Değerli okurlar.
 
Sizlerle dün metro gazetesinde okuduğum bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bildiğiniz gibi  Almanya'da hata işleyen gençler yurt dışı edilebiliyorlar. Kimse 14-15 yaşlarında çocuk sayılan bir yaşta biri Türkiye'de ne yapar? Almanya'da doğup büyüyen bir çocuk Türkiye şartlarına nasıl ayak uydurur? İşin bu tarafına kimse bakmıyor.
 
Bu çocuklar tamamen Almanya'nın ürünüdür. Eğer bu çocuklar sorun olarak görülüyorsa bu Almanya'nı sorunudur. Bu durumu çözmesi ve gençlerin daha iyi şartlarda yetiştirilmesi de Almanya'nın görevidir.
  
 Türkiye'nin Almanya tarafından tek taraflı bir karala bu çocukları gönderdiğinde niçin kabul ettiğini ise anlamakta zorluk çekiyorum.
 
Tatile gittiği bir dönemde yurt dışı edilmiş bir kaç gencimizle konuşma fırsatım oldu. Alman aksanlı bir Türkçe iele konuşuyorlardı. Turistik bölgelerde Alman Turistlere turlar satmaya çalışarak hayatlarını kazanmaya çalışıyorlardı. En çok istedikleri şey ise bir gün tekrar Almanya'ya dönmekti. Bir çou artık akrabalarını göremiyorlardı. Onlar artık Almanya'da kalmışlardı. Karın tokluğuna çalışıyorlardı. Hiç birinin sigortası veya sosyal güvencesi yoktu.
 
Bu gençlerin anlattıkları ben çok üzmüştü.
 
Metro gazetesinde okuduğum haber ise beni şok etti. Habere göre Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt ile Fas'lı meslektaşı Driss Jettouy bugünlerde Belçika'da Fas'lı tutuklular konusunda görüşmelere başladı. 
Verilen bilgilere göre Belçika'daki tutukluların üçte birini yabancı kökenliler oluşturuyor. Hapishanelerde ise artık yer bulunmuyor. Hapihanelerde bulunanların şu an %13'ünü Faslılar oluşturuyor. Başbakan Guy Vehofstadt hapishanelerdeki doluluğu bahane ederek yabancı kökenlileri cezalarını geldikleri ülkelerde çekmeleri için bir çeşit yurt dışı etmeye hazırlanıyor. Bu yönde daha önce Fas hükümeti ile tutukluların  gönüllü olarak cezalarını ülkelerinde çekmeleri doğrultusunda bir anlaşma yapılmış. Belçika bu yönde Fas hükümetini ikna etmek için bir kaç konuda söz vermiş. Örneğin Arapça dersleri artı ders içi verilecek. Irkçılığa karşı birlikte hareket edilecek.
 
Fas'lı tutukluların bu anlaşmaya dayanarak yurt dışı edilmeleri için artık bir engel kalmadı. Sırada Türk kökenli tutuklular var.
 
Böyle bir uygulamaya devletler nasıl rıza gösteriyorlar? Anlamak mümkün değil. Bu insanlar tutuklu olsalar dahi onlarında hakları var. Aileleri var. Çocukları var. Bu herşeyden önce insan haklarına aykırı bir durumdur. Belçika'nın asıl görevi bu insanları topluma kazandırmaktır.
 
Durum gerçekten vahim. Umarım gençlerimiz kendilerini toparlarlar. İyi bir iş, iyi bir meslek, iyi bir hayat için emek verirler.
 
Ayrıca Belçika hükümeti asıl gönderilmesi gerekenleri Türkiye'ye göndermiyor. Sakıp Ağa'nın kardeşi Özdemir Sabancı'yı katledenler korunuyor. Diğer yandan asıl korunması ve topluma kazandırılması gerekenler yurt dışı edilmeye çalışılıyor. Bunu anlamak mümkün değil.

Kendileri mp3 olayında öldürülen Joe'nun katilinin iadesini bir şekilde elde ettiler. Ama bir işadamını hunharca öldüren katillere gelince onları koruyorlar.
 
Bu nasıl bir adalet. Belçika'ya bu durum hiç mi hiç yakışmıyor.
 
 
Saygılarımla