Haberin yayım tarihi
2008-01-19
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de durum ne?

Türkler 1960'lı yılların başından beri Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde, bu arada Belçika'da ve dolayısıyla Brüksel'de yaşıyorlar.

45 yılı aştı, 50.ci yıl kutlama hazırlıkları başladı bile. 

Bugün  saat 14'te bir ön toplantı var bu konuda, Bentley Otel'de.

***
Kesintisiz olarak 1967'den beri Belçika'da, 1980'den beri Brüksel'de yaşayan biri olarak, ikinci vatanımın başkenti Brüksel hakkında birkaç söz söylemem vacip oldu.

***
Brüksel'de yaşayanlar çok şanslı insanlar.

Herkese göre, her keseye göre, herşey mevcut.

Ne istersen bulabilirsin.

Derli toplu bu küçük kentte ulaşım sorunu yok denecek düzeyde.

Dünya mutfakları, lezzetleri, renkleri burada.

İsteyen alaturka, isteyen alafranga yaşayabilir.

***
Brüksel Federal Belçika Devletinin başkenti.

Aynı zamanda Flamanya'nın da başkenti.

Avrupa Birliğinin de başkenti.

Avrupa'daki NATO'nun da başkenti.

Ve birçok uluslararası kuruluşun merkezi olma özelliğine sahip.

Siyaset, ekonomi, bilim, sanat, gastronominin içiçe olduğu gerçek bir Babil burası…

Değişen dünya ile birlikte Brüksel de değişiyor.

Yetmiş iki buçuk milletten insan aynı kentte yaşıyor, tabiri caizse…

Tüm din, dil ve kültürler temsil ediliyor burada.

***
Avrupa'da birçok güzel kent var tabii ki…


Paris gibi, Londra gibi, Viyana gibi, Venedik gibi, Floransa gibi…

Herbirinde ayrı bir güzellik, ayrı bir çekicilik, ayrı bir özellik !

Hangi gözle baktığınıza, ne aradığınıza bağlı.

Venedik'e kadar gidip, üç gün kalıp, gondol gezisi yapmayanlar gördüm ben…

Belki de 40 yılı aşkın bir süredir yaşadıkları Brüksel'de ısıtılmış kapalı yüzme havuzları bulunmasına rağmen yüzme öğrenmeye zaman bulamadıkları için korktuklarındandır, kim bilir ?

Yani ilgi meselesi anlayacağınız…

Kendimizi aşmakta zorlandığımız için, dünyanın değişim hızına uymakta zorlanıyoruz gibi geliyor bana !

Siz ne düşünürsünüz bilmem…

***

40 yılı aşkın bir süredir Brüksel kozmopolit bir kent.

19 ayrı belediyeden oluşan Brüksel'de nüfus yaklaşık bir milyon.

Bir milyonun dörtte biri yabancılardan oluşuyor.

Bu kişilerin çoğunluğu ise Faslı veya Türk.

Brüksel'de bir yılda gerçekleşen doğumların yüzde ellisi azınlık dörtte bire ait.

Belçika demografisine (nüfusbilim) müthiş bir katkı bu aslında…

Türk nüfus Anadolu'nun tamamını temsil etmekle birlikte Türk mahallesi olarak bilinen
Schaerbeek ve Saint-Josse-ten-Noode belediyelerinde çoğunluk Emirdağ'lılarda.

Faslıların ve Türklerin çoğunluğu aynı zamanda Belçika vatandaşı.

Çoğu burada doğma ve büyüme.

Hem oralı, hem buralı. Ama orada Alamancı, burada yabancı.

İki tarafın da uyguladığı bu psikolojik dışlama acıtıyor, küstürüyor, uzaklaştırıyor…

En acısı ise planlı-programlı hiçbir bilimsel çalışma yapılmıyor, önlem alınmıyor olması.
 
İnsanlar kaderlerine terkedilmiş durumda.

Herkes elinden geldiğince, aklının erdiğince başının çaresine bakma çabasında.

İyi niyet var, girişim var ; ama eğitim ve bilimsellik noksanlığı hissedilir derecede.

Avrupa Birliği'nin başkentinde alaturka yaşamak gittikçe zorlaşıyor.

Başlangıçtaki hoşgörü yok artık.

40 küsur yıldır "ülkemizde" yaşıyorsun, niye öğrenmedin diye soruyorlar insana !

Ayıbınızı yüzünüze vuruyorlar.

Bizler mi öğrenmedik, onlar mı öğretmedi belli değil.

Bence ikisi de doğru : Hem bizler öğrenmedik, hem de onlar öğretmedi…

Ve sonuç ortada.

Kendi mahallelerimizde, kendi aramızda, kendi kendimize, kendimizce yaşıyoruz  bu kentte ve tüm Avrupa kentlerinde.

Tabii ki istisnalar var ve onları tenzih ediyorum.

Kimse üzerine alınmasın.

Ben yüksek sesle düşünüyorum duyasınız diye…

Soruyorum, cevap vermiyorum.

Ufak tefek bazı telkinlerde bulunuyorum sadece.

Dostça, kardeşçe, demokratikçe…

Tabii ki herşeyin bir bedeli var ve biz bu bedeli ödemekteyiz.

Toplumsal örgütlenmemiz zayıf olduğundan, "gemisini kurtaran kaptan" taktiği ile oynuyor insanlar doğal olarak.

***
Kanaat önderleri maslahatçılığı bırakmalı bir an önce.

Toplum kendisine doğru önderler seçmeli bir an önce.

Kargaları kılavuz seçmemeliyiz.

Kaybedilen zamanın telafisi mümkün değil.

Gerçek anlamda buralı olmak için Türklükten ve Müslümanlıktan feragat etmek gerekmiyor, kesinlikle.

Oyunu kurallarına göre oynamak gerekiyor, sadece ve sadece.

Önyargıları yıkmanın tek yolu başarılı olmaktan geçiyor.

Başarı ise hiçbir zaman tesadüflere bağlı olarak gelişmez.

Vasata prim vermemeliyiz bundan böyle !

Haydi gençler göreyim sizi…

***
Paşa, Gold ve Anatolya gibi yerel radyolarımız, Yeni Beltürk, Binfikir, Yeni Haber gibi dönemsel gazetelerimiz, internet haber sitelerimiz mevcut.

Bakanlık mertebesine kadar yükselmiş seçilmişlerimiz var.

Modern iletişim teknolojilerini yoğun kullanan insanlarız.

Doğru. Ama hangi amaçla ve hangi içerikle ?

Amaçları ve içerikleri belirleyenler kimler ?

Bazıları tekelci zihniyetten vaz geçseler çok iyi olacak ve toplum rahatlayacak.

Ama nerdeeee ?

Çok iyimserim galiba… 

Yakup YURT © BelExpresse
Brüksel, 18.01.2008

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.