Eh nihayet yeni yıla yeni 1. Di Rupo hükümetiyle giriyoruz...
İtalyan asıllı olan yeni frankofon başbakanımız sosyalist-liberal-merkezci bir koalisyon kurdu.
Hükümet çok geç kuruldu, ama çok hızlı çalışıyor.
Doğum çok uzun sürdü ve sancılı oldu.
1.Di Rupo hükümeti bir Aziz Nicolas günü doğdu.
Sanki demokratik sandığın bir hediyesi gibi gibi sunulan son dakika golü birçok kişiyi rahatlatsa da kuzey kamuoyu mutlu değil ve dışlanan Bart De Wever’in nefesi her saniye Di Ropu’nun ensesinde olacak...
Standard and Poors’un zorlamasıyla da olsa sonunda gerçek bir hükümete kavuştuk.
***
Herşey anayasaya ve geleneklere uygun, ama hükümet asimetrik.
Kurulan hükümet ülke genelinde mecliste gerekli çoğunluğa sahip olsa da (150 de 93), Flaman Bölgesi hükümetinde azınlık (88 de 43).
İki ayrı demokrasinin toplamı olması gereken Belçika, konfederalist yaklaşıma göre demokratik değil.
Flaman demokrasisine göre, seçimlerde yenilen bir azınlık iktidara geldi.
Yani Frankofon Belçika’nın Flamanya üzerinde hegemonyası kuruldu.
Bu analiz KUL’den siyaset bilmici Bart Maddens’e ait. (bkz.Le Vif/L’Express, s.24)
***
Şimdilik fazla ses çıkaran yok, ama zamanı geldikçe her fırsatta kullanılacak balyoz argüman bu.
Yani zorlama doğum sonucu doğan bebek doğuştan sakattı teranesi.
Belçika’nın ve Flamanya’nın en büyük partisi N-VA Damokles’in kılıcı gibi sallanacak...
Hükümetin Flaman kanadını sürekli olarak frankofon kanada karşı kışkırtacaklar...
Ekim 2012 yerel seçimleri Flaman milliyetçiliğinin sözcüsü konumundaki N-VA ile hükümet koalisyonuna giren Flaman partileri arasında cephe savaşına dönüşebilir.
Bart De Wever başbakan Elio Di Rupo’ya diyet ödetmeye çalışacak.
Halbuki Elio Di Rupo ben «imkânsızı başardım, Flamanlarla frankofonları, sağ ile solu barıştırdım », aynı rotayı izlemek istemeyen partilerin gemisine kaptan oldum demiyor mu?
***
Kaptan boş adam değil...
Kasanın tam takır, kuru bakır olduğunu, vatandaşlara gösterdikleri sabır için sunulacak hiçbir şey olmadığını çok iyi biliyor.
Ufukta kara bulutlar var.
Hükümeti geç kurdukları için hükümet şimdi çok hızlı gitmek mecburiyetinde.
2014 Haziran genel seçimlerine kadar iki yıl süresi var ve demiri sıcağı sıcağına dövmek zorunda.
Dakika bir, gol bir : Emekli maaşları reform yasası geçti bile.
Flaman liberaller öyle istiyordu, Valon sosyalistler ses çıkaramadılar.
Sağ 1-0 önde, maç devam ediyor.
İleryenen günlerde gelişmeleri birlikte izleyeceğiz.
***
Hükümet programı 11,3 milyar avro tasarruf öngörüyor.
Yapılan bütçe tahminleri ekonomik gerileme sürecine girildiğini ve bu rakamın yetersiz olacağını söylüyor uzmanlar...
Üç ay sonra yapılacak bir ayarlama ile ek tasarruf imkânları aranacak.
Bıçak kemiğe iyice dayanacak, insanlar sokaklara dökülecek.
İktidar ortakları birbirine girecek.
Bilindiği gibi liberal reçete kamu harcamalarının kısılması, sosyalist reçete ise zenginlerin vergilendirilmesi...
Ham hayal, tam hayal.
Batı demokrasilerinde buna tek parti iktidarlarının bile gücü yetmez.
Tek başına iktidar olan hiçbir parti kendi parti programını uygulayamaz.
Tek yol kazanılmış sosyal hakların yok olmasını zamana bırakmak.
***
Mevcut federal hükümet koalisyonu çok basit, akla gelmedik bir sebepten de düşebilir.
Düşmeyebilir de...
Nasıl olsa gemi kaptansız da yüzüyor?
Her evliliğin aşka evliliği olması gerekmiyor.
Bazı mantık evlilikleri de mutlulukla sonuçlanabiliyor.
Herşeyi kaybetme korkusu insanların kendilerini aşmalarına yardımcı olabiliyor.
Her halükarda bu hükümet Avrupa Birliği’nin kendisini götürdüğü yere kadar gider.
Sosyalist, liberal ve hıristiyan-demokratlar şu an görev başındalar ; bir tek yeşiller eksik.
Ben bu satırları karalarken dışarıda maytaplar patlamaya devam ediyor.
Birileri yeni zamlara hoşgeldin karşılaması yapıyor galiba...
Bakalım kaptan gemiyi hangi limana yanaştıracak?
Yakup Yurt (c)
Brüksel, 01.01.2012