Haberin yayım tarihi
2010-04-29
Haberin bulunduğu kategoriler

DURUM KÖTÜ, AMA NABIZ ATIYOR…

Zaten kaygan bir zeminde yalpalaya yalpalaya yol almaya çalışan koltuk değnekli hükümet düştü.


Pek farkında olmasak ta hükümetsiz kaldık şimdi.


Allah sonumuzu hayır eylesin valla.


Sanki pilotsuz bir uçakta uçuyoruz bulutlar üstünde.


***


Kimi öfkeli, kimi üzgün, kimi de isyanlarda.


Belçika politikası insanları demokrasiden bezdirdi.


Özellikle gençler seçimkolik siyasetten tiksinmiş durumda.


Ben oy kullanmıyacağım diyenlerin sayısı sürekli artıyor.


***


Çünkü bu krizi hiçbir vatandaş istemedi ve onaylamıyor.


Flamanı, Valonu, Brüksellisi, yerlisi, yabancısı, kaçağı ; herkesin derdi : İş, emekli maaşları ve sosyal güvenlik…


Hükümeti düşüren VLD tamamen oy kaygısıyla hareket etti.


Kendi içinde çalkalanan, genç ve tecrübesiz bir ekibin yönettiği bir muhalefet partisi VLD tamamen muhalefete çekilip iyileşeceği günleri bekleme niyetinde görünüyor.


Hakkıdır, isterse yapar ; ama bir halkı, bir ülkeyi esir alarak değil !


BHV'nin bölünmesini teminen istisnasız bütün Flaman partilere herşeye hazır olduklarını göstermekten çekinmiyorlar.


Her parti "en iyi Flaman benimi" kanıtlama yarışında gibi…


"Aslı varken kimse taklite bakmaz" kuralını unutuyorlar.


VLD'nin bu güç gösterisi daha çok milliyetçi N-VA'nın ve aşırı sağın işine yarıyor.


Temel soru şu : Ülkenin Kuzeyinde ve Güneyinde yakın bir gelecekte dengeli müzakereler yapabilecek sorumluluk duygusu taşıyan siyasetçiler bulunabilecek mi ?


Daha şimdiden hasar büyük.


Kırılan porselen parçalarını yapıştırmak mümkün olacak mı ?


Diplomatik cevap : Wait and see, yani bekle ve gör.


***


Haziran başında muhtemelen erken genel seçim var.


Uçuk birkaç Flaman dışında hiç kimsenin istemediği bir seçim.


Halkın derdi geçim.


Valonlar  tek vücut halinde seçime karşı.


Seçim sonucu neyi değiştirecek ?


Milliyetçi partiler daha da güçlenecek ve uzlaşma imkanı tamamen ortadan kalkacak.


Flaman tarafının tutumu toplu intihar girişimini anımsatıyor.


Daha Kral Albert II görüşmelerini tamamlamadan seçimlere önce karşı çıkar gibi yapan Başbakan Yves Leterme karar değiştiriverdi ve seçimleri mümkün kılan anayasal düzenlemelerin yapılmasını emretti.


Sanki çocuk oyuncağı !


Herşey o kadar basit ki…


***


Halbuki alışmaya başlamıştık Yves Leterme.


Ufak tefek gafları belleklere kazınsa da, kolay değil 800.000 tercih oyu alarak rekor kırmak.


İşte tam bu sırada gitmeye karar verdi.


Ve bunu kendi partisi CD&V'yi korumak adına yaptı.


Kampanyanın çok zor geçeceğini ve tekrar 800.000 tercih oyu almanın hayal olduğunu biliyordu.


Bir zamanlar BHV sorununun "5 dakikada" halletmeyi vaad etmişti.


Halbuki bölünmemiş BHV taş gibi, tek vücut, hâlâ ortada duruyor.


Kısacası Başbakan açısından tam bir siyasi fiyasko.


İşte o tam da bu ortamda, kampanyadan hemen önce çekilerek, bu başarısızlığı maskelemeye çalışıyor.


Gidiyor ama, geri dönüp dönmeyeceği belli değil.


Partinin yeni başkanı bir bayan.


Adı Marianne Thyssen.


Sessiz, gizemli, duyarlı, çalışkan ve ölçülü biri.


Uzlaşmalara açık olduğu söyleniyor.


Frankofonları korkutan milliyetçi söylemlerden sakınan biri.


Flaman olmasına elbette Flaman.


Ama Belçika'nın hâlâ bir geleceği olduğuna inananlardan.


Klişelerden, şablonlardan nefret ediyor.


Avrupa Parlamentosunda bulunmuş olmak ufuklarını genişletmiş.


Belçika belki de ilk "bayan Başbakana" hazırlık yapıyor…


Kim bilir ?


Kazak erkekler dünyasında sakin, kompetan ve huzur veren bir bayan Başbakan…


Hayali bile güzel…


Hadi hayırlısı !


 


Yakup Yurt ©


Brüksel, 29 Nisan 2010


yurtyakup@gmail.com

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.