Değerli okurlarım.., 
 
'Hak verilmez alınır' diye bir deyiş vardır, bilirsiniz.Y ani bir hak elde etmek için mücadele verilir ve öyle alınır. Fakat gelin görün ki, oy atma hakkı bizlerin fazla bir çaba göstermeden elde ettiğimiz bir önemli hak olmasına rağmen bu hakkı gereği gibi kullanmak üzere gayet basit bir başvuru formülünü dahi imzalayıp yerine teslim etmekten imtina ediyoruz. Bu çok ciddi bir duyarsızlık örneğidir.
 
Biliyorsunuz 8 Ekim 2006 pazar günü Belçika'da yerel seçimler yapılacak. İlk defa, Belçika'lı olmayan fakat 5 yıl Belçika'da resmen oturumu olan vatandaşlarımızda oy hakkını kullanabilecekler.  Bu hak Avrupa vatandaşlarına daha önceden verilmişti. Bizler zamanında 40 yıldır Belçika'da çok ağır şartlar altında emek veren vatandaşlarımızın da oy hakkı olsun diye az mücadele vermedik.
 
Neyse, bir şekilde AB kararları doğrultusunda bu haklar hem AB vatandaşlarına ve hemde en az Belçika'da 5 yıl aralıksız yaşayan AB dışından gelen göçmenlere de verildi. Ama gelin görün ki, şu ana kadar oy hakkı için yapılan başvurular son derece düşük durumda.
 
Bu hakkın kullanılması için son müracaat tarihi 31 Temmuz'da bitiyor. Bir çok vatandaşımızında şu an izine gitmiş olduğunu da göz önüne alırsak, ortada oldukça üzücü bir durum var demektir.
 
Sonuç olarak öyle görülüyor ki, bir çok Türk kökenli aday belkide bir kaç oy yüzünden meclis dışında kalacaklar. Bir nevi karar mekanizmalarında bize tanınan oy hakkımızı iyi değerlendirmediğimiz için, bizlerin yerine başkaları karar verecek.
 
Aslında bir an önce Belçika vatandaşı olarak oy verme hakkına otomatik olarak sahip olmak en doğru bir yol. Mevcut vatandaşlık kanununa göre 3 yıl aralıksız Belçika'da yaşayan biri Belçika'lı olmaya müracaat edebiliyor. Ve Belçika'lı olan her şahıs hem oy hakkına sahip oluyor, ve hemde bizzat kendisi aday olabiliyor. Oysa 5 yıl oturum sahibi olmasından dolayı vatandaşlar sadece yerel seçimler için oy hakkı elde edebiliyorlar, fakat aday olamıyorlar. 
 
Bizler toplum olarak ne istediğini bilen, daha katılımcı, daha yaratıcı olmalıyız. Ancak böyle ilerleyebiliriz. Yoksa gelecekte çocuklarımız daha büyük zorluklarla karşılaşabilirler.
 
Değerli okuyucular haklarınıza sahip çıkın. Başkalarının sizin yerinize karar almasını önleyin. Yoksa son pişmanlık fayda vermez. Unutmayın.
 
Saygı ve sevgilerimle
Nebahat Acar