Haberin yayım tarihi
2011-12-29
Haberin bulunduğu kategoriler

Ah şu önyargıların gözü kör olsun..

 

Yunanistan’da ve İtalya’da ekonomik kriz nedeniyle iflas yaşandı.

Siyasi başbakanlar yerine teknokrat başbakanlar getirildi.

Dünya dönmeye devam ediyor.

Dengesiz bazı meczuplar masum insanları öldürse de globalleşmeye devam ediyoruz.

Noel kutlandı, ördek ciğeri ve havyar eşliğinde şampanyalar içildi.

Sarhoşlar daha yeni ayılmaya başladılar...

Eski derin sohbetlere yine yelken açıldı...

 

***

 

«Ah komşu ah... biliyor musun ? Yunanlıların kurtulması için Almanlar gibi çalışmaları şart... Yoksa alimallah iki yakaları bir araya gelmez ve borç batağından çıkmazlar valla ! Benden söylemesi...»

Ah şu önyargıların gözü kör olsun !

Kuzeyliler çalışkandır, Akdenizli  tembeldir ; soğuk canlı tutar, sıcak mayıştırır...

Asırlardan beri süregelen bu önyargılar birilerinin işine yarıyor ama kimin? 

 

***

 

Yoksa daha 19.cu asırda cermen ve latin halklarının kendilerine özgü ekonomi anlayışları nedeniyle aynı para birimini paylaşamayacaklarını söyleyen Walter Bagehot haklı mıydı?

Baksanıza Avro sendeliyor, AB’nin para birimi olarak kalması tartışmaya açıldı bile...

İnsanlar ölseler de önyargılar kalıyor dünyamızda.

Ve inanıyoruz, inanmak istiyoruz saf saf, işimize gelince...

 

***

 

Halbuki Kuzeylilerde  ödüle muhatap iki şey vardır : Çalışma ve konfordan feragat...

İstinalar hariç, Latin halkları bu ideolojiye  pek hoş bakmıyorlar.

Belki de Almanların geçmişten gelen alışkanlıkları günümüz dünyasında Alman ekonomisinin daha güçlü gibi görünmesine yardımcı oluyordur.

Kimbilir?

Buna geleneklerin ve dinsel inançların da etkisi oluyordur muhakkak...

Yoksa bir Yunanlıya, gel, hatır için Alman ol, Almanlaş diyecek halimiz yok tabii ki...

Bunun tersi de doğru hiç şüphesiz...

Uzmanlar otursunlar öğlen uykusunun, zeytin yağının, iklimin, doğanın Yunanistan, İtalya, Fransa, Türkiye ve İspanya ekonomilerine yansımalarını karşılaştırsınlar...

 

***

 

Bilim önyargılarla değil, ölçülebilir olgularla karar verir.

Alın size çok ciddi bir kurum olan Türkiye’nin de üyesi olduğu, 24 üyeli, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OCDE) kaynaklı  2008 verileri.

Bu rakamlar kişi başı yıllık ortalama çalışma süresinin ülkelere göre dağılımını veriyor.

Buna göre Yunanlı 2.120, İtalyan 1.800, İspanyol 1.9650 ve Alman ise ... sadece 1.430 saat çalışmış...

Bu tablo ‘Tembellik Oscarı’nın sadece 1.390 saat çalışan Hollandalı’ya verilmesini gerektiriyor...

Ne o, şaşırdınız galiba ? ezberiniz mi bozuldu?

 

***

 

Önyargı değil, bilimsel gerçeğe uygun olarak denilmesi gerekeni söyleyeyim de ezberiniz bir kez daha bozulsun o zaman...

‘Almanya’da insanlar ne kadar zenginse o kadar az çalışıyorlar. Aynı şekilde, en fakir milletler daha çok çalışıyor.’

Yani tersi doğru değil.

Ve demek ki sistemi sorgulamak gerekiyor.

 

***

 

Diğer yandan, Almanya gibi ihracat yapan ve kredi veren bellibaşlı mağrur zengin ülkelerin unutmamaları gereken bazı bilimsel, nesnel gerçekler var.

Çünkü onların da ithalat yapan ve borç alan ülkelere ihtiyacı bulunuyor.

Mahalle bakkalının gücü borç defterinden kaynaklanır.

Hesap kitap sonucu aniden kemer sıkmaya karar verilirse borç verecek insan da bulunmaz.

Satamayacağı malı hangi akıllı üretir?

Sistem çökerse kime yarar?

Fakir olmazsa, zengin de olmaz...

Simit olmazsa, aşıklar nasıl yudumlar çaylarını, belirsiz ufuklara bakarken...

Martılar süzülürken köpüklü sular üzerinde...

 

Yakup Yurt (c)

Brüksel, 28 Aralık 2011

yurtyakup@gmail.com

 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.