Gönül adamı olmak kolay değildir. Dostlara değer vermek, onları özel günlerinde aramak, onlarla üzülmek onlarla sevinmek. Bu durum insanın yaradılışında ya vardır, yada yoktur.

Bir türlü Allah vergisi.
 
Bir çoğumuzun aklına gönül adamı deyince genelde aşkı için güzel şiirler yazan, güzel besteler yapan, yani bir şekilde duygularını ifade eden insan gelir. Gönül adamı, sevdiği için yapabileceği her şeyi yapmak ister. O kendi çıkarlarından vazgeçmiştir, sadece sevdiği insanların mutlu olmasını ister. Yarattığı artı değer ve çevresine olan katkısı onun için de özel bir mutluluk kaynağıdır. Gönül adamı herşeye rağmen sevebilen kişidir, sevmek onun ulaşabileceği en yüksek noktadır.
 
Belçika'da yazar-çizer sayısı son yıllarda epey artmış durumda. Bu durum elbette genel anlamda olumlu bir gelişme. Fakat topluma vereceği mesajları olduğunu düşünenlerin duygu, bilgi yüklü insanlar ve her şeyden önce gönül adamları olmaları gerekiyor.
 
Gönül adamı olabilmek için duygularınız, davranış ve sözlerinizle bir ahenk içersinde bütünleştirerek doğal bir şekilde sergileyebilmeniz gerekir. Bir şekilde gönlündeki sevgiyi duygu boyutundan çıkarıp somut davranışlara dönüştüremeyen kişi de gönül adamı olamaz. Gönül adamları bir şarta bağlı olmadan, karşılık beklemeden, her şeye rağmen sever ve davranışlarıyla bu durumlarını perçinlerler..
 
Belçika'da bugüne kadar çok insan tanıdık. Sevgi ve saygısından asla şüphe duymadığımız bir çok dostumuz var. Fakat aralarında öyle biri varki, hiçbir zaman asla riya yapmadan duygu ve düşüncelerini kırmadan, dökmeden, incitmeden, abartmadan olduğu gibi ifade eder.
 
Konuşmayı ve paylaşmayı sever.. O örnek bir baba, örnek bir eş, sadık, dürüst bir dost, sözünün eri bir değer..
 
O şiir, sanat, düşünce her şeyini hiçbir karşılık beklemeden Türk toplumu ile paylaştı. Kimseyi dışlamadı, karalamadı, kötü söz söylemedi.
 
O gönül dostunun adı 2007 yılında Yakup Yurt oldu..
 
Kendisine ömür boyu mutluluk, sağlık ve başarılar diliyoruz…