Değerli okuyucularım, 
  
Sizlerden İSTEMEYEREK uzun zaman uzak  kaldıktan sonra  tekrar sizlerin huzurunuzda olmaktan çok mutluyum.

Herzaman olduğu gibi sizlerle bu akşam katıldığım çok anlamlı bir resepsiyondan izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
 
Evet gençlerimiz, umutlarımız, yarınlarımızın temsilcileri, liderleri.

Belçika'da yaşayan üçüncü hatta dördüncü kuşak gençlerimiz,  üniversitelerin kapılarını gelecek kuşakların daha rahat okuyabilmeleri için ardına kadar aralamaktalar.
 
Daha dün bir üniversiteliler derneği bulunurken, bu akşam İstiklâl Marşı ve Atatürk'ün gençliğe hitabesi eşliğinde, dördüncü üniversite derneği katıldı.

Brüksel, Gent, Limburg ve Anvers  üniversiteliler derneği gençlerimiz el, ele güzel ve gurur duyucu bir beraberlik sergilediler. 
 
Yüksek okul ve üniversite kapılarını ardına kadar aralayan değişik dallarda eğitim alan genç kızlarımızın ve erkeklerimizin coşkusunu paylaşmak ayrı bir  güzellikti.

Onların güzel yerlere gelmeleri hepimizin gururu, onlar yaşadıkları ülkenin ve Türkiye'nin önemli kazancı.

Kendi imkanlarıyla birbirilerine destek olmaya çalışıp, gelecek nesillere örnek olmak için mücadele vermekteler.

Bir doktor, bir avukat, bir sosyolog, psikolog kolay yetişmiyor. Onlara verdikleri bu mücadelelerinde yanlarında olmak manevi desteği vermek bizlerin sorumluluğu.

Belçikada birçok Türk derneklerimiz,  doktorlarımız, avukatlarımız, psikologlarımız, siyasetçilerimiz,  basın  temsilcilerimiz bulunmakta.

Maalesef  bu anlamlı etkinlikte hiç birini görememek beni üzdü. 

Belçika Haber'den Celil bey, Gündem'den Hüseyin bey ve Milli Gazete'den Cafer bey'in desteği ise gençlerimizi oldukça mutlu etmiştir.

Genç başkan Hüsniye hanımında belirttiği gibi birlikten dirlik doğar.

Farklı görüşler, fikirler birlestiğinde herzaman değindiğim gibi güç getirdiğinin tekrar altını çizmek istiyorum. 

Yeterki birbirimizi dinleyip karşımizdakini anlamasını bilelim.

Küçük lokmalar çok kolay yutulur bunu hiç bir zaman unutmamalıyız. Bazı devlet politikalarıda bunu körüklemiyor mu? Ne kadar bölünmüşlük varsa o kadar kolay hedef olabiliyorsunuz.. 

Pideyi bölmeden yemek zor olduğundan onu parçacıklara, lokmacıklara bölüyoruz degil mi?

İşte bir ülkeyi, bir toplumu bölmenin ilk adımı ise halk arasında huzuru bozmak, bölmek, sağcı, solcu, dinci, dinsiz, laik, alevi, sunni, diye, diye, parça,parça etmek şeklinde önümüze çıkıyor.
 
Sevgili  gençler el ele büyük bir birliktelik sergileyerek birbirinize destek olmanızdan dolayı sizi yürekten kutluyorum. Başarı için birlik, beraberlik en güçlü olgu birbirinize güvenmek ve sevmektir. 

Hayatın zorlu merdivenlerini tırmanırken sizlere yürekten başarılar diliyorum.

Sizler yarınlarımızı aydınlatacak yıldızlarımız  yeni neslin umut ışığı, hepimizin gurur kaynagısınız.
 
Bizlerde her zaman el ele daha güzel yarınlar için hep sizlerin yanınızda olacağız .

Sizleri tekrar yürekten kutluyorum. Umarım mezuniyet  töreninizi birlikte kutlarız.
 
Nebahat Acar
Evere belediyesi meclis üyesi