirinde buyurmuş, dile getirmiş olduğu gibi bu vatan “İleri atılıp sellercesine, Göğsünden vurulup tam ercesine, Bir gül bahçesine girercesine, Şu kara toprağa girenlerindir.” Çanakkale Zafer’i işte o toprağa girenlerindir.
Çanakkale Zaferi aynı zamanda “Nevruz” ya da “Ergenekon” Bayramına kucak açmak demektir, yani benimdir.
Nice samimiyetler içerisinde Zaferler kutlama dileğiyle.
Murat Gedik, 18 Mart 2015
E-posta: muratgedik@muratgedik.nl