Haberin yayım tarihi
2007-11-27
Haberin bulunduğu kategoriler

Belçikalılaştıramadıklarımızdan mısınız?

Kendisini yüz kez yakmış olsak da, acemiliklerine ve karombolden çıkıp bir türlü Belçika Başbakanı elbisesine bürünme becesiri gösterememesine hayıflansak da, büyük bir utangaçlığı maskeleyen saldırganlığına rağmen, 170 gün krizden sonra, hükümeti kurmakla görevli Yves Leterme nihayet gerçek bir kurumsal belge ile çıktı müzakerecilerin karşısına. Sadece kendi partisi CD&V'nin programını değil, müzakerelere katılan Kuzey ve Güney partilerinin beklentilerinin sentezini yansıtan dengeli bir belge. Muhtemel Frankofon ortaklar MR ve CDH'ın onay verdiği bir belge.
 
Yani bu belgeyi Turuncu-Mavi koalisyonu oluşturması beklenen 4 parti de savunuyor. İyi de, hiç kimse bu savunma işini canla başla yapmıyor. Oynanan oyun Belçikalılara inandırıcı gelmiyor. Kimse onların dört yıl bir arada mutlu yaşayacağına inanmıyor. Asgari bir evlilik kontratı altında zoraki bir birliktelik hazırlığı sergileniyor adeta. Günün birinde "evet" deseler de, bunu sanki istemeye istemeye yaptık, zorla evlendirildik havasına hazırlık var gibi. Ben oynanan oyuna bir başlık bulmakta zorlanıyorum. "Zoraki İzdivaç" mı desem, "Geciktirilen Boşanma" mı ?
 
Flamanya'nın CD&V/N-VA isimli büyük tandeminde küçük birader N-VA'nın borusu ötüyor bugünlerde. 5 milletvekilli küçük birader 150 milletvekilli Belçika Federal Meclisinin ayrılıkçı, demokratikliği şüpheli unsurları ile flört ediyor. Ne zaman bir çözüm görünse ufukta marjinal güç yeni taleplerle ortaya çıkıyor. Niyetleri üzüm yemek mi, Belçikayı dövmek mi ? Belli ki Belçika'yı tarihe gömme niyetindeler ! Aksini iddia ediyorlar, ama pek inanasım gelmiyor doğrusu… Kriz uzadıkça zevkten dörtköşe olanlar var ve bunu hiç gizlemiyorlar. Arogan davranıyorlar.
 
Dün akşam yaptıkları toplantıdan çıkan "Niet" kararından sonra, Belçika N-VA'lı ve CD&V'li bir grup ayrılıkçı siyasetçinin elinde rehin durumda. Ve işin garibi bu kartel olmaksızın federal bir hükümet kurulması imkansız bu ülkede. Ve Belçika kaptansız bir gemi gibi yoluna devam ediyor, dünyanın dalgalarına pek aldırmadan. Bürokrasisi sağlam ülkelerin siyasetçiye ihtiyacı yok belki de… Bravo valla Belçika halkına !
 
Bir ülkenin kaderi "blöfçü", "şantajcı" ve ayrılıkçı olduğunu zaten gizlemeyen bir aktif azınlığın evet veya hayırına, yani onların dilinde "Ja" veya "Niet"ine bırakılabilir mi ? İnceldiği yerden kopsun ! "Zorla güzellik olmaz" diyor atalar.
 
Sadece bir Flaman yeşilci (Groen) bayan milletvekili çekimser oy kullanmıştı Federal Meclis İçişleri Komisyonu'nda yapılan oylamada. Bütün Flaman milletvekillleri gövde gösterisi yaparcasına geçirmişlerdi öneriyi. Bu genç, idealist, yeşilci bayan milletvekili vatan haini ilan edilecekti az kalsın. Bağnazlık Türklere özgü değilmiş demek ki…Yani Flamanların hemen hemen hepsi bir şekilde "milliyetçi". Tek tük istisnalar hariç…
 
İşin tuhafı ne biliyor musunuz ? Türk kökenli Brükselli bir Belçikalı olarak  Flamanya'da veya Valonya'daki eş, dost, akrabalarımı özleyeceğim yakında ! Mesela Hüseyin Dönmez'i, mesela Mehmet Aydoğdu'yu… Aman dostlar, biz biz olalım, ileride birbirimize düşman olmayalım farklı bölge devletlerinde yaşıyoruz diye… Vize istemezler inşallah AB'li olmayanlardan. Şakası yok ayrı devletlerde yaşıyor duruma düşüceğiz.
 
6 milyonluk  Flamanya'da 800 bin tercih oyu alan Yves Leterme'in sözü geçmiyorsa, fazla söze ne gerek var ? Bir yandan 40 yıl önce buralara gelen Türkler yeterince uyum sağlamamakla, Belçikalılaşmamakla suçlanırken, diğer yandan Belçika nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Flamanlar yuvadan uçmak istiyorlar. Kendi kanatlarıyla…
 
Görmek istemeyenden daha büyük kör, duymak istemeyenden daha büyük sağır olmazmış.
 
Yakup YURT ©
Brüksel/27.11.2007/Belexpresse
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.