Haberin yayım tarihi
2009-02-02
Haberin bulunduğu kategoriler

Çetin Altan'a Kültür ve Sanat Büyük Ödülü..

Çetin Altan'ı seversiniz veya sevmezsiniz, ama ona ilgisiz kalamazsınız.
 
Sevsesiniz de, sevmeseniz de, o diyeceğini der, yazacağını yazar…
 
Size de okuyup beğenmek veya beğenmeyip sinirlenmek kalır !
 
81 yaşındadır, ama gönlü hâlâ genç ve beyni hâlâ muzip bir muhaliftir.
 
Hakkında üç yüzden fazla dava açılmış, üç kez tutuklanmış, iki kez mahkum olmuş ve iki yıl cezaevinde yatmıştır.
 
Ama hâlâ "akıllanmamıştır" ve akılanmaya da pek niyetli gözükmemektedir.
 
O nedenledir ki rahatsız etmektedir ve rahatsız ettikleri onu sevmemektedir.
 
Herkesin her şeyi herkesten daha iyi bildiğini iddia ettiği günümüzde, hiç kimse eleştiri kabul etmemektedir.
 
İnsanlar öğrenmeye direnmektedir.
***
Üniversitede öğrencilik yıllarımda tesadüfen keşfettim Çetin abinin varlığını.
 
1965-1969 döneminde Türkiye İşçi Partisi milletvekiliği yapmıştı  TBMM'de.
 
Mehmet Ali Aybar'lı, Behice Boran'lı, Tarık Ziya Ekinci'li, Sadun Aren'li TİP 1965 seçimlerinde 15 milletvekili sokmayı başarmıştı TBMM'ne.
 
Bu döneme ait anılarını "Ben Milletvekiliyken" başlıklı kitabında anlatır.
 
Meclis kürsüsünden yaptığı her konuşma genel kurul salonunda hadise yaratmaktadır.
 
Sol görüşleri dinlemeye değil, duymaya bile tahammülü olmayan karşıt görüştekiler onu susturmak için, meclis çatısı altında silahlı saldırı da dahil, her yolu denemişlerdi.
 
Aklımda kalan iki anekdot onun ne denli fütursuz bir muzip olduğunu ortaya koyar.
 
İlkinde Meclis Başkanı : "Biraz önce yaptığınız konuşmada, bu Meclisin yarısı e…k oğlu e…ktir diyerek Meclis'in manevi şahsiyetine hakaret ettiniz. Sözünüzü geri alınız" der.
 
Çetin Altan'ın ani cevabı şöyledir : "Haklısınız sayın Başkan, bu Yüce Meclis'in yarısı e…k oğlu e…k değildir".
 
İkincisi yine Çetin Altan Meclis kürsüsünde konuşurken gelişir.
 
Meclis Başkanı ile Çetin Altan arasında bir zıtlaşma yaşanır ve Meclis Başkanı "Şahsıma yoksa, hiç değilse makamıma saygınız olsun, bakın ben sizden daha yüksekteyim" deyince, Çetin Altan müthiş bir cevap verir : "Sizin orada bulunmanız bir marangozluk hatası !"
***
Daha sonra iki romanını okudum : Büyük Gözaltı (1973 Orhan Kemal Ödülü) ve Bir Avuç Gökyüzü.
Ödülünü aldığında kendisi cezaevindeydi.
 
Okuduklarımdan oldukça etkilendim.
 
Çünkü roman diliyle anlattıkları yaşamın gerçekleriydi aslında.
 
Kıvrak kalemine ve yaşanmışlıktan kaynaklanan genel kültürüne hayran oldum.
 
Onun bu doktriner "solcu" yazılar yazdığı dönemde benim solculukla uzaktan yakından bir alakam yoktu.
***
Daha sonra siyasetten koptu ve filozof kültür adamı kisvesine büründü.
 
"Aile boyu dönekler" paftasına layık görüldü Altan ailesi.
 
Numaracı cumhuriyetçi olmakla itham edildiler.
 
Ama o doğru olduğuna inandığı yoldan ödün vermeden yürümeye devam ediyor.
 
Ve dün layık olduğu ödüle kavuştu : Kültür ve Sanat Büyük Ödülü.
***
Ölmeden ansiklopedilere girdin, büyük usta !
 
Allah sana sağlıklı uzun ömürler bahşetsin…
 
Yakup Yurt ©
Brüksel, 02 Şubat 2009
yakup.yurt@skynet.be 
  
  
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.