Evvet  bir kurban bayramınıda kimimiz acıyla, kimimiz tatlıyla ardımızda bıraktık.
 
Hacılarımız kutsal görevlerini yerine getirip farklı duygularla yurtlarına, sevdiklerine geri dönmekteler.
 
Medyada flaş haberler gündemde hızlı bir şekilde yer aldığı gibi çok çabukta eskiyor maalesef.

Kurban bayramında neler yaşadık tekrar gözden geçirelimde ders alalım.! Ne dersiniz? 
 
Kurban bayramı öncesi kurbanımızı nerelere bağışlayacağımıza yönelik. Bolca reklamlar gördük. Bizlere hesap numaralarını belirttiler bir bir, ne güzel.

Ama hiç bir tv kanalında, veya herhangi  yetkili bakandan kurbanımızı en uygun nerelerde ve nasıl kesebiliriz diye bir kamapanya gördük. Sağlık ve hijyen açısından neler gerekmektedir, vatandaşlarımız aydınlatılmadı, veya ben kaçırdım.

Her yıl olduğu gibi kaçan danalar ve ardında yakalamak için kovalayan vatandaşların görüntüleri bolca televizyon ekranlarına yansıdı..

Hatta bir vatandaşımız elinde bıçakla kurbanlık danayı kovaladı durdu.  Öyleki az daha kendi kurbanlık olacaktı.

Bir diğeri ise dananın bacaklarını kaçamasın diye kesmiş. Sonra yine o bilindik ama hala bir çözüm bulunamayan sokaklarda kurban kesimleri.
 
Ya elektrik direğine asılıp kesilen kurbanlar. Sokakların mezbaalara dönüştürülmesi. Akan kurban kanları ile denizin bile kan gölüne dönmesi.

Bu görüntüler insanan böyle kurban olucaksa olmasın dedirtecek cinsten. Nerede kaldı bunun ibadeti.? Çocukluğumda hatırladığım o güzelim  kurban bayramlar nerede kaldı.?
 
Bir kaç gün öncesinden  bahçemizde bir koç veya bir koyun belirirdi. Okul dönüşü onu besler severdik. Annem kurban akşamı onu kınalardı, biz çocuklarda okşardık.

Bayram namazından sonra imam ve kasap gelir dualardan sonra hiiiç incinmeyecek şekilde kurban edilirdi. 

Hayvan kesiminden anlamayanlar kasabım diye kolları sıvamazdı. Şimdi öylemi? Önünen gelen kasap oldu artık. Görüntülere bakılırsa eline rastgele bıçak alan acemi kasaplar kurban yerine kendini kesip hastahanelere koşuyolar.

İslamofobya boşuna hortlamadı. Artık çuvaldızı kendimize iğneyide başkasına batıralım. Bu ilkel görüntülerin hiç bir savunulacak yanı yok. Birde güleriz ağlanacak hallerimize.

Belçika'da artık kimse bahçesinde kurban kesemiyor. Herkes sırasına göre belediyelerin  belirli yerlerinde kurbanını kesebiliyor.

Toplu kesim merkezlerinde kurallara tam olarak uyulmaması da kargaşalara yol açtı. Heusden-Zolder'de sırası sabah olan vatandaşlar kendilerine göre bazı sebeplerden dolayı ögleden sonra kurban kesmeye gidince tartışmalar çıktı. Sırası gelen vatandaşların yerini alarak zamanında giden vatandaşların hakkını çalarak onları saatlerce beklettiler. Bu şekilde aslında sevap yerine günah işlemiş oldular. 

Dinimizde 'Kul Hakkı' diye bir şey var değil mi?

Buna sorumluların müdahale edecekleri yerde göz yumup korumaları ise hiçde hoş değil.
 
Umarım olumsuzluklardan ders alınıp bir daha ki kurban bayramlarının, eziyet değil gerçekten bayram olmasını diliyorum.
 
Ne zaman adam oluruz???

Her koyun kendi bacağından asılır diye düşündüğümüzde mi?

Yoksa modern, medeni bir insan olabilmek için değişime önce kendimizde başladığımızda mı?..